Buluş (Ma)
"İkimiz de birbirimize doğru yürürken birbirimizden habersiz,buluştuk ortalama bir yerde,sarıldık kendimizden habersiz."
"Sonunda anladım ki, hayat bir taslak, ve ben hep düzeltme kalemini unutmuşum." - Franz Kafka (kurgusal)"
"Sonunda anladım ki, hayat bir taslak, ve ben hep düzeltme kalemini unutmuşum." - Franz Kafka (kurgusal)"
"İkimiz de birbirimize doğru yürürken birbirimizden habersiz,buluştuk ortalama bir yerde,sarıldık kendimizden habersiz."
Kapımı çalmayacak mısın? Yada telefon tuşlarına uzanmayacak mı ellerin?
Her insan fikir ve düşüncelerini bir başkasıyla paylaşmak ister/paylaştıkça rahatlar ama şair ve yazar herkesten daha çok yapar bunu.
O yüzden şair ve yazarlar herkesten daha çok günahkâr insanlardır.
artık ağlamazsın, son iki damla kalır göz pınarlarında. koca bir okyanusa açılır yüreğin. sadece kendine güveneceğine çıkar nemli sevgin
Her şey ufak bir sarsıntıyla başlar. Bu sarsıntı bedeninde binlerce ufak sarsıntıyı tetikler. Bilinçsiz bedeninin yorgun gözleri ağır ağır açılır. Sarsıntıların zelzeleden değil, güzel ülkemin berbat yollarından dolayı meydana geldiğini, Dikmen-Kızılay güzergâhında, yokuş aşağı son hız gitmekte olan dolmuşta olduğunu farkedersin.
"...herkes aslında bu kadar aynıyken ve herkes bu kadar yalnızken, onca yalnızlıktan nasıl böyle bir kalabalık oluştuğuna şaşıyordum bazen."
Oyuncağını başkasına kaptıran yumurcağın huysuzluğu,
Giderek, kendisinden yüksek not alana karşı yeni yetmenin öfkesine,
Ve sonraları, iş hayatında kaçırdığı fırsatı rakibi tarafından değerlendirildiğini gören adamın bilenmiş hırsına dönüşür.
Hâlâ sorunları ve anlayamadıkları vardır elbette. Olacaktır da yaşam sürdükçe. İnsan beyninin kötümser olduğu düşünülenlere göre yüzde onu, iyimserlere göre yüzde yirmi beşi etkindir. Hangi oranı ölçü alırsak alalım, geride büyük bir oran vardır ve yapabileceklerini beklemektedir. Yapabileceklerini düşünmek, düşünürken bile baş döndürücüdür.
Umutsuz bir bekleyişti benim ki.Umut hep vardı aslında ama gün geçtikçe mutsuzluk kök saldı...
Ayın fethini ben gördüm. Ayda atılan ilk adımlar, beni de heyecanlandırmıştı. Millet olarak bizim de yepyeni heyecanlara ihtiyacımız yok mu? "Var!" diyorsanız, işte şimdi bütün iş, size düşüyor. Mars'a bayrak dikmekten başlayarak, uzayın fethine hazır mısınız?
Kıymetli bir dost, akademisyen, araştırmacı yazar, bunların ötesinde ve fevkinde bir gönül insanı olan Dr. Halit Ertuğrul’u bütün dinleyiciler pürdikkat dinledi. Ertuğrul’un sözlerinden daha çok; verdiği yaşanmış örnekler, hayattan getirdiği pratikler dinleyicileri etkiledi. Konuşması boyunca değişik yörelerden, yurtdışından ve kendisinden yaşanmış hikâyeler anlattı. Bu ibretlik anlatılar, yaşanmış olaylar