Bir Gecenin Aşkı
Sebepsiz değildi bazen sevgiler... Hep masumiyeti yitirecek de değildi sebepler... Ruhu anlatmayı başaran gözler... Ve aşıkları gizleyen geceler...
"Yarın 13 Ekim. Bazı fikirler, tıpkı bazı insanlar gibi, çok yaşlanmak için yaratılmamıştır." - Oscar Wilde"
"Yarın 13 Ekim. Bazı fikirler, tıpkı bazı insanlar gibi, çok yaşlanmak için yaratılmamıştır." - Oscar Wilde"
Sebepsiz değildi bazen sevgiler... Hep masumiyeti yitirecek de değildi sebepler... Ruhu anlatmayı başaran gözler... Ve aşıkları gizleyen geceler...
Sadece aşk vardı,hiç bir şey yoktu...
..merak edilmeyen bir yürek kaç zaman tutunabilir anıların güler yüzüne..? Tutundum, çırpındım düşmemek için, uçurumun kıyısında bana uzanan elin yoktu, düştüm../ susuyorsun...devam et...
Aşk iki kişinin hem başrollerini paylaştığı, hem de figüranı olduğu bir oyundur...Başrolde olduğunu zannederken insan, yan rollerden birinin kahramanı olduğunu fark ediverir keskin bir sızıyla. Terk eden rolünü çok iyi oynayan bir oyuncunun karşısında, elbette terk edilen olacaktır senaryonun acımasız tuzağında...
Düşüyorum... "Eyvah!" demek için çok geç kalmış dudaklarım kuruyor. Korkuyorum... Korkuyorum gerçeklerin getireceği sensizlikten ve sensizliğin getireceği gürültülü sessizlikten! Çaresizlik çepe çevre sarıyor ruhumu. Düşmelerim bitmiyor düşlerimin bittiği gibi! En sert gerçeklere çakılmaya beş kala, var gücümle sarılıyorum çareler içindeki çaresizliklerime ve yokluğunun kabul gecesindeyim bu gece...
Hayat insana o kadar çok kapıyı açıp o kadar fırsat veriyor ki...
Ama önemli olan doğru zamanda doğru yerde doğru kapıyı seçebilmek.. Bu da sadece insan mantığı ile olmuyor, şans faktörü de çok önemli...
Ben mutluluğu buldum,sizlerle paylaşmak istiyorum her duygumu herşeyimi paylaştığım gibi...
“ sensiz daha bir şey olamadım; huzurun rengini arıyorum daha bulamadım…”
Bir daha seninle aynı yolda yürümem,
Seninle yürüyene yolda tuzakların var.
Seninle konuşuncaya kadar içimde susturamadığım sesler var mesela.
Seninle konuştuktan sonra iflas eden o sesler!
Gözlerine baktığımda eriyen bir şeyler var içimde,
Anlamlandıramadığım o iç akışlarım...
“ yağmurun toprağa kavuşması gibi... bir toz kalkar yüreğimden , aşkınla yıkanırım...”
Aşk mühürlü zamandı ömür; bunu daha çok anladım. Silinmemecesine kazındı durdu tüm çağlara...
Haberin var mı sevgili?
Boğazıma yıldızlar dökülüyor
Adını ağzıma alsam çölleniyor dudaklarım
Çatlıyor mecnun hüzünlerim
Bir yanım çöl, bir yanım Leyla benim
Kimi durumlar vardır,kaybedersek canımızı alır,kazanırsak can verir bize....
“ sevgilim !..bütün zamanları unutturacak sevgi çokluğuna var mısın ?..”
Sana kavuşma ihtimalini çoktan geçtim ben… Şimdi sana kavuşamamayı düşlüyorum. Seni gözümün önünde tutup da, ellerini tutamamayı… Ne de olsa seni uzaktan sevmeyi seçtim ben. Yokluğunda var olmaktı kaderim; Kabullendim, direnmedim.
Tensiz sevişmeleri bilir misin bitanem? Yüreklerin sevişmesi tenden daha tutkuludur. Hatırla, dokunmadığımız bedenlerimizin yaktığı ateşleri...Hatırla o ateşlerle kavrulan gecelerimizi...O tensiz sevişmeler değil miydi şehvet giyinmiş aşka hazırlayan bizi
Bu aşk yoruyor beni bazen. Tıkanıyorum, "bitti" diyorum kendimce; ama bunu sana demeye cesaret edemiyorum. "Tamam bitti!" demenden korkuyorum.
Sema Kaygusuz