|
Kafam Karışık
(ALİ YERLİ) 28 Kasım 2012 |
Toplum |
| |
 Hiçbirimiz diğerimizi bilmeyiz. Bilinmeyenlerin deryasında işte yüzer gideriz. Biz zalimleriz, biz sevenleriz, biz zulmedilenleriz ve aynı şeyiz işte. Hep de haklıyız.
|
|
|
Neşet Ertaş / Yolcu
(ALİ YERLİ) 20 Kasım 2012 |
Yapıtlar |
| |
 Yolcu bu yolda yürüyen yolcunun haykırışıdır. Bir anadan doğan yolcuların hikâyesidir bu. Dünyaya bakanların, insan olarak doğanlara öte dünyanın hatırlatıcısıdır. |
|
|
Sadece Yazmak
(ALİ YERLİ) 23 Ekim 2012 |
Yüzleşme |
| |
 Bazen yazmak istersin ve zaten yazacakların yazılmıştır. Sen sadece yazarsın.
|
|
|
Karlı Yazı
(ALİ YERLİ) 8 Şubat 2012 |
Yaşam |
| |
 Birisi uyanır gecenin şu saatinde anlatamayız. ” Ne yapıyorsun?” “ Köpekler nasıl tek sıra iz bırakıyor anlamaya çalışıyorum” sabahın bilmem kaçında! |
|
|
Beyaz
(ALİ YERLİ) 22 Ekim 2011 |
Yaşam |
| |
| Beyaz bir vapur, sütbeyazı… İstanbul’a gitmeliyim.
|
|
|
Katil
(ALİ YERLİ) 21 Temmuz 2011 |
Toplum |
| |
| Aradaki fark sadece insan eti yememek ama insan ölüleri üzerinde başka bir şey yemek mi?
|
|
|
Görünmeyen Uyuma Dair
(ALİ YERLİ) 17 Haziran 2011 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
 Leyla Karaca’nın “Görünmeyen Uyum” başlıklı yazısı çok etkileyici geldi bana. Bunun nedeni yazının konusundan çok dokusu. Belki de yazıyı böylesine etkileyici yapan yazarın felsefe üzerine çalışmış olmasıdır.
|
|
|
Güzel de Laf Mı...
(ALİ YERLİ) 10 Haziran 2011 |
Günlük Olaylar |
| |
 Bugün dağlardan geçtim. Yeşile hem de yeşilin en koyusuna boyanmış dağların arasındaki dağ yollarından… |
|
|
Yazmak Üzerine
(ALİ YERLİ) 2 Haziran 2011 |
Yapıtlar |
| |
| Acaba yazmak ile yalnızlık duygusu arasında bir ilişki var mı? Yazmak gerçekten başka türlü kendisini ifade edemeyenlerin bir icadı olabilir mi?
|
|
|
Üç Günlük Yol
(ALİ YERLİ) 15 Nisan 2011 |
Anılar |
| |
 Sonra insanlar; gülenler, somurtanlar, endişeliler, mutlular. Bu coğrafya şaşırtır insanı. Hani şair olamazsın bir anda ama en azından şair ruhlu yapar adamı.
|
|
|
Kafamdaki Resim
(ALİ YERLİ) 1 Mart 2011 |
Doğa ve Dünya |
| |
 ...o boşluğun ortasında, kulağımda çınlayan aynı türküyü mırıldanırken ve kafamdaki resme dalmışken şaşkın şaşkın bana bakan kepçe operatörüne ne diyebilirim
|
|
|
Ortadoğu'da Özgürlük Hayali
(ALİ YERLİ) 7 Şubat 2011 |
Toplum |
| |
| Bu dünyanın merkezinin kayması demek aynı zaman da. Böyle düşününce Nil’e ve Kudüs’e ve tüm bu coğrafyaya insanlığın ne kadar büyük haksızlık yaptığını görmemek elde değil. |
|
|
İnsan Ne Kadardır?
