Gidiyorum
...anlamıştı aynı şehirde yaşayıp aynı havayı teneffüs ederken elini tutup, gözlerinin içine bakamamanın ne kadar ağır olduğunu aşk ateşiyle yanarken kalbi…
...anlamıştı aynı şehirde yaşayıp aynı havayı teneffüs ederken elini tutup, gözlerinin içine bakamamanın ne kadar ağır olduğunu aşk ateşiyle yanarken kalbi…
Bahar gelince hepimizin başına gelebilecekleri bir kalemde hatırlatmak istedim..
Yakalandım böyle apansız sana... Sarılmalarında bulurum yüreğime binlerce deva... Yok sayamam kırılmışlıklarımı ama... Senden geliyor şimdi hepsine sevdaya dair sanki binlerce dua... Bir besmele mi lazım artık bize yoksa devamına çekilecek kutsal bir amin midir aşk tadın da ...
•
Şimdi göğe daldır gözlerini…
Bu sessizlik bana öyle mutluluk vermiyor aslında. Hayat artısında belki kazanç belki kaybettiğim yanlarından yarım bir dünya,sevdasına yenik kıyılarda...
hersey yerliyerinde dunyada herkesin bir gorevi var herseyin bir amaci var,
su ve gunes topragi doyurmakla gorevliler toprakta insani doyurmakla gorevli,
ay ve yildizlar geceyi aydinlatmakla gorevliler,
Bilmiyorum söylemişmiydim sana, zordur benimle olmak, zordur beni sevip sevgime sahip çıkmak. Gözlerimizin içinde dünyayı bulalım ve birbirimizle yeniden dünyaya gelelim isterim.
" bu saatten sonra ne bir adım atarım ona, ne de adımı anarım onunla..."
Bazılarımız AŞKI pazarlık konusu olarak tartıstıklarını cok isittim,oysa AŞK hic bir zaman boyle bir konuya muhatap degildir,edilmemelidir de,iste buna istinaden bu yazıyı yazma ihtiyacını duydum..
Söylesenize siz kimsiniz? Zamana ve koşullara göre değişmeyen bir kimliğiniz olmalı elbet; nerede o? Yoksa bir hiç misiniz? Hadi bir kaç saniyeliğine soyunun rollerinizi, hepsini hepsini, hiç bir şey kalmasın üzerinizde. Hadi aynaya bakın şimdi; sahiden ,
hep yazıldı ateş ve pervane hakkıdna. kimi zaman pervane ateş oldu kimi zamanda ateş pervane. sevgili hârdı, ateşti, en kızılıydı alevlerin. ben de pervaneydim. kısacası, ateş ve pervane ikilemine kendi aşkımın gözünden farklı bir bakış.
Bedeli ödenmemiş mutluluklar vardır, hani kimi zaman neşeye boğar sevinçle, kimi zaman en inanılmaz oluru getirir önünüze.
Bir yanımız ayaza vurmuş dağlar kadar mağrur, bir yanımız beynimizdeki kaçak, daima gel diyen avuç içleri...
Acaba biz birbirimizin kıymetini biliyor muyuz?
Birbirimizin hayatında olmasaydık hayat daha mı iyi olurdu? Uzak diyarlarda, yüreklerimizde ömür boyu yaşar mıydık, yoksa bırakır mıydık o buruk sevgiyi?..
-Bütün yazdıklarımın ne kadarına alınırsın, nasıl yorumlarsın bilemem. Ama mektubumun kendini imha edebilmek gibi bir yeteneği yok. Yine de sen bilirsin…-
Otogarlar benim sana dönüşlerim, gidişlerimdir. Otogarlarda içtiğimiz çaylar, yaşadığımız hüzünler geçmişten gelir. Birilerini mutlaka kaybetmişizdir otogarlarda, yollarda...Yenisini yaşamamaktır dileğimiz. Ama her gidiş, yeni bir başlangıçtır da...
Avuçlarıma değemiyorsun. Koyuluğuna kapanamıyorum sensizliğimin kekremsi, acı tadlı zamanlarımda.