"Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. Pazartesi sendromuyla aynı mantık." – Mark Twain"

Edebiyat mı Ebedi - Yat mı Anlayamadım?

Türkiye de yazarlık "kendin çal kendin oyna" makamından bir parçadır. Kendinden başka kimseyi duymayanların diyarında tabiatın en güzel nağmelerini dillendirsen ne fayda! Bu sebeple biz gariban genç yazarlar için edebiyat, zaman aralıklı ruhsal orgazmdan başka bir şey değildir

yazı resimYZ

Türkiye de yazarlık "kendin çal kendin oyna" makamından bir parçadır. Kendinden başka kimseyi duymayanların diyarında tabiatın en güzel nağmelerini dillendirsen ne fayda! Bu sebeple biz gariban genç yazarlar için edebiyat, zaman aralıklı ruhsal orgazmdan başka bir şey değildir. Zira şu bizim yalan-evlerinin pardon "yayın-evlerinin" tek derdi, ağaç artıklarında boy gösteren prestijli yazı cambazlarından kazanacağı paradır. Bu uğurda biz çulsuzların sergilediği tüm edebi çırpınışlar haybeyedir. Çünkü devrin altın kuralı şudur: Paran ve insanı paraya götürecek yollarla ilişiğin yoksa değersizsindir.
İyi bir yazar nice kitapçının çok satanlar bölümünü kiralayabilmeli, nice kanala reklam verebilmeli, şu kaç adet basıldığını kimsenin bilmediği ilk basımda yüz adet kitap basıp-bitirip hemen kitabın köşesine ikinci basım ibaresini iliştirebilmeli. He, bir de içerik meselesi var değil mi? Aman onu kafana takma kimler yazar oldu bu ülkede sen mi olamayacaksın güzel arkadaşım. Bizim işimiz ambalajlarla. Hem bu diyarda hiç kimse yenilecek bir ürünün dahi içindekiler kısmını okumayı sevmez. O sebeple o kısma fazla takılma.
Unutma burada insanlar "nasıl edebiyat yaparım" ın değil "nasıl ebedi yatarım"ın peşinde.

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön