..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluða düþmeyin. -Charlie Chaplin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gerilim > Semrin ÞAHÝN




11 Aðustos 2011
Kara Gölge  
Ýntikam mý, oyun mu? Sizce hangisi?

Semrin ÞAHÝN


Karanlýkta gözüne iliþen bir gölge dikkatini çekti. Sabitlediði bakýþlarý gölgenin hareketlerini kaçýrmamaya ve onu tanýmlamaya çalýþýyordu. Kararlýlýkla adýmlarýný sýklaþtýrdý. Aniden gölgenin de durduðunu fark etti. Durdu ve siyah pelerinini savurdu. Gürkan hazýrlýksýz yakalanmanýn vermiþ olduðu afallamayý üzerinden atamadan kendini yerde buldu. Adam çoktan ortalýktan kaybolmuþtu. Sakinliðini korumasý gerektiðini biliyordu. Ayaða kalkýp üzerini silkeledi. Dizleri hep toz olmuþtu. Dirseðini ovuþturarak arkasýný döndüðünde göz göze geldiler. Daha ne olduðunu anlamadan etrafýnda dönen þey onu yere serdi. Karanlýðý yaran zümrüt yeþili bakýþlarda intikamýn halesi dans ediyordu. Gürkan yolun sonuna geldiðini anladý.


:BCDF:
23.30
Karanlýkta gözüne iliþen bir gölge dikkatini çekti. Sabitlediði bakýþlarý gölgenin hareketlerini kaçýrmamaya ve onu tanýmlamaya çalýþýyordu. Kararlýlýkla adýmlarýný sýklaþtýrdý. Aniden gölgenin de durduðunu fark etti. Durdu ve siyah pelerinini savurdu. Gürkan hazýrlýksýz yakalanmanýn vermiþ olduðu afallamayý üzerinden atamadan kendini yerde buldu. Adam çoktan ortalýktan kaybolmuþtu. Sakinliðini korumasý gerektiðini biliyordu. Ayaða kalkýp üzerini silkeledi. Dizleri hep toz olmuþtu. Dirseðini ovuþturarak arkasýný döndüðünde göz göze geldiler. Daha ne olduðunu anlamadan etrafýnda dönen þey onu yere serdi. Karanlýðý yaran zümrüt yeþili bakýþlarda intikamýn halesi dans ediyordu. Gürkan yolun sonuna geldiðini anladý.
Boynuna bastýran ayaðýn etkisiyle bir süre debelendi. Acý dayanýlýr gibi deðildi. Gözlerinde zonklama ve yanaðýnda seðirme vardý. Mücadele etse bile sonunun ölüm olduðunu biliyordu. Sabah uyandýðý anda baþlayan kargaþa gözlerinin önünden film þeridi gibi geçmeye baþladý.
08.00
Gürkan zil sesiyle uyandý. Gece bilgisayar baþýnda saatlerce kaldýðý için boynu tutulmuþtu. Ýki aðrý kesicinin ardýndan göz kapaklarý nihayet kapanmýþ, yine de rahat uyuyamamýþtý. “Sabah sabah bu gelen de kim?” diyerek kapýyý açmaya gitti. Kapýnýn önünde dikilen iri cüsseli adamý gördüðünde baþýna geleceklerden habersiz çapaklý gözleriyle adama bakýyordu.
“Gürkan Uysal mý?”
“Evet, benim.” Boðazýna biriken balgam konuþmasýný zorlaþtýrdý. Boðazýný temizleyerek “Size nasýl yardýmcý olabilirim?” dedi.
“Vicdanýnýzla hesaplaþmanýz için geldim. Ýçeri girebilir miyim?” Gürkan’ýn yüzüne izin vermek zorundasýn der gibi bakýyordu. Usulca adým atýp engellemesine fýrsat vermeden kapýnýn eþiðine geldi. Omzu Gürkan’ýn omzunun hizasýnda, çarptý çarpacak bir halde bekliyordu. Gürkan yana kayýnca adam bodoslama içeri daldý.
