Yazıl (Ma) Mış Roman...
“ sevgilim !..bütün zamanları unutturacak sevgi çokluğuna var mısın ?..”
"Yarın 13 Ekim. Bazı fikirler, tıpkı bazı insanlar gibi, çok yaşlanmak için yaratılmamıştır." - Oscar Wilde"
"Yarın 13 Ekim. Bazı fikirler, tıpkı bazı insanlar gibi, çok yaşlanmak için yaratılmamıştır." - Oscar Wilde"
“ sevgilim !..bütün zamanları unutturacak sevgi çokluğuna var mısın ?..”
Sana kavuşma ihtimalini çoktan geçtim ben… Şimdi sana kavuşamamayı düşlüyorum. Seni gözümün önünde tutup da, ellerini tutamamayı… Ne de olsa seni uzaktan sevmeyi seçtim ben. Yokluğunda var olmaktı kaderim; Kabullendim, direnmedim.
Tensiz sevişmeleri bilir misin bitanem? Yüreklerin sevişmesi tenden daha tutkuludur. Hatırla, dokunmadığımız bedenlerimizin yaktığı ateşleri...Hatırla o ateşlerle kavrulan gecelerimizi...O tensiz sevişmeler değil miydi şehvet giyinmiş aşka hazırlayan bizi
Bu aşk yoruyor beni bazen. Tıkanıyorum, "bitti" diyorum kendimce; ama bunu sana demeye cesaret edemiyorum. "Tamam bitti!" demenden korkuyorum.
İçimde bir yer, beni sana doğru çekiyor; ya da bana öyle geliyor...
Sadece bir nefeslik ömrüm olsun sende,
Sadece bir hasretlik yerim olsun yüreğinde
Otogarlar benim sana dönüşlerim, gidişlerimdir. Otogarlarda içtiğimiz çaylar, yaşadığımız hüzünler geçmişten gelir. Birilerini mutlaka kaybetmişizdir otogarlarda, yollarda...Yenisini yaşamamaktır dileğimiz. Ama her gidiş, yeni bir başlangıçtır da...
Sensizliğin denizinde yürüyorum çıplak ayaklarımla. Simsiyah bir haykırış akıyor gözlerimden, ellerim anılarımda… Mavi bir gül aşkı anlatıyor semalarımda. Ne yapmaktasın şimdi, hangi sevda yollarını adımlamaktasın bilmiyorum. Başlıyor yokluğun infazları, kan damlıyor gözlerimden. Sen git… Ben kalmak istiyorum gecelere sığmayan sevdamla.
Yaşam, kanlı Varlık denizinde köhne bir sandalla yaptığım bir seyahat... Elimde hasret kürekleri... Kulağımda Sevgili'nin küpesi... Kıyı çok uzaklarda, sanki gece içinde gizlenmiş seher gibi...
Çalkantılı bir denizdi düşlerim… Avuçlarımda acıtan bir sevdanın sureti kanamaktaydı. Sen yoktun. Mutluluklarım hasret meydanlarına yığılarak yakılmış; hüzün tablolarıma, talihsiz hayat sergileri açılmış kimsenin gelmediği… Kendimle söyleşiyor gizli kapaklı ruh hallerimin acı telaşı. Bir de rüzgar kulaklarımda sürekli konuşuyor. Ne dediğini anlamıyorum, çok mutsuzum. Gecelere saplanmış kirpiklerimin uyku
Gözü tok, yüreği enkaz adamlardandın; Canın çekmesin cehaleti, bir anlık gaflet için iffet yakardın!
Bulduysanız eğer kötürüm etmeyin gerçek aşkı. Harcadığınız emeği kaprislerle küle döndürmeyin. Bulduysanız eğer yazıldığı gibi yaşayın onu. Fazlasını istemeyin...
Füruzan