"Küle deðil, ateþe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Cemal, tanýdýk sesi duyar duymaz derin bir oh çekti. Silahý indirip emniyet kilidini kapatarak beline sokuþturdu. Hülya, büyük bir öfkeyle onun üzerine yürüyerek hýrpalamaya baþladý. “Nereden buldun o silahý? Hani el koymuþlardý silahýna? Niye aldýn o silahý eline? Bora gibi sen de cinayet mi iþleyecektin? Sizler nasýl insansýnýz böyle ya! Katil ruhlu yaratýklar! Allah kahretsin hepinizi!” Cemal’i epeyi hýrpaladýkta sonra bu defa da salona girmiþ bulunan Halil’e yöneldi. “Sen niye kapýyý çalmadýn da anahtarýnla açmaya kalkýþtýn yahu; niyetin kendini öldürtmek mi senin kardeþim? Daha on gün önce bir cinayet iþlenmedi mi burada? Salak mýsýn, nesin!? Sinsice girmenin gerekçesi, ne?” Halil, onun salvolarýndan sýyrýlarak, “Biriniz silah doðrultmuþsunuz, biriniz fýrça! Çok hoþ bir karþýlamaydý! Sað olun!” diyerek sitem etmeye baþladý. Hülya, kendini toparladý, sakinleþmeye çalýþarak, “Bu geri zekalý silahla ortaya çýkýnca, birden sinirlerim bozuldu Halil’ciðim; kusura bakma! Hoþ geldin!” diyerek Halil’le tokalaþarak onunla yanak yanaða öpüþtü. Cemal de geldi yanlarýna. “Hoþ gelmiþsin gakkoþ!” Halil, “Hoþ bulamadým ama, sizleri özlemiþim…” diyerek Cemal’i kucakladý. Hülya’ya, “Ne cinayetinden bahsediyordun az önce, sen? Bora nerede?” diye sordu. “Haydi, haberim yok, de de; þaþýrayým biraz!” “Nedir haberimin olmadýðý? Allah aþkýna anlatýn, neler oldu burada?” “Nasýl haberin olmaz ya! Gazete okumuyor musun? Televizyon seyretmiyor musun, sen?” “Nezih hoca ile Cevat amcanýn öldürülmesi olayýný mý söylüyorsun? Televizyonda haberini seyrettim elbette…” Hülya, “Oh-o… Ondan sonra daha neler oldu, neler! Bu silahþor oðlaný öldürmek için iki serseri geldi buraya. Onlar bunu öldürmeyi beceremediler, ama kankardeþin Bora, onlardan birisini, aha bu silahla bir güzel becerdi!” diyerek Cemal’in belindeki silahý gösterdi. Cemal, “Bu, o silah deðildi. Bu babamýn…” diyerek itiraz etti. Halil’in þaþkýnlýðý had safhadaydý.“Bora mý öldürdü?” “Maalesef!” “Tuh, tuh, tuh! Bora nasýl yapabildi böyle bir þeyi yahu!” Ona cevabý Cemal verdi. “Bizim sýnýfta ki Metin’i biliyorsun ya! Cevat amcayý da o öldürmüþ, Ýþletmedeki Ali Ýhsan’la beraber… Beni öldürmeye gelmiþler buraya. Bora, yetiþmeseymiþ, öldüreceklermiþ de… Bora, korkutmak için ateþ edince Metin’e isabet etmiþ kurþun. Gebermiþ, þerefsiz! Bora, babasýnýn kanýný da kaldýrmýþ oldu yerden böylelikle!” Halil, eski ev arkadaþýnýn bu zihniyetine hemen karþý çýktý. “Saçmalama yahu, kan dökmenin haklý gerekçesi mi olur Allah’ýný seversen? E-e? Öteki ne oldu? Ali Ýhsan?” “Ali Ýhsan da Diyarbakýr’da enselenmiþ. Buraya getirilecekmiþ, mahkeme için…” “Hay Allah, yahu! Þu duyduklarýma bir bakar mýsýn? Ben Ayvalýk’a gider gitmez, üst üste bir sürü olay