Edebiyat Yağsa Memleketimin Üzerine
(Sarper SAĞLAM) 9 Şubat 2004 |
Yerler |
| |
Hasretlik sevdalarını düşmanın paylamasına engel olmuşlar. Bir memleket düşünün.
Geleceğe yön veren bi dolu şairi-yazarı-edibi gelmişler; aynı memleketin havasından mıdır suyundan mıdır bilmem, büyük büyük insanlar olmuşlar.. |
|
Çamlar Üşümezmiş Karda - Kışta...
(Sarper SAĞLAM) 2 Aralık 2003 |
Yaşam |
| |
Bir yağmur danesinin kar piramitlerine davetiye çıkarmasının adıymış, kış.
Nefeslerin buhur buhur çöreklenmesiymiş genizlere.
Ve hasretin ılgıt ılgıt esmesiymiş denizlere.
|
|
Lord Of The Rings' E Tasavvufî Bakış.
(Sarper SAĞLAM) 2 Mart 2004 |
Din |
| |
Aslında hepimiz birer Frodoyuz. Mordorun kızgın alevli yanardağına ulaşabilmek ve elimizdeki kıymetli emaneti o ateşte eritebilmek, görevimiz. |
|
Püf De.
(Sarper SAĞLAM) 13 Nisan 2004 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Ömrümüz, kalblerin sevmekten yorulduğu günlerde tüketildi. Çırılçıplak anılarla yüzleşmek ve duyumsamak ateşin deriyle temas edişini. Sitemkâr nefisler ve âtıl yüreklerle koşmak ne mümkün ?! |
|
Elimizden Tutan Biri Var (!)
(Sarper SAĞLAM) 29 Nisan 2004 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Yazmaktan bahsediyorum. Ama kılavyenin tuşları arasında sendelemeden.. Yazamıyoruz besbelli, özellikle de mektup. Yazamamak diyorum, çünkü bu kadar duyarsız olmak yakışmıyor bize. Olsa olsa elimizi tutan var (!)
|
|
Yüksek Sesle Susuyorum.
(Sarper SAĞLAM) 21 Haziran 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
"Meselelerle yüzleşemediğimi" de düşünmedim değil !
"Zayıf karakterli biri oluşuna mazeret arama." dedim kaç defa kendime. Ama ortada güpegündüz bir hakikat durmakta: Biz insanlar, ateşîn varlıklarız. |
|
"Sana Zorsa Bırak Yanayım... ""
(Sarper SAĞLAM) 7 Temmuz 2004 |
İtiraflar |
| |
Kaç zamandır özenli gözlerle izlediği bir şey vardı: İnsanlar korktukları şeylere önce yön atfediyorlar, daha sonra da o yöne bakmak istemiyorlardı. Bundandır ki mezarlıklar hep şehrin dışına atılmaya çalışılıyordu. |
|
Komşu Duydun Mu: Huşû Tedavülden Kaldırılmış!
(Sarper SAĞLAM) 18 Ağustos 2004 |
İtiraflar |
| |
Huşû kaldırıldığı günden beridir, sevgilerimiz kuru lakırdı havasında. İşlerimiz ve niyetlerimiz soluksuz. Nicelerine nasip ettiği huşûnun damlası değse dudağımıza kalbimiz pırpır atmakta. Öyleyse bunu kovalamak, "her eve lazım" şeklinde düşünmektir boynu |
|
Akşam Vakti
(Sarper SAĞLAM) 29 Eylül 2004 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Hatırlar mısın ‘yoruluyorum’ demiştim. İki kutupta aynı anda güneş aramak gibi. Yağmurun kokusunda seni kovalamak gibi, ‘yoruluyorum’. |
|
Gitsin "Park"lar, "Cafe"ler...
(Sarper SAĞLAM) 18 Ekim 2004 |
Düşler |
| |
Günün yorgunluğuymuş, derslermiş, çekler-senetlermiş.. Hepsi portmantoya. “Şimdi biraz huzur” der, avludan kapıya yönelirsiniz. Kapıdaki sanat size hoş geldin der. Hoş ve safa geldin ey stresli kul! |
|
Dondurma Üstü Salep Çek!
(Sarper SAĞLAM) 17 Aralık 2004 |
Yaşam |
| |
Evlerin çatısına biriken kar yığınlarına şöyle muzipçe bakınsanız, sanki dondurma külahıdır hepsi. Hepsinin üstünde de üç top hâlis Maraş dondurması. Maraş dondurması dedim de... |
|
Gebe Kalalım Merhamete
(Sarper SAĞLAM) 15 Ocak 2005 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Geçenlerde bir yazı okudum, bir araştırma sonucu. Diyor ki: “Anadili İngilizce olan,olmayan bilmem ne kadar memlekette yapılan araştırmaya göre İngilizce’deki en güzel sözcük Mother(Anne) imiş.” |
|
Efendiniz Kim?
(Sarper SAĞLAM) 21 Nisan 2005 |
Anılar |
| |
"Abi buyrunuz. Bugün Efendimiz'in doğum günü" deyiverdi. Doktor eline aldığı güle neden sonra teşekkür edebildi. Biraz şaşkın biraz utangaç sordu: "Pardon dostum, EFENDİNİZ KİM?" |
|
|
|