(ALİ YERLİ) 10 Ocak 2011 |
Yaşam |
| |
| Bu soruya en doğru cevabın ne olduğunu bütün korkaklar derinden hisseder ve bilirler. Ben de bir korkak olduğum için çok iyi biliyorum bunu. İnsan kesinlikle cesareti kadardır. |
|
|
Batman
(ALİ YERLİ) 15 Aralık 2010 |
Türkiye |
| |
 Bir köylük yerden oluşan ve oluşmaya devam eden şehir ve şehir kültürü. Belki de bu Güneydoğuyu bütünüyle tarif edecek bir şeydir.
|
|
|
Hayat Dersi
(ALİ YERLİ) 8 Kasım 2010 |
Günlük Olaylar |
| |
| Ben ders vermeye kalkınca dersi ben aldım. Benim gibi hayat dersi vermek isteyen bir öğretmene de ders vermişler geçen hafta. |
|
|
Çakıl Taşları
(ALİ YERLİ) 24 Temmuz 2010 |
Doğa ve Dünya |
| |
| Deniz dalgaları eşliğinde bir ileri bir geri oynaşıp duran kumsaldaki çakıl taşlarını hiç düşündünüz mü? |
|
|
Ayakta Ölmeliyim
(ALİ YERLİ) 9 Temmuz 2010 |
Yaşam |
| |
| Geçen hafta Bodrum’a bir iş için gidişimde kafamda bu fikir doğdu.
Birden, aniden oldu hem de…
|
|
|
Boşluk
(ALİ YERLİ) 24 Mayıs 2010 |
Yüzleşme |
| |
| Hayat bu kadar basit ve güzelken ben ne yaptım? Bir serçeye imrenen ben gerçekten ne yaptım?
|
|
|
Merhaba.
Sizinle paylaşmak istediğim ilk konu benim sorulara olan tutkumdur. Evet, ben cevaplardan çok soruları seviyorum. İnsanı çarpan, daha önce hiç cevabını düşünmediğimiz sorular... Beni düşündüren ve yeniden aramamı sağlayacak sorular.
Cevaplar beni çok fazla etkilemiyor. Çünkü herkesin bir cevabı mutalaka var. Önemli olan cevaplardaki soruları bulmaktır. Cevap hangi sorunun karşılığıdır?
Düşünmek bence sorgulamadır. Hadi bir adım öteye gidelim; düşünmek doğru soruyu sorabilme yeteneğidir. Daha da büyük bir adım atarsak eğer soru sorabilme cesaretidir. Arayış ve sorgulama hayatın kendisidir.
Bilimin ve felsefenin varlık nedeni sorudur ve bunlar doğru soru sorabilmekle neredeyse eş anlamlıdır. Hipotez bir sorudur. Onu test edersiniz. Doğruluğunu ve yanlışlığını ölçer, sonra yeniden sorular üretirsiniz. Felsefede hayatın anlamını arar,düşünmeyi ve varlığı düşünür,tam buldum dediğinde yeni bir soru yakalarsınız.
Hayatı uzun ince bir yol yapan bu arayıştır. Çarpıcı sorularla dolu bir düşünce hayatı dileğiyle tekrar merhaba.
|
|
02.06.2011 11:11:35
|
YOL |
| |
Şu ara bütün kitapçı rafları tarihi romanlardan geçilmiyor. Galiba millet kitabı da televizyon dizilerine göre okuyor. |
|
|
31.03.2010 17:36:09
|
YOL |
| |
Bahar havası... Neydi hani, Şairin dediği, beni bu havalar mahvetti...
|
|
|
17.02.2010 15:33:21
|
YOL |
| |
Kış geçti de bahar mı geldi yoksa kış bizimle oynuyor mu belli değil. Lodos esti kaç gündür. Karları eriten sıcak ahavyı taşıyor. Aniden erirse karlar sel olur. Hem de ne sel! Toprakları taşları katar içine... Yaşamıştım ben böyle bir felaketi küçükken. Kar geç yağmış sıcak ardınan erken gelmişti. Barajlar tutamamıştı suları. |
|
|
