..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




18 Aralýk 2012
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/11. )  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Erol Soylu’nun iþ yeri, Ayvalýk’ta, Atatürk Bulvarý üzerinde, tam da merkezi yerde, ikinci katta, evden devþirme bir avukatlýk ofisiydi. Binanýn zemin katýnda bir beyaz eþya maðazasý, üst katlarda bir doktor muayenehanesi ve bir mali müþavirlik bürosu bulunuyordu…


:AJIH:
Erol Soylu’nun iþ yeri, Ayvalýk’ta, Atatürk Bulvarý üzerinde, tam da merkezi yerde, ikinci katta, evden devþirme bir avukatlýk ofisiydi. Binanýn zemin katýnda bir beyaz eþya maðazasý, üst katlarda bir doktor muayenehanesi ve bir mali müþavirlik bürosu bulunuyordu… Avukatlýk ofisine girildiðinde küçük bir hole açýlan oda kapýlarý ile karþýlaþýlýyordu. Eski salon-salamanjeden devþirilmiþ bir sekreter odasý ile deri kaplý bir kapýdan girilen avukat beyin odasý, eski yatak odalarýndan devþirilmiþ bir arþiv ile bir stajyer odasý ve eski mutfaktan devþirilmiþ bir hizmetli odasý hemen dikkati çekiyordu. Eski evde haliyle ayný kalan tek yer banyo-tuvaletiydi.
Sekreter Makbule, sumene, birkaç telefon, v.s. barýndýran mobilyadan masasýnda oturmaktaydý. Masasýnýn önünde gelen ziyaretçilerin bekletilmesi için konulmuþ koltuklar boþ ve sehpalar ile üzerlerinde günlük gazeteler ve diðer dergiler öylece durmaktaydý.
Dahili telefonu çaldýðýnda kaldýrýp kulaðýna götürdükten sonra, az dinledi, sonra, “Baþüstüne!” diyerek alýcýyý yerine, geri koydu. Masasýndaki zil düðmesine bastý.
Holde çaldýðý duyulan bir zil sesinin ardýndan müstahdem Muharrem Efendi yanýna geldi. “Buyurun, sekreter haným!”
Makbule, baþýný kaldýrýp onu gördükten sonra, “Muharrem efendi, Hakký bey ile misafirine iki çay lütfen!” dedi.
Adam geldiði gibi geri gitti.
Makbule, masasýndaki harici telefon çalýnca kaldýrýp konuþmaya baþladý. “Avukat Hakký Öz’ün yazýhanesi… Buyurun efendim? A, Erol Bey, siz miydiniz? Hakký beyin yanýnda önemli bir misafiri var þimdi, o gidince ben söylerim. ….. Tamam, merak etme sen, söylerim. ….. Güle güle!” Ahizeyi kapatýr kapatmaz ayný telefon yeniden çalýnca, yeniden kaldýrýp konuþmaya baþladý. “Avukat Hakký Öz’ün yazýhanesi… Buyurun efendim?… Ben, sekreteriyim, efendim, buyurun!… Ýsmim Makbule … Kendisi þu anda toplantýda… Ýsminizi ve telefon numaranýzý býrakýrsanýz, aradýðýnýzý iletirim kendisine. … Siz bilirsiniz, efendim!” Telefonu kapatýrken mýrýldandý. “Salak þey!”
Avukat Hakký Öz ve misafiri içeride oturmaktaydýlar. Oda çok lüks döþenmiþti. Yerlerde halýlar, duvarlarda kitaplýk ve tablolar, geniþ bir masa, önünde koltuklarla sehpalar, saða sola serpiþtirilmiþ antikayý andýran ývýr zývýr…
Misafir elli yaþlarýnda bir iþ adamý olan Ýlker Ýlseler’di. Güleç yüzlü, konuþkan bir adamdý. “Genelde zeytinyaðý fabrikasýnýn hukuki iþlemleri aðýrlýkta… Köylüsüyle bir ayrý, tüccarýyla bir ayrý uðraþmamýz gerekiyor. Adama avans çýkartýyoruz, taahhüt ettiði zeytini teslim etmiyor, adama otuz vade, kýrk beþ vade çekle kamyon kamyon zeytinyaðý yolluyoruz, ya çekin karþýlýðýný yatýrmýyor, ya da vade uzatýmý talebiyle çýka geliyor…”
Muharrem efendi, elindeki tepside iki çayla Makbule’nin yanýna geldi. Makbule, içeri götürmesini iþaret ederken, o da avukat beyin yanýna girdi. Muharrem efendinin açtýðý kapýdan, misafirin umursamadan konuþmasýný sürdürdüðünü duydu. “Emin ol üstadým, bizim iþlerin yoðunluðu ile baþ edebilecek tek avukat sensin…”
Muharrem efendi onlarýn çaylarýný servis ettikten sonra odadan çýkarken adamlar, önlerine konulan çaylarýn þekerlerini karýþtýrmaya baþladýlar.
Bu arada kendisine iltifat edilen Avukat Hakký Bey minnetle boyun büktü. “Teþekkür ederim, beyefendi!”
Ýlker Ýlseler, “Öyle, öyle!” diyerek çayýný yudumladý.
Avukat Hakký da bir yudum çay içti. “Bizimki gibi iþlerde, yanýmýzda çalýþtýrdýðýmýz personelin önemi büyük. Malumunuz, ben parti iþlerinden, memleket iþlerinden baþýmý kaldýrýp þu ofiste bulunamýyorum bile… Ýþte böyle, öðlenden evvelleri bir uðrayýp, bir boy gösteriyorum, sonra gidiyorum… Allah nazardan saklasýn ama, personelim sayesinde iþler saat gibi iþliyor.”
Ýlker Ýlseler, “Maþallah, saat gibi…” diyerek onu onayladý.
Bu defa da avukat, “Öyle, öyle!”diyerek onu onayladý.
Ýlker Ýlseler, büronun dýþýný iþaret ederek, sanki sesi dýþardan duyulsun istemez gibi, yavaþça, “Maþallah, sekreterin bile bir telefonla iþ bitiriyor,” dedi.
