Salonumuzdaki Tabloda Hayatın Sırrı Yazılıymış
''Eyle ne vezire ne şehin şaha havale
Eyle her hacetini O Dergah'a havale
Meftuh iken Ebvab-ı Hüda gayre ne hacet
Eyle her hacetini Allah'a havale.''
"Okumakla beynimizi tetikleriz; ama kelepçelerle özgürlük kazanılmaz, sadece kuşaklar döner durur." – Umberto Eco"
"Okumakla beynimizi tetikleriz; ama kelepçelerle özgürlük kazanılmaz, sadece kuşaklar döner durur." – Umberto Eco"
''Eyle ne vezire ne şehin şaha havale
Eyle her hacetini O Dergah'a havale
Meftuh iken Ebvab-ı Hüda gayre ne hacet
Eyle her hacetini Allah'a havale.''
Evrim olmuşsa da, bunu yaratan Allah'tır. Bu kadar olumlu mutasyonun bu kadar üst üste denk gelmesini şansa bağlamak akıl dışı. Ama şansla olmuşsa bile, şansı da yaratan Allah'tır.
Kar taneleri esrikliğinde dökülen notalar eriyip kanımıza karışıyor ve sonra arka sokakta soylu Tuna’yla birleşip çağlıyor.
Düşlerimizi süsleyen dünyanın gerçek yüzüyle karşılaştıktan sonra gelen hayal kırıklığı...
sihir, ay tozunda... avuçlayalım.... Avuçlarımızda hissedince o masmavi, parlak kum zerrelerini, sihirli bir değnek hayatlarımıza dokunacak. O zaman bir sürü ‘en’imiz olacak…
İnsan dünyasında yalnız.Issız...Her insan kendi başına bir dünya da ondan bu yalnız kalış.Kimi zaman misafirler giriş-çıkış yapsa da korkmayın dünyanız sizinle fani; sizinle baki. Siz dünyanın sahibi,dünya sizin sahibiniz...
Şehit yaratabilen bir ulus, millet, görüş var olma mücadelesinde büyük bir yol kat etmiştir. Çünkü onu savunanlar, onu candan aziz bilip gerekirse canını bırakıp gitmeye can atarlar.
Biyokimyasal etkileri bakımından, canlılar âleminin dengesini sağlamada çok büyük önem taşıyan bakteriler, sayıları oldukça fazla olan ve hemen hemen her yerde yaşayabilen canlılardır. Hızla çoğalma özelliğine sahip olan bakteriler, tüm ekosistem ve insanların yaşamında önemli bir yere sahiptirler.
Ama sonu ne olursa olsun umut yaşama sebebidir insanın. "Umutla yolculuk etmek gidilecek yere varmaktan çok daha güzeldir", sözünü söyleyen de bence küçücük bir umut parçasıyla yola çıkan bir umut yolcusuydu. Umut çıkar yoldur, umut yeni başlangıçlardır, umut hayallerin mimarı,hayatların müteahhitidir.
Bu tip insanlarda kişilik problemi olduğunu düşünüyorum…
İnsanlara tepeden bakabiliyor bu tip insanlar,
Hor görebiliyorlar.
Oysa sadece farklı bir toprağa gidip geri dönüyorlar.
Ve unutuyorlar yeryüzü her yerde aynıdır; ama insanları farklıdır…
Zaman sizi boğar; mekan sizi daraltır.İşte böyle bir zamanda bu cami bana ilaç gibi gelirdi...
insan elinde olmadan geldiği hayat macerasında hayatın gerçek anlamını nasıl ıskalar
Kaç ‘eksik yan’a, kaç insan düşer? Kaç insana, kaç acı? Kaç acıya, kaç kabulleniş? Aldatan insanlar gördüm, aldatılanlarda…En eski günahımız bu...
Yazı yazmak bazıları için bir zulüm iken, bazıları için de bir tutkudur. Sözgelimi kalemle barışık olmayan ve sıkça not tutması zorunlu olan bir üniversite öğrencisi için yazı yazmak zulüm ile eşdeğerdir. Ancak iaşesini yazdığı yazılarla ve eserlerle sağlayan bir yazar için yazmak bir tutkudur.
Yine yazdığı
Sokakta, yapayalnız kalmış, iki küçük kız gibi kalakaldık ayazda...
Ne soranımız vardı, ne de sevenimiz...
Başımızı sokacak bir yer bulamamıştık... Yersiz , yurtsuz, kimsesizdik...
“susalım” diyorum bu defa benim olan sesin, benim olan gerçekliğiyle…
Bazen susmak gerekirmiş…
Spinoza der ki, insanın tutkuları olmaması olanaksızdır, ama belki adam, ruhunda o kadar mutlu düşünceler yaratır ki, tutkuları bunların yanında pek küçük kalır...