..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim. -Cervantes
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Hulki Can




11 Mayýs 2009
Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð'un 14 Nisan 2009 Tarihli Deðerlendirme Konuþmasýnýn Eleþtirisi (Iý)  
Genelkurmay Baþkanlýðý Resmi Kurumsal Ýnternet Sitesinde yayýmlanan yazýlý metin esas alýnmýþtýr ...http://www.tsk.mil.tr

Hulki Can


Halký küçümsemekle, halký güdülecek bir sürü gibi görmekle, herþeyin en iyisini ben bilirim, ben söylerim, ben yaparým mantýðýyla bir yere varýlamayacaðý açýktýr. Geçmiþte bu ülkede askerler, anayasa ve demokrasiyi hiçe sayarak, çok ciddi ve onarýlmasý olanaksýz hatalar yapmýþlardýr. Bunlar "askeri" deðil, "siyasal" hatalardýr. Benzer hatalarýn sürekli yinelenmesi ve bunlara durmadan yenilerinin eklendiðini bir yurttaþ olarak görmekten artýk býkkýnlýk geldiðini söylemek durumundayýz.


:BEGF:

ULUS-DEVLET
Genelkurmay Baþkanýnýn "ulus-devlet yapýsý hangi temel esasa dayanmalýdýr?" sorusuna kendi verdiði yanýt "vatandaþlýk esasýna dayalý milliyetçilik anlayýþý" dýr. Bununla beraber, böyle bir yanýttan sonra Baþbuð'un "ABD Baþkaný Obama'nýn Türkiye ziyareti esnasýnda yaptýðý konuþmalardaki bazý bölümleri hatýrlatmakta yarar görüyorum" diye konuþmasýný sürdürmesi þýk olmamýþtýr.

Baþbuð'un göndermede bulunduðu Obama'nýn sözleri doðru, yanlýþ veya eksik olabilir. Bunu tartýþmýyorum. ABD gibi bir ülkeyle Türkiye'yi mukayese etmek doðru bir yaklaþým deðildir. Birisi eyaletlerarasý kanlý bir iç savaþtan sonra, ötekisi yabancý iþgal güçlerine karþý yapýlan bir Kurtuluþ Savaþý'ndan sonra kurulmuþ, biri federatif öteki ulusal yapýda, ayrý ve çok deðiþik ülkelerdir.

Burada yanlýþ olan, yabancý bir devlet baþkanýnýn söylemini Türk halkýna tavsiye olarak sunmaktýr. Bu doðru bir yaklaþým deðildir. Üstelik bu sunumu yapan Genelkurmay Baþkaný ise, bu hususta çok daha dikkatli olmak gerekirdi. Türk Genelkurmay Baþkaný'nýn böyle bir yönelim ve tutum içinde olmasý kendisinin sözünü ettiði "milliyetçilik anlayýþý"na da aykýrýdýr; çeliþkili bir durumdur ve aslýnda onun vatandaþlýk esasýna dayalý milliyetçilik anlayýþýna pek inanmadýðýný, ve fakat, bunu sadece kamuoyu için söylenmiþ olduðu sonucuna götürür bizi.

Öte yandan, nerede duyduk, nerede gördük ki bir Amerikan veya bir Ýngiliz Genelkurmay Baþkaný kalkýp da bir Türk siyasetçinin sözleriyle kendi ulusuna öðüt versin veya akýl hocalýðýnda bulunsun?

Baþbuð'un böyle bir yol izlemesi sömürge valilerinin Ýngiliz Kraliçesinin göksel söylemlerini sömürge halkýna aktarmasýný, salýk vermesini anýmsatýyor. Bu, tarih boyunca hiç kimseye boyun eðmemiþ ulusumuz için aþaðýlayýcý ve onur kýrýcý bir durumdur.

Bu ayný zamanda ülkeyi yönetenlerin veya yönetme sevdasýnda olanlarýn eðitimsel formasyonlarýnýn, düþünsel ve ussal yapýlarýnýn büyük ölçüde dýþ güçlerin psikolojik baskýsý ve yönlendirmesi altýnda olduðunun çok açýk bir göstergesidir. Böyle bir psikolojiye sahip olanlardan ulusal onurumuzun korunmasýný nasýl bekleyebiliriz? Böyleleri ulusun çýkarlarý doðrultusunda doðru kararlar verebilir mi, saðlýklý ve objektif düþünebilirler mi?

Halký küçümsemekle, halký güdülecek bir sürü gibi görmekle, herþeyin en iyisini ben bilirim, ben söylerim, ben yaparým mantýðýyla bir yere varýlamayacaðý açýktýr. Geçmiþte bu ülkede askerler, anayasa ve demokrasiyi hiçe sayarak, çok ciddi ve onarýlmasý olanaksýz hatalar yapmýþlardýr. Bunlar "askeri" deðil, "siyasal" hatalardýr. Benzer hatalarýn sürekli yinelenmesi ve bunlara durmadan yenilerinin eklendiðini bir yurttaþ olarak görmekten artýk býkkýnlýk geldiðini söylemek durumundayýz.

