"“Yazarlık, hayatın zorunlu temizlik işidir: ‘Daha güzel değil, daha temiz’ yaz.” — Franz Kafka"

Öykü > Beklenmedik

düşündürücü

Sepetçi İle Zengin Adam

Vaktiyle bir ülkenin bir şehrinde bir sepetçi adam yaşıyormuş. Bu sepetçi sabahtan akşama kadar dükkânında sepet yapmakla uğraşırmış. İşine saygı duyar, en ucuza satacağı sepetleri bile büyük bir özenle hazırlarmış. Bundan dolayı yaptığı sepetler çok sağlam ve dayanıklı olurmuş. Başka şehirlerden, kasabalardan, köylerden onun yaptığı sepetleri almak için

üzgün

Tek Kuruşluk Hikayeler 3 "Kahve"

Ben balıktan anlamam! derdi ilk başlarda. Geçenlerde malzeme satan çocukla şakalaştı. Gazeteciler gelmişler.Sordukları son soru,"Peki ya kadınlar,onlarda balığa meraklı mı ?" diye sormuşlar.
Abla dedi? "Vallahi seni örnek verdik."
Biliyorum zaten dedi.
Adı buralarda deliye çıkmıştı. Küçük bir kasaba.Gölün kenarında her gün

üzgün

Keşke Söylemeseydim Kızıma! (2)

O gün sadece dersi asmamışlardı, arkadaşlarını da atlatmışlardı. Cep telefonu da henüz icat edilmediği için kimse onlara ulaşamamıştı. Kızı “Anneciğim nerelere gittin yine” diye sordu. “Hiç” dedi kadın “Hiçbir yere”. Deniz çok neşeli bir çocuktu. Babası gittikten sonra tam bir yıl depresyonda idi, ancak güçlü bir çocuk olduğu

karamsar

Miras

Rahmetlinin çocukları hala gözleriyle sessiz, hareketsiz,sabit bir noktaya bakıyorlardı.

olumsuz

Davetsiz Konuk - 2 -

Bir süre açığa doğru serin suları kulaçladım. Güneşin tenimdeki sıcaklığından şimdi eser yoktu. Yorulana kadar yüzdüm. Arada ayak bileklerimden parmak uçlarıma doğru kasılmalar oluyor, sırt üstü uzanıyordum. Böylelikle kramp oluşmasını engelliyordum.

mizahi

Köpek Kovucu

Billurcu Hotel, evimizin hemen bitişiğindeki üç yıldızlı otel. İç işleri bakanının misafirleri zaman zaman eve sığmayınca tutarız odalarını o otelde ağırlarız

karışık

Bir Otobüs Dolusu Aşk (3)

..... Dönüşte şoförün gözlerine takıldı gözleri çok uykulu bakıyordu soför. "Herhalde buradan itibaren yedek şoför aracı kullanacaktır" diye geçirdi içinden.
Mola yerinde bir anons duyuldu “Ankara’dan 22’de hareket eden Bodrum otobüsü yolcuları mola süreniz bitmiştir, otobüsünüzdeki yerlerinizi almanız rica olunur.”

olumlu

Makineleşmek ve Kaçış - 4

Tez-Can buraya geleli kaç gün, kaç ay ya da kaç yıl olmuştu? Bilemezdi. Bırakın bunu bilmeyi o gün günlerden ne olduğunu sorsanız, bunun bile cevabını veremezdi. Buradaki zaman anlayışı çok farklıydı, belki de tuhaftı. Kimse zamanla ilgilenmiyordu, zamansa bildiği gibi akıp gidiyordu. Yoo belki de akmıyordu, gitmiyordu; duruyordu

üzgün

Keşke Söylemeseydim Kızıma! (3)

Her ikisinin de üniversitenin kadın hakları ile ilgili topluluğunda faaliyet gösterdiklerini öğrenince Leyla kızıyla ilgili bilmediği bir hususun farkına vardı. Neydi bu iki genci bu konuda birleştiren husus?

karışık

Anne Kanguru

Bir kanguru varmış. Kesesinde yavrusunu taşırmış. Zamanla yavru büyümüş, keseye zor sığar olmuş. Ayrılık vakti gelmiş, çatmış.
Anne kanguru: " Benim güzel yavrum, artık büyüdün, kocaman oldun. Ayrılacağız, sen yoluna ben yoluma. "
Bunun üzerine yavru kanguru: " Anne, ne olur beni bırakma. Ben

karışık

Aşk Geldi

Ve... Aşk geldi. Yorgun olduğum bir zamanda. Gitmek istediğimde Aşk geldi, gülümsedim, sonsuzca...

üzgün

Anneme İnci Tanesine

Ha abi bir de dedi Nuri, senin yolladığın ceketi hiç bırakmadı. Öpüp öpüp kokladı. Bunda Hacımın kokusu var, dedi. O yollamış bana

karamsar

Sabit Bey"in Kımıltısız Yaşamı

Ayağı kapı aralığında bekliyor. Ya şimdi yukardan biri inse, bir kuş gibi kanatlanıp uçacak olsa dışarı. ‘Pardon, bir müsaade,’ dese. Bunu öylesine bir şeymiş gibi söylese. Ne kadar önemli bir şey söylediğinin farkında varmadan. Sabit öylece kalakalsa put gibi. Sonra yavaşça geri çekilse. ‘Buyur, geç.’ dese. Tanrım dışarı

nostaljik

Nokta

"Uyandım...
Bunu, gözlerime hücum eden ışık huzmeleriyle anladım. Işığın büyülü dansı vardı gözlerimin önünde. Bu cümbüş, bu curcuna, bu heyecan dalgası, bu oyun... Bu oyunun içinden geçmeden yeni bir güne başlayamam ben. Ancak bu oyunla ışır içim, ancak o zaman görürüm yanımı yöremi. Ve yaklaşık sekiz

karışık

İstasyon

Bir kedi gibi sobanın kenarına kıvrıldı. Ayakkabılarını çıkarıp kenara koydu. Çantasından sigara paketini alıp bir sigara bana uzattı. Bir tane de pembe rujlu dudağının arasına sıkıştırdı ve benim yakmamı bekledi. Önce onun sigarasını yaktım. Dumanını uzun uzun içine çekerek yüzüme üfledi.

üzgün

Sarı Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmıştım? (Son Bölüm)

Yavru kedilerin o anda gözlerine bakasım gelmişti. Evet, açıktılar. Günlerce beklediğim o anı bugün bile anımsadıkça içim kıyılır gibi olur. Gri ve açık mavi renkti. Hani, aksu dediğimiz renge çalıyordu her birinin gözleri. Belki büyüdükçe değişecekti renkleri. Ama o gün yavruların gözleri açılmıştı işte

karışık

Artık İnanmak İstiyorum...

Neden yaşamamız gerektiğini sorgulamaktan bıktım usandım artık, bazen bir dağ olsaydım keşke diyorum,yada bir ağaç,akıp giden şelale mesela, yada ne bilim, bulut belkide ,yıldızlar kadar uzak insanlığa bir okadarda yakın,toz olmalıyım mesela dağılıp gidebilmeliyim istediğim zaman,,,

Başa Dön