09.00
“Bir saattir bekliyorum.”
“Ben de yirmi yýldýr bekliyorum. Ne demek bu bilir misin? Tam yirmi yaz ve tam yirmi kýþ geçirdim. Bu aný yaþamak için!”
“Sizi tanýdýðýmý hiç zannetmiyorum. Kahve içtiniz, þimdi de çay içiyorsunuz. Misafirliðinizin son dakikalarýna yaklaþtýnýz. Bana geliþ amacýnýzý açýklayacak mýsýnýz?” sesi karþýsýndakini sarsacak kadar sert çýkmýþtý.
“Beni hatýrlayacaksýn. Ama daha vakti var. Senin aldýðýn soluða karþýlýk ben soluk alýyorum. O nefesin benim için çok deðerli.” Dedi.
Telefon çalýnca Gürkan yanýt vermek için ayaða kalkmaya yeltendi. Adam bir hareketle onu yerine oturttu. Telefon rahatsýz edici þekilde çalarken iki adam hareketsiz öylece kaldýlar. Ýri cüsseli adamýn dudaklarýndan çýkacak kelimelere kendini kaptýran Gürkan iþe geç kaldýðý için arayan arkadaþlarýnýn telaþlandýklarýndan habersiz kendini bekleyen geçmiþine adým adým yaklaþýyordu.
“Yirmi yýl önce Kütahya’da…”
“Kütahya mý? Evet ya sen oradaki kapýcýnýn oðlusun.”
Karþýsýndaki adam olumsuz olduðunu söyleyen baþ sallamasýyla, konuþmasýnýn kesilmesine sinirlendiðini belirten yüz þekliyle konuþmasýný sürdürdü. “…Karþýlaþmýþtýk.” Yutkunurken parmaðýný dudaðýna götürüp sus iþareti yaparak Gürkan’ýn konuþmasýný engelledi. Gürkan adamý eve ilk aldýðýnda ýsrarla adýný öðrenmek istemiþti ama karþýsýndaki sýr küpü olmakta ýsrarlýydý. Adamýn ýsrarlý ve inatçý davranýþlarýnýn nelere mal olacaðýný bilmeyen Gürkan can kulaðýyla anlatýlanlarý dinlemeye hazýrlandý.
12.00
Saatlerdir konuþuyorlardý. Ýki kere çay demlemiþler, onlarca bardak çay içmiþlerdi. Adam hayal ürünü olup olmadýðýný anlayamadýðý, yarýsýný hatýrladýðý yarýsýný hatýrlamadýðý onlarca aný anlatmýþtý. Evet, hasta olan bir arkadaþý vardý. Onu oyunlarýna almazlardý ama çocuk zaten lösemiydi. Ýstese de oyunlara katýlamazdý. Hatta bir gün babasýna o çocuða çok üzüldüðünü bile söylemiþti. Onlar mahalle arasýnda tek kale maç yaparken o kalýn perdelerin arasýndan izlerdi. Çocuðun adýný hiç hatýrlamýyordu. O çocuða arkadaþlarýyla hastalýklý derlerdi. Bazen gelir onlarla oynar, bazen aylarca ortalýkta görünmezdi. Sonra çocuk ortalýktan kaybolmuþtu. Evleri uzun süre kapalý kaldýktan sonra bir gün kapýya dayanan kamyon son kalan eþyalarý da toparlayýp gitmiþti. Çocukluk anýlarýný bilen bu adam demek ki o tanýdýðý kiþiydi.
“Peki, bunlarýn hepsini gelip anlatmanýn nedeni ne?”
“…..”
“Sabahýn erken vaktinde evime geliyorsun, kendini tanýtmýyorsun ve karþýma geçip çocukluk anýlarýmý anlatýyorsun. Bunlarý anlatmaktaki amacýný anlayamýyorum. Ayrýca bu kadar gizemli davranmana ne gerek var?” karþýsýndaki adamýn cevap vermesini bekledi. Adam dudaklarýný birbirine sýkýca bastýrmýþ ellerine odaklanmýþtý.
