Açın Sandıkları...
Kendi sesimize, kokumuza, masumiyetimize giden yol çok uzak değil...
hadi biraz cesaret!
"“Yazarlık, sabır gerektirir: önce kendini kandırırsın, sonra okuyucuyu. İkincisi biraz daha zor.” – Mark Twain"
"“Yazarlık, sabır gerektirir: önce kendini kandırırsın, sonra okuyucuyu. İkincisi biraz daha zor.” – Mark Twain"
Kendi sesimize, kokumuza, masumiyetimize giden yol çok uzak değil...
hadi biraz cesaret!
Bazen seneler mi bizi kovalıyor? Yoksa biz mi onun peşinden koşuyoruz bir türlü anlayamıyorum…
Bu ülkede yaşayanlar, ülkelerinde yaşamaktan o kadar mutlu imişler ki kesinlikle başka ülkelere gitmek, orada yaşamak gibi bir düşünceleri yokmuş. Hatta başka ülkeler, kendilerinden vizeyi bırakın, pasaport dahi istemedikleri halde başka ülkelere gitmeyi akıllarından bile geçirmezlermiş
sadece dokunamadıklarımız acı veriri avuçlarımıza,dokunduklarımızda ise acı biz oluruz...
Yanıtlarınızı önce kendinize okuyun yüksek sesle..Gerekiyorsa bağırın sonra avazınız çıktığı kadar !
Allah’ın emirlerini öğrenebileceğimiz tek kaynak olan Kuran’ı Kerim 1400 yıl önce peygamber efendimize vahyedilmiştir.
Yaralarım içimde büyüsün, boşluk açmasın
diye çabalarım ... Bilirim ki, açılan boşluklarımı açanlar
geri gelseler bile, dolduramazlar açtıklarını,
silemezler yüreğimdeki kendi izlerini....
İnsanın yaratılışıyla Allah'a isyan eden şeytanın tek amacı, Kuran'ı Kerim'de bildirilen ayetlerden anlaşıldığı üzere insanları Allah'ın yolundan saptırmak ve kendisiyle birlikte cehenneme sürüklemektir. (Şeytan)Dedi ki: "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından
... bu beni rahatlatmıyor, iyi bir kılıf uydurmaya çalışırken yine altından iğrençlik çıkıyor ve kötülük te yok diyorum aslında , sınıfsal ayrımın yarattığı açlık ve modernizmin tetiklediği ...
İlkbahar veya ilkyaz, doğa döngüsünde kış ile yaz arasındaki mevsimdir. Üzerinde yaşadığımız kuzey yarım kürede 21 Mart-22 Haziran tarihleri arasında yaşanır. İlkbaharda ağaçlar çiçek açar, hava sıcaklığı artmaya başlar. Bu mevsimde karların erimesi ve bol miktarda yağışların yağması ile su yatakları olan dereler, göller, göletler ve barajlar su
Hep çeker sizi sanki bir koku, aşktan, sevgiden belki de mutluluktan gelen ılık bir rüzgar taşır onu, diğer yandan kaynağını acıdan, kederden belki de hüzünden gelen soğuk bir fırtına doğurmuştur...
Durumsallık şunu öngörür: Evrensel gerçekler yoktur, ama benzer durumlarda geçerli olan durumsal ilkeler vardır. Yeterince benzeyen olayları gruplandırıp birlikte ele alabilirsiniz.
Yeryüzünde yaşayan milyarlarca canlıdan sadece bir tanesidir denizatı.
Diğer balık türlerinden çok farklı özelliklere sahip olan denizatının başı at kafasına benzer. Küçük ağzı, hortum biçimindeki burnu, kemiklerle kaplı vücudu, öne kıvrılan kavrayıcı kuyruğu ve yüzgeci en belirgin özelliklerindendir.
Sokaklar ne zaman çiselediğini bilemediğim yağmurla ıslanmış durumda. Etrafta mis gibi toprak kokusu. Yürüdüğümüz yolun iki yanında sırasıyla ağaçlar var. Kimileri yapraklarını dökmüş, kimileri ise göz pınarlarımızda biriktirip de ne zaman nerde salıverec
Oysa bir kentin gelinlik kızlar gibi alımlı,çekici ve kışkırtıcı olması gerekmez mi?
Mutluluk istiyorsak, bırakın haram yemeyi, haramın dahi hayalini kurmadan yaşamayı sevmemiz lazım
''Eyle ne vezire ne şehin şaha havale
Eyle her hacetini O Dergah'a havale
Meftuh iken Ebvab-ı Hüda gayre ne hacet
Eyle her hacetini Allah'a havale.''