• ÝzEdebiyat > Öykü > Didaktik |
1
|
|
|
|
Luise Rinser'in öykülerinde ve düzyazý yapýtlarýnda insana dair saptamalar. |
|
2
|
|
|
|
Eve doluþmuþlar, ben çaðýrmadým tabi ki ’’Buyurun gelin iki lafýn belini kýralým.’’ diye... Kim çaðýrmýþ orasý da belli deðil. Hoþ kimseler çaðýrmasa da onlar atlayýp geliyorlar, eþikten... Þu meþhur Aðustos Böceði ile Karýncanýn Lafonten Amcanýzdan masalýný hepiniz bilirsiniz, duymuþsunuzdur... Çalýþkan belleriz hep karýncalarý... |
|
3
|
|
|
|
Tilki, daldaki kargayý kandýrýr ve karganýn aðzýndan düþen peyniri yer. O andan itibaren, tilkinin adýnýn kurnaza, karganýn adýnýn ise aptala çýktýðýný hepimiz biliriz. |
|
4
|
|
|
|
Bir kertenkele dile gelirse neler anlatýr?
Galaktik Irk'a dayanan sürüngen tarihini bir de onlarýn aðzýndan dinleyin! |
|
5
|
|
|
|
Ýnsanî özelliklerimizle Tanrý’ya yaklaþýyoruz, hayvanîliðimizle kendi cinsimize; onlarsa salt hayvanî özellikleriyle Tanrý’ya yaklaþýyorlar. Akýl, nasýl bize bahþedilmiþse, içgüdü de onlara bahþedilmiþ kutsal bir vergi. |
|
6
|
|
|
|
Sabaha erkenden açarýz dükkanýmýzý, anahtarla deðil, diye bir cümle kurduðum zaman, hemen aklýnýza takýlmýþtýr, herkes anahtarla açýyor da bunlar acaba ne ile açýyorlar uzaktan kumandalarý mý var yoksa? Yok efendim yok, anahtarla açýyoruz illaki de ondan önce besmele ile açýyoruz, anahtar sonra ki iþ a benim canlarým... |
|
7
|
|
|
|
Mutluluðun doðasý ve þampiyonluk kutlamalarý ile ilgili... |
|
8
|
|
|
|
Mavi gözleri yýldýz yýldýz parlýyordu. Hiç inancýný yitirmemiþti.
Yaþlý ninenin ýþýltýlý gözleri bizim ýþýðýmýzý gölgede býrakmýþtý. Þimdi gökyüzünde bizden ziyade parlayan bir çift yýldýz vardý.
|
|
9
|
|
|
|
Ýnsanlarý ve yaþamlarý gözlüyorum. Iþýnlarým açýlan her pencereden süzülüp neler olup bittiðine tanýk oluyor. Milyonlarca yaþam öyküsüne tanýk oluyorum. |
|
10
|
|
|
|
Havalarýn ýsýnmaya baþladýðý bir gün, çok sevdiði dondurma yeme isteði depreþti. Bu isteðini öðrencileriyle birlikte gerçekleþtirirse bir anlam taþýyacaðýna karar verdi. Sýnýfta kendisini can kulaðýyla dinleyen 20 çiçeði vardý. |
|
11
|
|
|
|
Penceresi açýk, perdesi yarý aralýk bir apartman dairesinin giriþ katýnda oturan otuzlarýna yakýn bir adama dokunuyorum bu sefer. |
|
12
|
|
|
|
Gerçek kültür bir altýn madenidir; kuyumcu dükkâný deðil… |
|
13
|
|
|
|
Sabah gazetemi elime aldým. Ýlgi alanlarýmý önce okurum yani sporu. Bir de ne göreyim ? .... |
|
14
|
|
|
|
Kadýnýn gözlüðü burnunun ucuna kadar düþmüþ, elinde tuttuðu tanýtým broþürü yana kaymýþtý. Uykunun verdiði gevþeklikle aralanan aðzýndan salyasý akýyordu. Esra uyuþan bacaðýný ileriye doðru uzatýp, ayaðýný saða sola döndürmeye baþladý. Bir türlü rahat edemiyordu. Dik durup, bir eliyle ön koltuða tutunup da oturmayý denedi. Bu esnada otobüs sarsýlarak durdu. Rehberin yumuþak ve ince çýkan sesiyle herkes toparlanmaya baþlamýþtý.
|
|
15
|
|
|
|
Yaprak sarmasý hakkýnda yanlýþ bildikleriniz ve hiç bilmedikleriniz... |
|
16
|
|
|
|
Anlaþýlmasý gereken þey çok basitti,görmek isteyene Tanrý herþeyi gösterir...
Ve bakmak ile görmek arasýndaki farký hiç bir zaman unutmamak gerekir...
http://sayfamdakalancumleler.blogspot.com/ |
|
17
|
|
|
|
Fazla ayrýntýya girmeden ülkeyi akýl, idea ve nüfus artýþýmýzla ilgili, psikanaliz bir tahlil.
Saygýlar. |
|
18
|
|
19
|
|
|
|
Babamýn vücudundan akan kanlara gebe olan bulutlarýn taþýdýðý ýstýrap havasýný kaldýramayacak kadar küçüktü yüreðim. Henüz hiçbir þeyi idrak edemeyecek kadar manasýz ve tenhaydý içimdeki mücerret denizi. Ne annemin yorgun ve kurumuþ gözlerinin altýndaki endiþeyi anladým ne de babamýn al bayraða sarýlmýþ çýplak tabutunun içinde ki yüksek kudreti. Benim anladýðým tek þey, asker üniformasý giymiþ bir ablanýn yanýnda eve girdiðimde; akþam yanýma gelmeyecek olan babamýn yokluðuydu. |
|
20
|
|
|
|
Yýllarca, belki de bir asrý aþan süresi içinde, çatýþmalar yaratan,
1 Mayýs fobisini yenmiþ olmamýz adýna... |
|