Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Arif hastanenin daracýk koridorunda, baþý ellerinin arasýnda, on beþ yýllýk hayatýnda yaþayabileceði en büyük yýkýmla öylece duruyordu. Kalbinin derinliklerinde deprem olurken, depremin sarsýntýlarý midesinde kasýlmaya ve gözyaþlarýnýn ardý arkasýna akmasýna yol açýyordu. Yalnýzlýk hissiyle kavrulan bedeni bütün uyarýcýlara kapalýydý. Gayesizliðinin ötesinde ýþýksýz kalan kuþlar gibi saða sola çarpýyordu. “Anneniz eks oldu.” Yavan, hissiz ve ukalalýðýn daniskasý olan söyleyiþ tarzýyla birlikte anlamlandýramadýðý birçok açýklamanýn sadece özet kýsmýydý. “Öldü.” kelimesini kullanmamaya çalýþarak acýyý dindireceklerini mi sanýyorlardý? Arif’in beynindeki düþünce trafiðinden kýrmýzý ýþýða takýlanlar bunlardý. Her þeyin ilerisinde aydýnlýk bir sahne vardý gözlerinde. “ Oðlum hadi kalk! Okula geç kalacaksýn!” Perdenin yaldýzlý korniþlere sürtünerek çýkardýðý ses kulaklarý týrmalýyordu. Baþýný yastýðýn arasýna sokup kulaðýna doðru iyice bastýrdý. Güneþ yükselmiþ yakýcýlýðýný hissettirmeye baþlamýþtý. Zehra Haným kalkmasý için onu çekiþtirirken; “Anne yaa! Kalkmak istemiyorum.” dedi. “Oðlum, bugün matematik dersin var. Hadi!” “Anne, beþ dakika daha yatabilir miyim? N’olur?” Güneþ ýþýnlarý, odanýn haki renkteki duvarýnda ýþýltýyla dans ediyordu. Zehra Haným’ýn ses tonu, bu dansýn canlýlýðýna tezat; sakin ve buðuluydu. “Benim yakýþýklý oðlum. Sana çok güzel kahvaltý hazýrladým. Turun reçeli, sarý kiraz reçeli var. Patatesli omlette yaptým.” Arif, kahvaltýda bulunan enfes lezzetteki yiyeceklere kayýtsýz kalamayýp, yastýðý baþýndan sýyýrdý. Pencereden odaya dolan ýþýk gözlerini kamaþtýrýrken, uyku mahmurluðuyla, “Domatesli sos da var mý?” diye sordu. Zehra Haným, zafer kazanan komutanlar gibi elini beline koydu. Kahkaha atarken “Sen nasýl istersen.”dedi. Kahkahalarýný boðucu bir öksürük bozdu. Arif, bu canlý ve bol ýþýklý günü, annesi hasta olduðu süre içerisinde bir daha hiç yaþayamadý. Annesiz kaldýðý günün kasvetini havada hissederken “Artýk annem yok ve ben ýþýksýz kaldým.” Sözcüklerini yineledi. Hastane odasýndan morga, morgdan camiye uzanan anlar boyunca penceresinden yansýyan ýþýkla birlikte annesini düþündü. “Kurtuldu. Yaþasaydý felç olurdu zaten.” Teselli sözcükleri gibi söylenen, ölenin mi, yoksa geride kalanlarýn rahatlýðýnýn mý düþünüldüðü belli olmayan cümleler karþýsýnda çýldýracak gibi oluyordu. Arif, ilk defa cenaze namazý kýlmak için cemaatin ön sýrasýnda, annesinin karþýsýnda yerini aldý. “Erkek adam aðlamaz. Senin güçlü olman gerekiyor.” Yüreði aðlarken, dudaklarýnýn titremesini ve içinden yükselen çýðlýða sarmalanan gözyaþlarýný tutamýyordu. Hocanýn tok sesiyle sorduðu “Hakkýnýzý helal ediyor musunuz?” sorusuna en içten “Helal