..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Gerilim
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Belki de Bir Kuşluk Vakti Allah'a Yalvarmaktır Hayat
Rukiye Çelik
Şiir > Bireysel

Hayat dediğin ne ki, be dostum Kendini büyüttükçe senden gün çalan Uzayıp kısalan zamanların toplamındaki gün sayısı Değişen mevsimlerin, yağan karın, yağmurun Dalında çiçek açan ağacın gizemli sesi Dikenine küsüp solan gülün ta kendisi Değil midir ki hayat, gecenin yıldızlarının terbiyecisi Ufuktan sabahı selamlayan güneşin asil duruşu... Hayat dediğin ne ki, be dostum Babamın çatık kaşlarındaki evlat sevgisi Annemin şişlerinde u

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Gerilim
 Yoksun  (Erdem İlker)

Daha çok küçükken tanıdım seni. Kaçtı yahu sen söyle 10 yaşında mıydım? Çocuktum daha. Hep seni seyrederdim uzaktan ve merak ederdim hayatımda sen olsan nasıl olur hep bilmek isterdim. İlk zamanlarımızı hatırlıyorum da nasılda içimi yakıyordun...
 Selen  (Erdem İlker)

Size çok tuhaf bir şey anlatıcam, bir kız hakkında ve neden artık hikâye yazmadığım hakkında.
 Gerçek  (Erdem İlker)

Kupasını kahveyle doldurdu ve paketinden bir sigara çıkardı. Düzeltiyorum, bir sigara “daha” çıkardı çünkü bir öncekini daha söndürmemişti bile ve yenisini onun ateşiyle yaktı. İlk dumanı sertçe çekti ve ellerini klavyenin üstüne koyar koymaz zihninde şimşekler çakmaya başladı. Görüntülerle dolu bir tünelden geçiyordu sanki, ya da bilinç altının derin sularına olta atıyor ve her çekişinde görüntüler çıkarıyordu. Hepsinde o vardı. Kanın, keskin nesnelerin, korkunun haşerelerin ve soundtrack gibi susmayan çığlığın haricinde değişmeyen tek şey oydu görüntülerde. Kız… Angie… Başlığı attı… “GERÇEK”
 Zaman Yolcusu  (Erdem İlker)

5,5 aydır gece gündüz demeden çalışan Ekrem bilimde çığır açacak izahlara, pek çok icada pek çok ilime mucit olmuş çoktan genç yaşında insan üstü zekasına hükmedebilir hale gelmiş ve insanlık için yepyeni çığırlar açacak gelişmelere imza atmıştı. Sadece bundan kimsenin haberi yoktu.
 İbret  (Erdem İlker)

Uykusuz bir sabahın kahvaltı kokan bir evin içinde Raci 2 gündür aç midesinin gurultuları eşliğinde kararmış gözlerinin kendisine gösterdiği bulanık odada dün gece yaşadıklarını düşünüyordu. Dün gece yaşamış mıydı, dün güneş battı da gece oldu mu? Üstü başı kan içindeydi. Sadece kan değil, et ve organ parçaları da kıyafetini ağırlaştırmıştı. Raci bakışları donuk, kolları ile kendi karnını sarmış, öne doğru sallanıp durmakta, ibret??? İbret diye sayıklamaktaydı. Ellerine baktı, kan içindeydi ama dokunduğu hiç bir yer kan lekesi olmuyordu. Bu leke sadece Raci'nin üstündeydi.
 Mazi İçimde Yaradır  (ERDEN ERKİN)

Aradan yıllar geçti, uzun yıllar...Genç kadın şu anda Türkiye'nin çok ünlü bir mankeni, İstanbul'da yaşıyor, dizi film yıldızı, her gece bir tv programında gözüküyor ve hiç evlenmedi. ERDEN ERKİN...
 800 ve 1500 Metre Türkiye Şampiyonuydu  (Serdar Yıldırım)

800 VE 1500 METRE TÜRKİYE ŞAMPİYONUYDU Yıl 1975. Galip 800 ve 1500 metrede gençler dalında Türkiye Şampiyonu olmuş ve milli formayı sırtına geçirmişti. Girdiği her yarışta birinci oluyordu. Galip büyükler dalında da birinciliklerini sürdürdü. Artık milli takımın değişmez koşucusuydu. Bu güzel insan, Avrupa Şampiyonu olmayı çok istiyordu. Türk Bayrağı'nı gönderde dalgalandırmak en büyük hayaliydi.
 Bu Gece Yılbaşı  (ERDEN ERKİN)

