..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Varoluşçuluk
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
M.NİHAT MALKOÇ
Deneme > Yaşam

M. NİHAT MALKOÇ Bundan 16 sene evvel büyük bir ses olan Erkan Ocaklı aramızdan ayrılmıştı. Türkülerini gönül heybesine doldurup genç denebilecek bir yaşta(59) bilinen meçhule yol almıştı. Karadeniz’in müzik üstadı, Karadenizlinin yürek sesi, gençliğimizi türküleriyle geçirdiğimiz Erkan Ocaklı "Ağla gozlerum ağla/Ben da ağlayacağum/Senun acilaruna nasil dayanacağum” diyordu bir güzel türküsünde. O ölünce Karadeniz türkülerini de yetim bırak

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Varoluşçuluk
61 
 Yaşlı Bir Adamın Hikâyesi  (Müşerref özdaş)

Yaşlı bir adamın hikâyesi bu. Yaşamın yorgunluğuna katmıştı yorgunluğunu. Sabah çayını içiyordu. Demli çayını. Yüreğinde demlenmiş nice acılar gibi demli çayını… Ve sigarası yoldaştı ona. 64 yıllık yaşamına üç hecelik mutluluğu sığdıramayanlardandı.
62 
 Beşinci Kapı  (Nergiz Şimşek)

Günaydın koca adam! Bugün her zamankinden boktan görünüyorsun ya, hayırdır!
63 
 Sessizlik - 1  (Var Samsa)

İnsanlığa herşeyin kendilerine öğretildiği gibi olmadığını gösteren iki güzel insanın -Simone de Beauvoir ve kısa bir süre önce 100. doğum gününü kutladığımız J.P. Sartre’ın- değerli anısına.
64 
 Zühre"ye Kanat Çırpmak  (Aydın Akdeniz)

Cama düşmeye başlayan kar tanelerini görünce dönmek istedi. Yolun kapanmasından çekiniyordu. Bir süreliğine daha misafirim olmaktan...Sanırım. Evden ayrılalı nefes alıp verirken çıkan o hırıltısını saymazsam yanımda ki koltukta oturduğu gerçeğini büsbütün unutabilirdim. Sileceklerin hareketlenişine takılmıştı bakışları. Onu böyle görünce baktığı şey hakkında düşünüyorum. Nesnenin devinimi, düşen kar, anıları, türlü türlü şey geçiyor aklımdan. Bunlardan biri ya da tümüne bakması kabulümdü, ama hiçbirine bakmıyorduysa. O zaman unutmalıyım işte; kışkırtıcı bulacağım için. Sinirlenmemle eğlenir gibi. Hayra yormayacağım sessizliğini. Çünkü bilmek hakkımdır. Açıklamalı. Etiyle kemiğiyle –“ şey” demeye yine de varmıyor dilim – düne kadar tanıdığımı sandığım kişiyse, çekinmezdi. Dilindekini söylerdi.
65 
 Ne Zaman Başlayayım Buna?  (erdal divriklioğlu)

Neden kapının önüne koyamıyorum sence seni? Mutsuzluğunun farkına varmaya ramak kala...Her şey beklendiği gibiyken.Oysa sana hiç ihtiyacım yok.Benzersiz bir hikayen de yok. Ben sadece senin için mutfakta elini bıçağı keserken fark ettiğin an olacağım.Akan kanın belki de.Ya da bir düzeltmen kendi adına.
66 
 Pazartesileri Sevmiyorum  (Güven Solak)

Bu gelişinde, geçen sefer anlamlı anlamlı süzdüğü kumralı göndermişti yatağına Rezzan Hanım. Herkes hanım diye hitap ettiğinden Alpar da alışmıştı, bu fahişeden bozma kadına hanım demeye...
67 
 Adım "Sekhmet... "" 5  (erdal divriklioğlu)

"Organizma her gün binlerce insan ve aileye ulusal internet ağı üzerinden çeşitli testler gönderiyor. Bu arada amaç ölüm sonrası yaşamı tercih eden kişilerin sağlıklı bireyler olarak topluma ve organizmaya kazandırılması."
68 
 Diasporada, Yalnız Bir Türk`ün Sevdası  (Aydın Akdeniz)

Kumral saçlarını şöyle bir üstünkörü tarayarak bir daha baktı aynaya. Orada, yüz hatları boyunca uzanan kederli anların derinleştirdiği çizgiler şimdi artık eskisine göre daha bir belirginleşmiş olarak durmaktaydılar öylece. Bakışları, ya onlara ne demeliydi! Neşe ve umut kıvılcımlarının beslediği bu zinde bakışlar, mevsimin henüz kışa dönmediği şu hazan günlerinde böylesine yorgun ve yalnızlığın pençesinde böylesine bezgin bir bitkinliğe mi düşmeliydiler? Yaz günlerinin neşeli koşuşturmaları arasında kışın o zemheri soğukları hep böyle bir işgüzarlıkta bulunup, hazırlığının bulunmadığı bir boş anında mı yakalar insanı?
69 
 Adım "Sekhmet... ""  (erdal divriklioğlu)

Çocuk kadından önce ölmüştür. Kadın sonradan ölmüştür.Her ikisi de ölmüştür. Ve bir çok insan ölmüştür. Bu kadın savaş meydanlarında defalarca aynı hatayı yapmıştır.Aynı suçu işlemiştir. Görevi ise;kendi ülkesi için istihbarat sağlayan kadın ajan olmaktır. "Vatan hayinidir."
70 
 Sevgili Burhan Bey  (Müfide Decdeli)