ALT ÜST OLAN KÝMLÝKLER
ABD veya Almanya gibi federatif yapýda olan ülkeler için geçerli olabilecek "alt kimlik, üst kimlik, ikincil kimlik, ortak kimlik" gibi fantazi kavramlarýn da geliþigüzel ve sürekli dile getirilmesi salt bir bilgesizlik ve bilgisizlik göstergesinden baþka bir þey deðildir. Bu konuda daha fazla söze gerek yok.

Ýþte bakýn, askerin kendi alaný dýþýnda kalan çok hassas alanlara, porselen maðazasýna bir fil gibi paldýr küldür dalmasý, kafalarýn karýþmasýna, kafalarda soru iþaretlerine ve gereksiz kavram kargaþalarýna yol açmýyor mu? Darbecibaþý emekli Genelkurmay Baþkanlarýndan biri "Türkiye sekiz eyalete bölünmelidir" diye 2000li yýllarda fetva vermedi mi? Unuttuk mu?

Kimse askerden siyasal, felsefi ve akademik yorumlar veya görüþler beklemiyor. Askerin yapmasý gereken mükemmel bir asker olmaya çalýþmaktýr. Asker asker gibi, siyasetçi siyasetçi gibi akademisyen akademisyen gibi davranýrsa sorun kalmaz.

TERÖR VE ETNÝK MÝLLÝYETÇÝLÝK
Terörle ilgili Genelkurmay Baþkaný þöyle diyor: "Terör olaylarýnýn yaþandýðý bölgelerde, toplumun bütününü potansiyel terörist olarak görmek ve düþünmek, terörle mücadelede yapýlabilecek en büyük hatadýr."

Doðru, fakat artýk çok geç kalýnmýþtýr. Toplumun bir kesimine etnik ve þoven milliyetçilik zehiri zerkedilmiþtir. Bu zehire acil olarak panzehir bulunmalýdýr. Bir milletvekili kalkýp da "Kürdistan'ýn sýnýrlarý belirlenmiþtir" diyebiliyorsa bu Kürtçülüðün artýk demokratik veya siyasal yöntemlerle çözülemeyeceðinin açýk bir göstergesidir. Bu nokta sözün bittiði yerdir. Etnik ve bölücü bir partinin çoðunluk oylarý aldýðý bölgelerde tarikatlarýn ve aþiretlerin bölücülüðe destek verdikleri olgusu ve gerçeðini görmezden gelmek terörle savaþýmda yapýlabilecek en büyük hatadýr !

Baþbuð terör örgütünün þu an kan kaybettiðini söylüyor. Evet ama esas kan kaybeden ülkemizdir. Ve þöyle demiþ: "Ayrýca, önümüzdeki süreçte de, örgütün kýrsal alanlarda ve yerleþim yerlerinde bazý terör eylemlerinde bulunabilme imkaný mevcuttur." Eðer öyleyse, hiç kan kaybeden bir örgüt bunu yapabilir mi?

DÝN ÝLE SÝYASET
Baþbuð'un din ve dincilik hakkýndaki uyarýlarý yerindedir. Dinsel cemaatlerin ekonomik bir güç olduklarý, sosyo-politik yaþamý biçimlendirmeye kalkýþtýklarý, din eksenli tek tip bir yaþam tarzýný topluma dayattýklarý doðrudur.

Bunlar "kendilerini demokratik alanýn bir oyuncusu olarak takdim etmekte ve çeþitli nedenlerle de görünürde kendilerinin güçlü bir konuma geldiðine inanmaktadýrlar. Ancak bu güç imajý ve algýsý yanýltýcýdýr. Ýþte bu tip bazý cemaatler hedeflerine ulaþmada kendileri için en büyük engel olarak Türk Silahlý Kuvvetlerini görmektedir. Bunun için de, her fýrsattan istifade ederek, destekleyicilerinin de yardýmýyla Türk Silahlý Kuvvetleri aleyhine faaliyetlerde bulunmaktadýrlar. Bu yapýlanlara karþý, hukuk devleti kapsamýnda Türk Silahlý Kuvvetlerinin tepkisiz ve etkisiz kalacaðýný düþünmek ise büyük yanýlgýdýr. "

Güzel de tüm bunlara ek olarak söylenmesi gereken, ama unutulan, gözden kaçan, atlanan bir nokta da þudur: Salt dinsel deðil, silahlý kuvvetler dahil, ülkenin tüm yaþamsal kurumlarýna sýzmýþ, su baþlarýný tutmuþ, hatta kilit noktalarý ele geçirmiþ olan masonik kökenli ve eksenli birçok uluslararasý dernek ve kuruluþun da ekonomik ve sosyo-politik bir güç olarak topluma müdahalesi gözlemlenmektedir.

