Beni dostluksuzlukla korkutmayın. Bütün dostluklarım bıçaklar gibi elimi kesmiştir. Kimse de yarama merhem olmamıştır. Şimdi ben nasıl sevgi adına, dostluklar adına insanlara el uzatayım. Bırak karanlık sokaklara gireyim. Gölgem bile vurmasın duvarlara. Tüm duvarlar bile yalpaladığın ve ellerimle onlara yaslandığım saatlerde beni yok saysın. En büyük dostum sigara iken bile her gün canımı yakar. Simsiyah bir bulut olarak dudaklarımdan çıkar. Pencerelerde eski bir perdeyim ve pencerelerin kenarına çekilmişim. Kim beni tekrar yıkayıp da pencerelerine koyar. Dünya manzarasında kenara çekilmişim. Ben yıllardır beyazlığımın içinde kirler biriktirmişim. Aylarca, senelerce çöplerde yatmışım. Kim bu çöpteki insan ve kimler bu çöpleri buraya atmıştır dememiştir. Her gelen yanımdan türküler söyleyip geçmiştir. Kimseye gidemeşimdir. Tüm yollardan yürek mazgallarıma sokak suları akmıştır. Yüreğim ayak izleriyle dolmuştur. İçimde biriktirdiğim tüm suları ellerimle tutarım bu yüzden. Eğer ellerimi uzatırsam sizlere tüm sular, setlerimi aşar. Taşkınlık bana yakışmaz. Bırakın içimde kalsın tüm gözyaşlarım. Bana ağla demeyin. Göz kapaklarımın içinde bana şiir yazdırmayın. Her göz kapayışımda rüyalarım mısra yalnızlığına dönüşmesin. Bırakın cesedim gül dalı gibi toprağa düşsün. Kırmızı güllerim cehennemim, dikenlerim günahım olsun. Ateşten güllerim gözyaşlarımı kurutsun. Acılarım köpek havlaması gibi kulaklarımı tırmalasın. Yalnızlığım kuyruğu kıstırılmış bir köpek gibi olsun ya da yanlışların kapısını zorladığı bir odada anne diyerek ağlayan bir çocuğun feryadı olsun. Bırakın ben hala çocuk kalayım. Sizler büyüyün çınarlar gibi. Hem gökteki yağmurlar hem de yeraltı suları sizlerin olsun. Bana da bunca büyüklüklerinize rağmen bir salıncak kurmayın. Beni gölgelerinizle serinleterek avutmayın. Bir çocuk edasıyla da olsa ya emekleyerek ya da tıpış tıpış yanınızdan uzaklaşırım. Beni büyüklüklüğünüzle korkutmayın. Beni yalnızlıkla korkutmayın. Elbette ben kendime yeterim. Yeter ki bugüne kadar saçlarımı hiç okşamadığınız halde, bana altından tarak armağan etmeyin. Saçlarımın en kirli olduğu vakitlerde, bir yağmur gibi saçlarımdan akmayın. Akşamın en serin vaktinde, gün boyu yalnızlık çektikten sonra sımsıcak gülüşlerinizle bana bulaşmayın. Bari yalnızlığıma saygı duyun