Harry Potter İngiliz Ajanı mı?
Harry POTTER roman ve filmlerini yasaklayalım da asla diyemeyiz.Bunu diyenlere de karşı çıkarız.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Harry POTTER roman ve filmlerini yasaklayalım da asla diyemeyiz.Bunu diyenlere de karşı çıkarız.
Şiir yazmak, kelimelerle oyun oynamak değildir. Hele hele, dilin mimarisini, melodisini bozarak varılacak bir menzil hiç değildir. Tıpkı Stephen King'in dediği gibi "toprak altında duran bir fosili, bir gerçekliği, bir yaşanmışlığı bulup ortaya çıkarmaktır." Herkesin görüp, yaşadığını, hissettiğini herkesi hayran bırakacak bir lisanla yeniden deşifre edebilme sanatıdır şiir.
Türkiye de yazarlık "kendin çal kendin oyna" makamından bir parçadır. Kendinden başka kimseyi duymayanların diyarında tabiatın en güzel nağmelerini dillendirsen ne fayda! Bu sebeple biz gariban genç yazarlar için edebiyat, zaman aralıklı ruhsal orgazmdan başka bir şey değildir
İş adamı başını kaldırdı:
\- Elli dört yıldır bu gezegende oturuyorum, yalnızca üç kez çalışmama ara verdim. Birincisi yirmi iki yıl önce, Tanrı bilir neden buraya düşmüş bir mayısböceği yüzünden. Korkunç bir gürültü çıkarıyordu...
Yazmaktan umudumu kesmemek ve yazacak yeteneği yitirmek üzereyken kendimi kandırmam hakkında bahaneler denemesi. bahane1-bahane-2..
Bu açıdan sayın Elif Şafak, İngiliz dilinde yazmanın havasına kapılmadan kendi öz dilinde Türkçemizi daha bir zenginleştirerek ‘İskender’i yazmış olsaydı hem Türk insanı üzerinde etkili hem de yarınlara kalıcı olurdu.
Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı Makedonya’da nasıl hissedilmiş? Ne onulmaz yaralar açmış? Oralarda günlük yaşam nasılmış? Dağlarda kaçak yaşayanlar neler yapıyorlarmış? Tüm bunlar Zülfikar Bey’in yaşamı ekseninde anlatılıyor
Şehri Reddiye; adından da anlaşılacağı gibi şehri reddetmeyi amaçlayan bir yazı. İnsanın insanı köleleştirdiği medeniyet... Büyük bir arena... İnsanın karşısında insanın var ettiği beton, enflasyon, yalan, sahtekârlık, bencillik, bozgunculuk ile savaşması beklenen insan...
. hani edebiyatta para yok du! işte görülsün edebiyattan kimler nasıl para kazanıyorlar. ne şanssız, halid ziya’nın ismiyle eserleriyle kimileri romanını alıp içini dışına…
Türkiye'de mekanizma böyle çalışmaz. Parayı genellikle sadece yayınevleri kazanır, yazara pek bir şey vermezler. O yüzden pek çok edebiyatçı ve şair için yazarlık ikinci iştir. Onlar geçinebilmek için başka işlerde çalışırlar, artan zamanlarında da kitaplarını yazarlar.
Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü “Metal Fırtına”
Sen nasıl bir insansın? Hiç utanmada mı yok sende. Yaptığın hırsızlığı meşrulaştırmak için çırpınmışsın. Çırpındıkça rezil olmuşsun…
Bu sözleri ve hatta daha fazlasını hak eden azılı bir emek hırsızı var. İsmi Erdinç Aras ve kıytırık sitesi Ardahansesi.com dan söz ediyorum.
Eğer bir böcek olsaydım ne olurdu? Şimdi ki önemsenmemden çok beni o halde bağrına basabilecek biri olur muydu? Eline alıp gezdirebilecek, çatır çutur amansız sesler çıkarsam da beni dinleyebilecek. Sevgi her şeyi ciddi ciddi yener mi belki de şu 4 5 saatimi ayırarak okuyup bitirdiğim Kafka'nın "Dönüşüm" kitabı
Kendini bulamamış bir kalabalık gibi ortada dolaşıyordu.
Şiirler olmasaydı nasıl ifade ederdik yürek yakan gizli aşklarımızı?...Nasıl temizlerdik ruhumuzda biriken tortuları?...Tek taraflı sevmelerin resmidir şiir…Sözün öze ulaşmasına vesiledir çoğu zaman….