Avukat Hakký, sekreteriyle gurur duyduðunu belli eden mimiklerle, “Sekreterim, kendisini çok iyi yetiþtirmiþ biri…” O da onunkini andýran bir ses tonuyla konuþuyordu. “Ayvalýk piyasasýnda bürokratýndan tüccarýna, tanýþmadýðý hiç kimse yoktur. Onun becerikli olmasý, itiraf edeyim ki, iþlerimi yarý yarýya hafifletiyor…”
“Aslýnda benim kuruluþlar için aradýðým Halkla Ýliþkiler Koordinatörlüðü için, ona benzer niteliklerde bir elemana çok ihtiyacým var.”
“Makbule haným, sizin o iþlerinizin altýndan gözü kapalý kalkar.”
“Devret bana þu bayaný! Neydi? Makbule haným mý demiþtin adýný?”
“Evet… Onu size kaptýrýrsam, yerini doldurmam imkânsýz olur.”
“Neticede burada ki iþi bir ofis elemanlýðý; bugünden yarýna garantisi yok… Bizim þirketlerin müþterilerle iliþkilerini düzenleyecek yetenekli bir elemana, hakikaten çok ihtiyacým var. Bugün yaptýðýmýz iþ anlaþmasýnýn yüzü suyu hürmetine!…”
“Sizin yanýnýzda bir büyük firmanýn elemaný olmuþ olacak. Devrederim tabii… Tamam derse, onun istikbali için ben de tamam derim…”
“Hakikaten, teþekkür ederim!”
“Önce, he dedirtin de, ondan sonra teþekkür edersiniz.”
“Sen bir görüþsen…”
“Yok, yok, beni devreye sokmayýn bunun için, gözünüzü seveyim. Kendiniz bir konuþun…”
“Bana yolla bir, hiç olmazsa…”
“Þöyle yapalým. Sizinle bugünkü anlaþmamýzý olmamýþ gibi göstereyim. Ondan, sizin müþterimiz olmanýz için, zatýalinizle bir görüþüp ikna etmesini rica edeyim…”
“Hay çok yaþa sen! Ýþte bu…”
Konuþulacak bir konu kalmadýðýndan sýkýlmaya baþlamýþlardý ki, Ýlker Ýlseler, ayaða kalkýp, tokalaþmak için elini uzattý.
“Benim buradan bir maðazalarý dolaþmam gerekiyor, onun için hemen çýkmam lazým. Müsaadenizi rica ediyorum!”
Avukat Hakký, “Müsaade sizin…”diyerek uzatýlan eli sýktý; sonra, misafirini geçirmek üzere onunla birlikte odadan çýktý.
Ýlker Ýlseler, Makbule’nin yanýndan geçerken, oturduðu yerden ayaða kalkarak saygý gösteren kadýnla da tokalaþtý. “Ýyi günler, hanýmefendi!”
Makbule, ona nezaketle, “Ýyi günler, efendim!”diyerek karþýlýk verdi.
Avukat Hakký, adamý dýþ kapýdan da uðurladýktan sonra geri geldi.
Makbule’nin yanýndan geçerken, kadýn, “Erol bey Eskiþehir’den gelen arkadaþý ile buluþacakmýþ…” dedi.
Avukat Hakký umursamadan, “Ee?”diye sordu.
“Yani, öðlene kadar buraya gelemeyecekmiþ…”
Adam ona bir cevap vermek yerine, “içeri gelir misiniz!’”diyerek odasýna girdi.
Makbule, “Peki, efendim!” diyerek adamýn peþinden odaya girdi. Avukat Hakký’nýn karþýsýnda dikilerek, “Buyurun, efendim!” dedi.
Avukat Hakký ona önündeki koltuklarý göstererek, “Lütfen oturur musunuz!” dedi.
Makbule, az önce Ýlker beyin oturduðu koltuða eðrelti, oturdu. “Buyurun?”
Avukat Hakký, “Bu, az önce misafirim olan þâhýsý tanýyor musunuz?” diye sordu.
Makbule, adamý tanýyordu. “Sanayi Odasý baþkaný…Ýlker Bey…” dedi.
“Evet. Ve zeytinlikleri, fabrikalarý, turistik otelleri, ticarethaneleri, daha birçok iþyeri olan bir iþ adamý… Ona, hukuki iþleri için adýmýza bir vekâletname çýkarttýrabilirsek, iyi olur, deðil mi?”
“Çok iyi olur.”
“Burada otururken ben, reddedilme kaygýsýyla cesaret edemedim. Bunu, ona siz önerebilir misin?”
“Siz isterseniz, tabii ki…”
“Ýstemiyorum. Sadece rica ediyorum… Bir görüþüp, müþterimiz olmasý için ikna etmeniz için…”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/40)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/37)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/36. )
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/10. (1. Bölüm Sonu)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/39)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/35. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/38)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/34. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/32. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/7. )

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Köyün Ayýlarý
Paþazade... 2
Paþazade…1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/9.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/3.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/4.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/2.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/8.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/6.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.