“Baþparmaðýndaki kesik boyalarý karýþtýrýrken olmuþtu.”
Gürkan gülmemek için kendini zor tuttu. Ama baþaramadý ilk önce tükürük patlamasý ve ardýndan odayý çýnlatan kahkahalarýný koy verdi. Gözlerinden yaþlar akana kadar güldü. Karnýna dört koldan aðrýlar girerken zorla “Ben ne diyorum, sen ne diyorsun be adam!” biraz soluklanýp gözlerini sildi. “Özür dilerim. Sinirlerim bozuldu. Benim yerimde baþkasý olsa seni kapýnýn önüne koyar suratýna da kapýyý çarpardý. Þimdi bana asýl geliþ sebebini söyler misin?”
“Senin vicdanýný temizlemeye geldim.” Sesi soðuk ve sertti. Gürkan açýk aðzýný zorla kapatýp ne diyeceðini düþündü.
“Benim vicdaným rahat ve temiz. Arkadaþým olsaydýn seni hatýrlardým. Hatýrlamadýðýma göre seni tanýmýyorum. Sedat, Yusuf ve Kaan seni hatýrlýyorlarsa onlara sorarým. Artýk gitsen iyi olur.”
“Hiçbir yere gitmiyorum. Üçüyle de görüþtüm. Ýlk baþta beni hatýrlamamýþlardý ama hatýrlattým. Üçü de beni hatýrladý.”
“O zaman arayýp konuþayým ve bu komik durum ortadan kalksýn.” Sesinde aþaðýlama vardý. Tanýmadýðý bu adamýn gizemli davranýþlarýndan sýkýlmýþtý. Tanýsa ya da tanýmasa ne olacaktý sanki. Adam konuþmaya baþlayýnca sýkýntýyla iç çekti.
15.00
“Hanýmefendi kaç kere aradým, biliyorum ama lütfen bir yakýnýnýn telefon numarasýný verin bari.” Karþýndaki kadýn olumsuz yanýt verince Gürkan sinirle ahizeyi yerine koydu. “Yok, yok, yok!” dedi. Üç çocukluk arkadaþýna da ulaþamamýþtý. Evin içerisinde bir oyana, bir buyana gidiyor. Ýçindeki sýkýntý bir türlü azalmýyordu. Gizemli adamýn söyledikleri canýný sýkmýþtý. Biz onu dýþladýðýmýz için bizden nefret ediyormuþ. Aklý almýyordu. Nasýl bir kindi bu. Yirmi yýl öncenin davasýný gütmek ve onun intikamýný almaya çalýþmak inanýlýr gibi deðildi. Ýþe gitmemiþ, manyak bir adamýn duygusal sarsýntýsýyla uðraþmýþtý. Bisikletten düþtüðü günü aný anýna anlatmýþtý. Adamýn çocukluðundan bu kadar net þeyler hatýrlamasý onu þaþýrtmýþtý. Hafýzasýnýn güçlü olduðunu idea ettiði günleri düþünüp utandý. Hatýrlamadýðý þeyler de varmýþ iþte. Hazýrlanmak zorundaydý. Saat sekizde buluþacaklardý. Adam sanayinin oradaki bir binayý tarif etmiþti. Sedat, Yusuf ve Kaan’da orada olacakmýþ. Bu biraz içini rahatlattý. Banyoya giderken hala yüreðinin bir cenderede sýkýþtýðýný hissediyordu.
20.00
Otoyolda seyreden arabanýn parlak camýnda dolaþan siyah gölgeler ve parlayan sarý kýrmýzý ýþýklar Gürkan’ýn dimaðýndaki korkunun yansýmasý gibiydi. Hýz göstergesinden gözünü ayýrmadan gaz pedalýna dokundu. Yusuf’un karýsý eþinin iki gündür þehir dýþýnda olduðunu söylediðinde huzursuzluk damarlarýndaki kana geçip bütün bedenine yayýlmýþtý.
Ayaðýný iterek fren pedalýna asýldý. Yolun ortasýnda aniden lastik gýcýrtýsýyla karanlýkta durdu araba. Arkadan gelen Astra çarpmaktan son anda kurtuldu. Gürkan’ýn aracýnýn yanýndan geçerken camý açýp küfürler savurdu. “Þimdi ne olacak?” kendi kendine mýrýldanýyordu. Dikiz aynasýndan yolu kontrol edip arabayý sað tarafa çekip park etti. Baþýný direksiyona dayayýp yaþadýðý günü düþündü. Artýlarýný ve eksilerini gözden geçirdi. Kaybedecek bir þeyi yoktu. Orta halli bir memurdu ve geride kendisini düþünecek kimsesi yoktu. Korkuyordu ama verecek bir caný vardý onu da nereye kadar koruyabilirdi. “Sakinleþ oðlum ya! Adam sadece eski bir arkadaþýn ve senin ona yaptýðýn bir kötülük yok. Korkma!” diye kendini rahatlatmak istedi. Telefonu çalýnca hemen açtý. “Alo! Benim ….Telefonumu nereden buldun?” karþýsýndaki adamýn sözlerini dikkatlice dinledi. “Yol kenarýnda korktuðun için mi bekliyorsun? Yoksa bir þey mi oldu?” Nasýl ya! benim yol kenarýnda beklediðimi nasýl biliyor? Korkuyla etrafýna bakýndý. Dikkatini çeken hiçbir þey olmadý.
“Niye susuyorsun? Yarým saattir orada bekliyorsun. Sýkýlmaya baþladým hadi gel istersen. Arkadaþlarýnda seni bekliyor.” dedi.
Gürkan’ýn dudaklarýndan sadece “Tamam!” sözcüðü çýkabildi. Bütün vücudu kaskatý kesilmiþti. Derin bir nefes alýp anahtarý çevirip arabayý çalýþtýrdý. Ýleri atýlan araba hýzla istikameti doðrultusunda yol almaya baþladý.
21.00
Sanayi bölgesine gelince telefonunu çýkarýp kendisini arayan numarayý geri çevirdi. Binanýn nerede olduðunu sordu. Beþ yüz metre ilerde etrafýnda geniþ bir alan olan iki katlý binayý bulmasý beþ dakikasýný almadý. Hiçbir hayat belirtisi olmayan binaya uzaktan baktý. Arabadan inip gidemeyecekmiþ gibi hissetti. Korkusu sinirlerini bozmuþtu. Kararýný verip arabadan indi. Bagajdaki krikoyu eline alýp kendini cesur olmaya zorladý. Mekruh binanýn etrafýný kolaçan ettikten sonra giriþ kapýsýna yaklaþtý. Demir kapýyý aralayýp baþýný uzattý. Karanlýktan baþka bir þey yoktu. Aðýr bir nefes kokusunun olduðu binaya girdiðinde yanýna el feneri almadýðý için kendine lanetler yaðdýrdý. Ýþte o esnada þimþekler çaktý, kulaðýný uðultular doldurdu ve onlarca insanýn gülen, þarký söyleyen yüzlerini gördü. Elindeki kriko beton zemine çarptýðýnda baþýndan aþaðý konfetiler atýlýyordu. Yusuf yüzündeki kocaman gülümsemesiyle alkýþlayarak yanýna geldi. Baðýrmasýna raðmen müzikten zor duyulur bir sesle “Dostum! Doðum günün kutlu olsun” dedi. Gürkan doðum günü olduðunu unutmuþtu. Yaklaþýp Yusuf’un omzunu tutup sarýldý. Kulaðýna “Bugün evime gelen adamý da nereden buldun? Kalpten ölecektim. Kim planladýysa bunu yarýn öldüreceðim. Haberin olsun!” dedi. Yusuf’un gülen gözleri mutluluðunu artýrdý.