Sevgili unutulmazlarım,çok çabuk ve çok geç de olsa kaybettiğim(Babaannem)kaybetmekten kahrettiğim,kişilerim. Babam ve burhan Bey erken gittiler öte aleme. Allah rahmet eylesin bütün ölmüşlerimize.Amin.
71 
 Deliliğin Tescilli Yanılsamaları  (diydembaylan)

Hastaneye Yatmadan önceki SON günlerim 3 Gün SONRA Dört duvar arasına alınacağım
72 
 Bukowski ve Tezer Özlü  (diydembaylan)

Acı çekmek için ayyaş olmak, bir kadın tarafından sıfırlanmak gerekmiyordu , ama acı çekip ayyaş olunabilirdi. Bir süre, gençlikte özellikle, talihin senden yana olduğunu sanabilirdin, bazen senden yanadır da gerçekten
73 
 Obsesif  (diydembaylan)

Dünya obsesiflerle çevrili.Ruh sıkıştıkça eller yıkanıyor.Dil tutuldukça eller titriyor.İçindeki binanın acil çıkış kapısı yok katlara tek tek uğranacak
74 
 Muhallebi Kokan Kadın  (Fatma Şahin)

Bulutların renginde kararma ve görünüşlerinde bir ağırlık vardı. Sanki dolmuş ve bedbindi gökyüzü. Kendisini en çok gökyüzüne benzetirdi. Evet, bir kadın olsa olsa gökyüzü olurdu. Önce yeryüzünün kirini pasını kendisinde toplar, sonra içini akıtarak hem kendini hem yeryüzünü temizleyen, kadın gökyüzü.
75 
 Zeus'un Kızı; Kronoloji  (Aysun Güven)

Son durakta ineceğini bilen yabancı bir yolcu gibiydi. Otobüse biner binmez hangi durakta ineceğini söyler, oraya geldiğinde şoförün onu uyarmasını bekler, kafasını onunla meşgul etmek istemezdi. İneceği yere geldiğinde uyaracağından emin, seçimle yeni işbaşına gelmiş bir politikacı gibi. Belki de hiçbir şeyini emanet etmeyeceği tanımadık bir otobüs şoförüne, gideceği durağı emanet etmiş olurdu. En köşe koltuğa geçer. Genelde güneşli olan bu şehirde güneşten ters tarafa oturmayı tercih ederdi. Oturduğu an küçük cep kitabını çıkarır. Kocaman parmakları ile sayfaları çevirmeye uğraşırdı, telaşlı telaşlı.
76 
 Maça Kızına  (Aydın Akdeniz)

Nehir kıyısındaki kayalığa indiğimde suya düşen gölgeyle başını farkediyorum. Eğilmiş, akıntıya bakıyordu. Yaklaşmak istedim, elinin işaretiyle vazgeçtim. Dediğine göre balıkları ürkütebilirmişim. Poşet dolusu erzağı görebileceği bir ağaç dalına iliştirip uzaklaşacaktım. Cebime uzanıyorum. Kahretsin. Boş. İkisi de. Sigara atmasını istiyorum. Kımıldamıyor. Gözleri hep akıntıda. Birden sevinçle doğruluyor. İnlerini buldum diyor. Balık ağını kıyıya doğru çekişini görseler, kahvede günlerce konuşulurdu bu. Eli boş döndü dedirtmemek için miydi yoksa üç beş balığa mı telaşı. Aklından ne geçiriyor bilemezdim.
77 
 Tabelacı  (Aydın Akdeniz)

Sarktığı camdan yerine oturan biri " Abi, yine yanıldın" der. Ağzım kulaklarıma varır. Nasılsa bir kaç dakikalık yolu vardır böylelerinin, önemsemem. Bir tabela gölgesinde frene basmamı isteyecekler. Kitabı defteri dağıldığı yerden toplayıp, kırpışan gözlerle bir bana bir plakaya bakacaklar.
78 
 Olgun Kavak  (diydembaylan)

Yaşlı Olgun Kavak Tanrıyı arıyorum şaman yollarında bir işaret bir iz yok.Ne kadar kararmışki bu yürek nafile uğraşlar diye şırpınıyor beyin damarlarım.Gözümü kapatsam
79 
 Sessizlik - 2  (Var Samsa)

„Artık kalemimin de, benim de güçsüzlüğümüzü biliyorum. Ne önemi var: Kitap yazıyorum, yazacağım; onlar da gerekli; gene de bir işe yarıyorlar. Yazın hiçbir şeyi, hiç kimseyi kurtarmaz, doğrulamaz. Ama bir insan ürünüdür: İnsan orada yansır, kendini
80 
 Zaman  (Nergiz Şimşek)

Zamanın geçişini düşünmekten, mutlu olamıyorum.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Naturel
YILDIZ AKA
Öykü > Varoluşçuluk
Anlaşılmayan
Nicolai Copuşçiu
Öykü > Varoluşçuluk
Difenbahya
Ekrem Naif Tek
Öykü > Varoluşçuluk
Harabad
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Scamnum
Sinem Bağcivan
Öykü > Varoluşçuluk
Safsatalar - 8
Ekrem Naif Tek
Öykü > Varoluşçuluk
Acının Çağrısı
Ekrem Naif Tek
Öykü > Varoluşçuluk
Fitnat
diydembaylan
Öykü > Varoluşçuluk
Caz Kuşağı
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Minimal Dalga
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Zamanı Taramak
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Psikopat Kırmızı
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Yanyana ve Ayrık
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Kapılar
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Masada Pislik Var!
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Anarşist
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Karovale
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Bu Şehrin İçine Sıçtım!
selim çok
Öykü > Varoluşçuluk
Kaçamak Sonlar
Edibe Toğaç
Öykü > Varoluşçuluk

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.