olsun!” sözcüðünü üç kere Arif söyledi. Tabutu en önde sýrtlarken halasýnýn, dayýsýnýn, karþý komþunun kýzýnýn yüzlerinin yarýsýný kaplayan siyah camlý gözlükleri dikkatini çekti. Ýçin için kýzdý hepsine. Gerçekleri görmemek için körebenin siyah çaputunu da baðlasalar nur olur sýzar zihinlere keder, diye mýrýldandý. Hemen arkasýnda olan kuzeni omzunu sývazladý. Arif çevresindeki kalabalýktan güç aldýðýný hissetti. Annesinin ebedi ikametgahýna geldiklerinde hocanýn dualarý eþliðinde babasýyla tabutun kapaðýný açýp, kefene sarýlý naþý çýkardýlar. Hastalýðýn sinsi sinsi ilerlediði günlerden ameliyata, yoðun bakým servisinden soðuk mezara uzanan yorgun bedenin aðýr hüznü simalara yansýyordu. Soðuk, nemli, böceklerin ve solucanlarýn olduðu çukura annesini yatýrmak istemedi. “Altýna battaniye serseydik.” “Oðlum olmaz. Hadi yatýralým.” “Baba annem üþür. Altýna battaniye serelim.” Hoca nemlenen gözlerini saklamaya çalýþarak “Evladým, sen merak etme!” dedi. Arif; her sabah kalkmamak için nazlandýðý, yaptýðý güzel yemekleri yememek için inatlaþtýðý, yeri geldiðinde kýrdýðý, yeri geldiðinde üzdüðü biricik annesinin üzerine ilk topraðý o attý. Sonra babasý, o, babasý ve yine o… Öyle toprak atýyorlardý ki bir an önce gömmek için yarýþýyorlardý sanki. Yakýn akrabalar bir kürek toprak atmak için sýraya girmiþlerdi. Arif’in küreðini biri almak istedi. Sertçe itiraz etti. O topraðýn altýnda kalan annesiyle mutluluðunun, huzurunun da gittiðini kanýksýyor, her toprak kümesiyle annesine kendisinden bir parçada veriyordu. Hoca Efendi, Kuran-ý kerimden bölümler okurken mezar neredeyse kapanmak üzereydi. Arif gözyaþlarýyla karýþan terini elinin tersiyle sildi. “Oðlum peçete vereyim mi?” bir an annesinin sesi olduðunu düþündü. Arif; heyecanla döndüðünde teyzesinin acýyla karýþýk, sevgi dolu yüzünü gördü. Burnunun direði sýzlarken “Ýstemiyorum.” dedi. Taziyeler bir saatten fazla sürdü. Arif eve gitmeden önce kümbetleþen mezarýn kenarýnda dua etti. Aniden dönüp önüne çýkana kalem sordu. Erkekler ceketlerinin iç ceplerini karýþtýrýrlarken, teyzesi çantasýndan kalem çýkarýp uzattý. Arif hastane anýlarýnýn yakýcý duygusuyla mezarýn baþýndaki aðaç levhanýn üzerine annesinin adýný ve ölüm tarihini yazdý. “Kasým–2005” diye fýsýldadý. “Iþýðýmý, amacýmý, umudumu kaybettiðim tarih, sonsuza kadar kayýp.” Mezarlýðýn taþlý yolunda ilerlerken bundan sonra hiç aydýnlýk sabahlara uyanmayacaðýný, patatesli omletin kokusunun hiçbir zaman ayný olmayacaðýný biliyordu. Yanýndakilerin bile duyamayacaðý bir sesle “Penceremdeki ýþýðý kaybettim.” dedi. Semrin ÞAHÝN semrince@gmail.com Hiçbir yerde yayýnlanmamýþtýr
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Semrin ÞAHÝN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |