Exit Film (For A Music)
Küçük çantasına rastgele eşyalar doldururken, içeriden gelen bir
ses elimi doğrudan silahıma götürdü. On nefes alımı dinledim dışarıyı.
"Babamdır, buraya gelmek aklından bile geçmez" dedi.
Küçük çantasına rastgele eşyalar doldururken, içeriden gelen bir
ses elimi doğrudan silahıma götürdü. On nefes alımı dinledim dışarıyı.
"Babamdır, buraya gelmek aklından bile geçmez" dedi.
Doğurduğu çocuğa sahip çıkmayan bir anne olabilir mi?
Yasakları daha çabuk öğrendik çünkü!Bu yüzden meyillendik yasak aşklara...Olsun ya!.. Kime ne? Bir kuş o!Tutulabilir mi hiç?Aslında ömrümüz aşk denen kuşun....
zamanla çiçeği almadan ona sahip olmanın yolunu öğrenmeye başlamışım bilmeden... birinin vermesindense onu fark edebilmeyi seçmişim..
Gün gelir bir ağaca takılı kalır yüreğim, sonbahar geldiğinde savrulup gitmek için rüzgarla..gün gelir bir çocuğun gözlerindeki ışık, hayata bağlar beni.
Toplumda, genelde dinimizi, özelde bir grubu şahsımızda temsilederiz. Ne yazık ki onu temsil etmeye layık olsak da olmasak da“Müslümanım” diyen herkes bu görevi yüklenmiş oluyor. Bu nedenle “Bizebakan neyi görüyor?” sorusunu herkesin kendine sorması gerekiyor.
Beynimin tavanarasında tozlu sandukaya yatırılmış sözcüklerle nikah tazeledi bilincim.
Kadın bir sigara yaktı...artık kendi sigarasını kendi yakıyordu, gerçi hala elleri titriyordu ama....
...tohumum asfaltınıza, bahçem sarmaşığınıza, toprağım 'kastlığınıza', bayrağım gönderinize, gözlerim görüntünüze
ve aşkım çölünüzün vahasına
feda olsun...feda olsun...
Kediye pist dedik, köpeğe hoşt!..Kurban kestik dinsel inançların arkasına sığınıp.Hatta dini yanlış anlayıp domuz bağıyla,silahla,roketatarlarla,uçakla,biyolojik gazlarla ...
Burası diye bir yer yok. Bekleyişler anlamsızdır. Ya dününü taşırsın geleceğine, ya da geçmişinde çakılı kalmışsındır...
ali poyraz oğlunun kobay isimli oyunundan sonra yazılmış bir yazı...
Sade kahvemin son yudumunu alırken, herkesi tekrar inceledim. Masadaki kürdan kadardı şişmanlıkları, yada ben çoktan ateşe vermiştim tüm komedi tahtalarını...
İlk önermem üzerinde fanteziler ürettim.Bir direğe tırmandım tırnaklarımı çıkarıp...Direk çekmedi beni devrildi..Öyle bir yayıldım ki gökyüzünün
Kavga dolu bir gecenin yastığa asılmış hatırası olmalıydım. Halledilemeyen problemlerin, belki de kendinden bile gizlenen sonların habercisiydim.
Kapıyı çalan senmisin, yoksa giden mi.. Kimin bu
cenaze, yüreğimden sökülüp götürülen ne? Hani nerede şehla bakışlar, neden şimdi bu feryadım. Kime, veya neye ağlıyorum ben...
Geç zamanların geç kalmışlıklarında yorgun düşmüş
yüreğim, çaresiz üzerime düşmüş gölgenin geçmesini bekliyor.
Ruhu kire bulanmışlar arasında
Yüzü trakya çiçeği
Güneşe dönen hep…
Nilüferler\*