Uymadım Hayatımın Yazım Kurallarına
Ünlem, virgül,üç nokta...
Ne fark eder ki ben noktayı koyduktan sonra.
Nokta nokta nokta...
Ünlem, virgül,üç nokta...
Ne fark eder ki ben noktayı koyduktan sonra.
Nokta nokta nokta...
Zaman zaman pandomime dönüşür hayattaki her şey ve… kader oyuncusu, aynanın karşısındaki palyaço kılığıyla yüzleşemez bir türlü…
Kayıp geceler kabusunda sürmeli bir ölü dirilir kendi cenazesine,ölmediğini bilmek ister tanıdık yüzlere merhaba der. Ama boş bir anlamsızlık yüklüdür hepsinde.Çünkü ölüsevicilik pek matahtır bu riya yüklü toprak kokan yerde. Suya çağrılır ölü bir müddet, sonra sonsuz susuzluğa gönderilir bir ölü, çağrısız alemlere.
Son doğumgünüyle bu doğumgünü arasında hayatının çizgisini değiştiren tek şey, sonsuz yolculuğa uğurladığı, yüreğinin kan kırmızı yangının sebebi anneciği...”Anne”li günleri tek özlemi artık. Kabullenemediği, sindiremediği, söndüremediği yangı
İnsan hayatında anlamı aramay dair bir antik çağ sorusu üzerine düşünceler
İşte zirvedeyim şimdi. Öyle yüksek bir dağ ki bu. Sarp yamaçlarını çıkardı önüme , dik yokuşlarını çıkamayayım diye. Rüzgarını estirdi buz gibi. Üşüttü fakat donduramadı beni. Soğuğu içimdeki ateşi söndürmeye yetmedi. Bu öyle bir ateş
Ne çok “sonbahar” esiyor haziran güneşlerimde… Sokaklarımdan sonbahar kokuları, yüreğimden “eylül” geçiyor…”Poyraz” rüzgarı köpürtüyor anılarımı uykusuz gecelerimde...
İnanmıyorum ben zamanın insana birşeyleri unutturduğuna. Zamanla
herşeyin düzeleceğine.
Sanki zaman kendi içinde tekrarlıyor yaşamı. Herşey, herkes aynı...
Aşkın karşısında kim zi-şuur olur? Ya AŞK'ın ortasındaysan o zaman kim bi-şuur olur? Kimse. Aşkın merkezi yokluk, sır. Aşkın sahibi dilediğine pay eder Aşkın zerre miskalini.Talib olana verilir istenilen.Yükünü omuzlarda çekersin, çilenin nev'ini ayıklamadan. Talebinden feragat etmeyen her aşık gibi nihayetinde yükselirsin hakiki aşkın kucağına.
Kaleme kağıda sormadan, bana sormadan, ben gibi siz gibi bir yüzleşme, bir başkaldırı... Belki edebi bir yapıt değil, belki bir günlük sayfası, ama hangimiz günlüğümüzde isyan etmedik ki...
"Hadi gel aslını göster , Suretin çok zalim ,Çok mu üzdüler seni , Sahiplenme, senin değil bu dikenler..." hiç romantik falan değilim bugün, sırıtmayın!
mektup bu; mutlaka sahibine ulaştırılmalı. yoksa kişiyi vebal altında bırakır. bana zarfsız, katlanmış iki mektup geldi. okudum. İlginç buldum. bu iki mektuptan biri tarihi bir vesika idi, mektup formatında yazılmıştı
Neden bir anda kendine bakarsın bir yabancıya bakar gibi? Nasıl dışında kalabilirsin ki yaşamın, ansızın ayazda kalmış gibi?
Nefret duygusu sevgiden üstün bir duygu mudur? Daha mı kuvvetlidir aşkın gücü bağlılıktan?
Gelin bu hafta bir oyun oynayalım. Var mısınız? Yaz günlerinde eğlencelik olur. Oyunumuzun adı: Olmazsa olmazlar...