olmuþ…” Hülya, kederle, “öyle, ne yazýk ki…” diye mýrýldandý. Sustu. Halil, hala duyduklarýnýn gerçek olup olmadýðýnýn farkýna varmaða çalýþýyordu. Her biri bir koltuða oturdu. Hülya, birden Halil’in parmaðýndaki alyansý görerek þaþýrdý. “O yüsük alyans deðil mi? Hayýrdýr?” Halil Kaya, ona çaresizlikle gülümsedi. “Hayýr mý, þer mi, bilmiyorum vallahi! Ayvalýk’takiler bir komþu kýzýný uygun bulmuþlar, allem ettiler, güllem ettiler, niþanlandýlar onunla.” Hülya da, Cemil de hararetle kutladýlar onu. Cemal meraklanarak, “yeni niþanlýný býrakýp gelmiþin, hayýrdýr, iþ için okuldan mý çaðýrdýlar yoksa?” diye sordu. Halil, “Çaðýrdýklarý için deðil, çaðýrmadýklarý için geldim,” dedi. “Daha doðrusu, Nezih hoca vefat ettikten sonra iþ durumumla ilgili geliþmelerden kaygýlandým da geldim.” Cemal, “Nezih hocanýn yardýmcýsý halledecekti ya o iþi; Nezih hocanýn kemiklerini sýzlatmamak için halleder her halde…” diye söylendi. “O herifin ipiyle kuyuya inilmez. Bir dolap çevirebilir.” Hülya, onun için kaygýlanmadan edemedi. “Aman çevirmesin! Onca emek verdikten sonra…” “Hayýrlýsý ne ise o… Bora’yý görmeðe gidebilir miyim, görüþtürürler mi?” “Maalesef! Ben bile görüþemiyorum, tuttuðum avukat aracýlýðýyla yürütüyorum temasýmý. Bir tek Oya teyzenin görüþmesine izin veriliyor.” “Tuttuðum avukat mý dedin?” Ona cevabý Cemal verdi. “Hülya, arabasýný satýp avukat tuttu ona. Satma dedim ben, ama dinleyen kim? Babam partinin il baþkanýný görevlendirdi; herif Eskiþehir’in en meþhur avukatý, ama bu kýz, yok dedi, illa benim tuttuðum avukat. Tuttuðu avukatý da bir görsen, kýçýndan soluyan moruðun biri…” Hülya, ona müdahale ederek, “Adam, aðýr ceza reisliðinden emekliymiþ.” dedi. “Neyse, hayýrlýsý. Ben bir ara Oya teyzeye gideyim de, hem Cevat amca için baþ saðlýðý, hem de Bora için geçmiþ olsun diyeyim.” “Beraber gideriz. Ben götürürüm benim arabayla.” Halil, onun arabasý olmadýðýný bildiðinden, þaþýrdý. “Araban yoktu ki senin… Senin ehliyetin bile yok, be oðlum. Direksiyona oturmaktan ödün kopar senin.” “Var, var. Aldýk bir ehliyet. Araba kullanma fobimi de yendim bu kýz sayesinde…” Halil þaþýrarak, “On gün önce vuruldun, hastanede yattýn, taburcu olup ehliyet aldýn, araba aldýn, direksiyon fobini yendin… Bütün bunlar on gün içinde mi oldu?” diye sordu. “Babasý torpille aldý ehliyetini, bu daha hastaneden çýkmadan. Arabasýný da taburcu olduðu gün, geçmiþ olsun diye, hediye… Ben de üç gündür direksiyon dersi veriyorum. Beyefendi üç günde baþýmýza þoför kesildi…” “Çiftlikte yürümeyi öðrenmeden traktör kullanmayý öðrendim ben… Fobim, direksiyon sallamakla ilgili deðil, hem; kalabalýk trafik içinde araba sürmekle ilgiliydi…” Halil, kederli bir sesle, “Þu son bir ay içinde hepimizin hayatýnda hýzlý deðiþimler olmuþ, deseniz ya…” diye mýrýldandý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |