Sıfır / Sonsuz
"Belirsizlikle dolu bir hikaye... Bunun suçlusu mu? O da belirsiz tabiki de..."
"Belirsizlikle dolu bir hikaye... Bunun suçlusu mu? O da belirsiz tabiki de..."
Felek yüreğime kızgın demirlerle kazımış adını. Sana ısmarlanmış ömrüm...
Dokunamamak, gözlerini alan bir müchever gibi karşıdan izlemek seni. Konuşurken dudak kıvrımlarında kaybolan cümleleri harf harf almak düşlerime seni sevmek, seni senden habersiz yalın, saf sevmek…
Huzuru kucaklamayı,cenneti koklamayı, tek bir gülümsemeyle yeniden doğmayı öğrettin.
Aşka 5 kalaydı bana geldiğinde... Koyu kestane rengi saçların ve kahverengi gözlerindeki şaşkın bakışlarınla; ne sen kimin kapısını çaldığından haberdardın, ne de ben kimin geldiğinden...
Nereye,ne kadar yürümem gerekiyor?Kaç adım attım,elimde kaç var,kaç daha lazım?Hayatta işlemlerim eksilerden yana mı gidecek yoksa toplama yapmayı da öğrenirmiyim bir gün..
Fasulyelerle adımı yazmayı öğrendiğimden beri belki de hiçbir şe
Öpülmedikçe ne işe yarar dudakların?
Ya kalbin…
En acemisinden sev beni, en kötü günlerin için sakla benden sana kalan ne varsa, ne hüzünlerinle kardeş ol, ne sevinçlerinle dost…
Henüz arayan yok, zaman hızla ilerliyor. Bir, iki, üç saymakla başlıyoruz her dokunuşta alevlenen merdiven altı hikayelerine. Kimse kimseyi kolundan çekip götürmüyor. Kimse sınıfında kendine yer bulan herkes çekip götürüyor tanımadığı her kolu.....
Çok güçlü bir cin zamanın birinde bir şişeye kapatılmış ve okyanusun dibine atılmış. Yıllarca vazgeçmeden yalvarmış cin, tam beş yüz yıl boyunca "beni buradan kurtaranın sonsuz dileğini yerine getireceğim" diye; ama ne gelen olmuş ne giden.
Ve ben de olağan sayıklama saatlerimdeyim, birazdan uçarım bir kuşun kanadında semaya. Oradan bir avuç güneş çalarım, ışıksız kalan her gecem için. Azcık hayat, bir dirhem de umut, bugünlük yeter, yarını yarın düşünürüz.
Ahmet Kaya'nın söylediği Şafak Türküsü parçasının bende hissettirdikleri...
Seninle konuşuncaya kadar içimde susturamadığım sesler var mesela.
Seninle konuştuktan sonra iflas eden o sesler!
Gözlerine baktığımda eriyen bir şeyler var içimde,
Anlamlandıramadığım o iç akışlarım...
Var oluşumda, benliğimin oluşumunda büyük pay sahibi olan babama koca bir yürek değil, bir ömür sunsam yine de... ödeyemem hakkını.
'25 senelik taş kesilmiş ağlayan melekler bilirler, yollarım kısa, güneşlerim sönük, gökyüzümde gözyaşlarım yağmura dönük, pişmanlığım fayda etse son nefeste ben bana can veren ruhumu teslim ederken yaradana aheste aheste, bil ki tek kanadını kırdığın bir kuşum '