“Sana unutamayacaðýn bir doðum günü yaþatalým, dedik. Alper’de amatör oyuncu, teklifimizi götürdüðümüzde memnuniyetle kabul etti. Tam iki gün ona anýlarýmýzý anlattýk. Burayý da Kaan ayarladý. Her þey ortak çalýþma ürünü yani.”
“Artýk doðum günümü unutmam.” dedi. Kendisini bekleyen dostlarýnýn kollarýna rahatlamýþ bir þekilde atýldý.
Gece onu yeni sürprizlerle beklerken o, eðlencenin tadýna varmak için kendini piste býraktý. Parti bittiðinde üzerinde Kaan’ýn hediye ettiði fötr þapka ve pelerin vardý. Gizemli de olsa harika bir doðum günü geçirmiþti. “Ýyi ki yaþýyorum.” dedi.
23.30
Evine geldiðinde sokakta arabayý park edecek yer bulamadý. Mecburen sokaktan çýkýp park yeri aramaya baþladý. Ýki sokak öteye park edip yürümek zorunda kaldý. Kendinden emin adýmlarla yürürken ardýnda bir gölge hissetti. Pelerinini savurup arkasýna baktý. Gölge o durunca durmuþtu. Hareket edince gelen bu kiþinin kim olduðunu düþündü. Daha ne olduðunu anlamadan yere düþtü. Ayaða kalkýp üzerini çýrptý. Tam bu esnada anlam veremediði bir þey etrafýnda dönüp onu yere savurdu. Boynunu ezen ayak nefes almasýný zorlaþtýrýyordu. Zümrüt yeþili gözlerdeki nefreti gördü. Bu cani parasýný almakla kalmayacaktý hayatýný da çalacaktý muhakkak. Caninin elleri bütün vücudunda dolaþtý ve cüzdanýný bulunca durdu. Çýkarýp içini açtý. Ayaðý hala Gürkan’ýn boðazýndaydý.
“Adliyede memursun öyle mi?”
Gürkan acýdan yaþaran gözlerini yumarak evet demeye çalýþtý. Adamýn ayaðý gevþedi ve boynundan çekildi. Gürkan’a elini uzatýp ayaða kalkmasýna yardýmcý oldu. Gürkan afallamýþ bir halde zümrüt yeþili gözlere baktý. Karþýsýndaki adam kirli sakalýný sývazlayarak omzunu tutup “Kardeþ kusura bakma bu bölgede evleri soyan hýrsýz var. Ben sivil polisim. Her gece mesaideyim. Adam ben nöbetteyken bile ev soymayý beceriyor. Bizde iþi sýký yapalým dedik.” Polisin konuþmalarý Gürkan’ýn kulaðýnda yankýlanýyordu. Eve gitmeyi, yataðýna yatmayý düþündü. Huzurlu bir hayat ve huzurlu bir uyku istiyordu. Ölüm korkusu ikinci kez onu soluksuz býrakmýþtý. Yaþlanýnca insan ölümden daha mý çok korkardý? Sivil polisin yüzüne anlamsýz anlamsýz baktý. Polis birkaç defa özür dileyip karanlýk gecede kayboldu. Gürkan aðýrlaþan ayaklarýný eve zor götürdü. Evin kapýsý aralýktý ve eþyalar her tarafa saçýlmýþtý. Kendi kendine “Ýyi ki doðdum.” dedi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aynadaki Tarih
Zihnime Bulaþan Ýnsanlýk
Kavga
Hayvan Barýnaðý
Penceremdeki Iþýk
Duvarlarýn Ötesinde
Sarmaþýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Romanýmdan Alýntý - Büyü Bölümü [Roman]
Zihinlerden Beyaz Düþünceler [Deneme]
Yazarlara Duyuru [Deneme]
Ýncir Kurdu [Deneme]


Semrin ÞAHÝN kimdir?

Öðretmenlik mesleðine olan tutkusu yazma tutkusuyla birleþmiþ bir hayal insaný. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Edebiyatta her zerreden etkileniyorum. Kiminin dilinden, kiminin hayalinden, kiminin sanatýndan...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Semrin ÞAHÝN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.