Bu Gece Yılbaşı
 Bir Anı  (ERDEN ERKİN)

Topkapı Eresin Otelinin restoranında oturuyorduk, internetten tanıştığım ve yıllardır çok büyük bir dostum olan ünlü gazeteciyle. ERDEN ERKİN
10 
 Eski Siyah Mersedes  (İsa Kantarcı)

korku gerilim
11 
 Reptilian 1  (Tuna M. Yaşar)

Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba ‘Ankara’nın büklüm büklüm yolları’nı çalıyordu. Ekrem’in tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
12 
 Reptilian 2  (Tuna M. Yaşar)

Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba ‘Ankara’nın büklüm büklüm yolları’nı çalıyordu. Ekrem’in tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
13 
 Reptilian 3  (Tuna M. Yaşar)

Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba ‘Ankara’nın büklüm büklüm yolları’nı çalıyordu. Ekrem’in tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
14 
 Reptilian 4  (Tuna M. Yaşar)

Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba ‘Ankara’nın büklüm büklüm yolları’nı çalıyordu. Ekrem’in tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
15 
 Reptilian 5  (Tuna M. Yaşar)

Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba ‘Ankara’nın büklüm büklüm yolları’nı çalıyordu. Ekrem’in tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
16 
 Ressam Van Gogh İle Serdar Yıldırım  (Serdar Yıldırım)

Ressam Van Gogh İle Serdar Yıldırım Zaman gezgini olarak bir araya geldik. Ben bu hikayenin yazarı Serdar Yıldırım ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ressamı olarak adı anılan Hollandalı Van Gogh. Paris'te bir müzayede salonunda Van Gogh'un "Kafede Akşam" adındaki tablosu satıldı. Yüzden kapı açıldı. Yüz on, yüz yirmi derken, iki yüz milyon dolara alıcı buldu. Van Gogh her pey sürüşte vay be, vay be dedi, durdu. Ben: " Sayın Van Gogh, bu bir dünya rekoru. Bugüne kadar hiçbir ressamın tablosu böylesine astronomik fiyata satılmadı. " Van Gogh: " Arkadaş, bilmem inanır mısın, ben birkaç tablomla birlikte bu tablomu da mahalle bakkalına bırakmıştım. Tanesine on gulden dersin demiştim. O zamanlar on gulden iki dolar ediyordu. Tabloları alan olmadı. Biri satılsa zeytin, peynir ve ekmek alacaktım. Zaman bana çok zalim davrandı. Yetenek var ama açsın, bırak Van Gogh'un aklı kaçsın. Çıldırmak işten değil. " Ben: " Sayın Van Gogh, siz ortaya çıksanız, ben bu tabloyu yapan ressam Van Gogh'um deseniz. Tablonuzu satın almak için, fiyat artıran şu dolar milyonerleri, size yüz dolar bağış yapmazlar. "
17 
 Bir Ölünün Günlüğü - 8 Son Bölüm  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

. Zaman üstü duyguları kışkırtanlardan nefret ediyordu, bu sefil yaratıkların tümüne lanet etti
18 
 Bir Ölünün Günlüğü - 7  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Aynı insanlar, farklı zamanlarda neden aynı değiller; konuşmaları farklı, gülüşleri farklı, yürüyüşleri farklı diye düşünüyorsun
19 
 Bir Ölünün Günlüğü - 3  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Şeytanın tek amacı insanlara kötülük yaptırmak mıdır? Sanmıyorum. İyiye, güzele de götürmeye çalışır insanı. Her kötü içinde en az bir iyi barındırır.
20 
 Bir Ölünün Günlüğü - 4  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Anladım ki, varolmak öyle abartılacak, çok önemli bir olay değildir. Bir yanlışlık sonucunda ortaya çıkmış olan sıradan bir hatadır.

1 2 3 4 5 6  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Zaman Yolcusu
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
Yoksun
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
Selen
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
İbret
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
Gerçek
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
Reptilian 1
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim
Reptilian 2
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim
Reptilian 3
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim
Reptilian 4
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim
Reptilian 5
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.