Türkiye'nin ilerlemesine engel, olumsuz ve sakýncalý görüldüklerinden Atatürk döneminde kapatýlan bu kuruluþlarýn onun ölümünden sonra yeniden faaliyete geçip örgütlenmeleri hangi gerekçeyle olursa olsun kabul edilemez. Orta Asya'dan eski komþumuz Çin ekonomik geliþmesini ve bir süper güç olarak dünyada etkin olmasýný büyük ölçüde küresel güçlerin maþalarý olan masonik kuruluþlarý kapatmasýna borçludur.

Atatürk'ün yolundan gittiklerini ileri sürenlerin bu konuya öncelikle aðýrlýk vermeleri gerekmektedir. Ýlk baþta ordu kendi içindeki mason subay ve generalleri ayýklamakla iþe baþlayabilir. Umarýz bunlar salt söylem olarak kalmaz, eyleme dönüþür de, tüm bu dinci ve masonik yapýlanmalarýn siyasal ve ekonomik etkinlikleri demokratik yöntem ve yaptýrýmlarla ortadan kalktýðý günleri ve gerçek anlamda özgür Türkiye'yi görürüz.

 Baþbuð konuþmasýnda "tarih, ilerisini göremeyenler için acýmasýzdýr" diyor. Mutlaka. Ama tarih geçmiþten ders almayan ve geçmiþten ders almasýný bilmeyenler için çok daha acýmasýzdýr. Tarih anlý þanlý liderlerin ve komutanlarýn hatalarý, hýrslarý ve çýkar çatýþmalarý yüzünden batan ve yýkýlan devletler, ve onlarýn parçalanmýþ büstleri ve heykelleriyle doludur. Geleceði, ileriyi görmek küresel egemenlerin tatlý söz ve söylemlerine kanarak onlarýn dümen suyunda gitmek deðildir.

"Laf ile, politika ile, düþmanýn aldatýcý  vaatlerine kulak vermekle askerlik görevi yapýlamaz. Omuzlarýnda ve özellikle kafalarýnda askerlik sorumluluðunu yüklenecek kadar kuvvet bulunmayanlarýn feci sonuçlarla karþýlaþmalarý kaçýnýlmazdýr." (1927, Ankara, ATATÜRK, Nutuk, AKDTYK. Atatürk Araþtýrma Merkezi, Yay. Haz. Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Ankara, 2000, s. 336)






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð'un 14 Nisan 2009 Tarihli Deðerlendirme Konuþmasýnýn Eleþtirisi (I)
Koçan Devrimi (!) ve Postmodern Saksofon Demokrasisi
Cahil, Kara Cahil, Zýrcahil…
Ordo Ab Chaos Stratejisi
"The Economist" Dergisine Mektup
Israel Delenda Est?
2012 Nobel Barýþ Ödülü Avrupa Birliðine Verildi!
Tarihin Çarklarýný Geriye Çevirmek
G… Kýlý ve Siber Teröristler!
Terörü Çözme Süreci mi Dediniz?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Paganlýktan Gelme Bir Tapýnma Þekli: Namaz (2)
Mevlana'nýn Kimyasý
Cinsel Saldýrý Suçu ile Tecavüzden Yargýlananlarýn Hadým Edilmesi Yasa Tasarýsý
Paganlýktan Gelme Bir Tapýnma Þekli: Namaz
Köpekliðin Aþký ve Varoþ Kültürü
Çaðdaþ Gericilik: Postmodernizm
Mevlana ve Ýslam
Dinin Ahlaksýzlýðý, Yahut, Ahlaksýzlýðýn Dini
Ka, Kar ve Kars
Haksýzlýða Kesinlikle Karþýyým

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Elsa'nýn Gözleri [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan - II [Þiir]
Albatros [Þiir]
Yeryüzü Rüzgarlarý [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan [Þiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Þiir]
Malta Þahinlerine [Þiir]
Uçan Ayakkabý [Þiir]
Havanýn Ölümü [Þiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Þiir]


Hulki Can kimdir?

Baþlýca yapýtlarý: Eski Kule Müziði (þiir) Geometrik Aydýnlýk (þiir) Havanýn Fen Noktasý (þiir) Tartaros Paradigmasý (eleþtiri) Teslis Sendromu (eleþtiri) Nano Kutsallýk (eleþtiri) Sevgili Kutlu Yaþam (öykü) Kuþku Bilinci ve Eleþtiri (eleþtiri)

Etkilendiði Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hulki Can, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.