Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Kanal D Haber Grup Başkanı Mehmet Ali Birand’ın vefat ettiğine dair haberler düşüyor… Bu haberlere inanansım gelmiyor ama içim de burkulmuyor değil… Çünkü… Ölüm haberleri yalan olmuyor. İnşallah sosyal paylaşımcıların, bu konuda yazıp paylaştıkları yalan çıkar ve Birand, akşam ana haber bültenlerinde; “eee… çocuklar benim için, “öldü” haberini yapmışlar… eee ben de inanmıştım önce ama eee.. gördüğünüz gibi buradayım…” diyerek henüz ölmediğini duyurur ama… Siz nasıl bilirsiniz Mehmet Ali Birand’ı bilmem ama ben onun haber sunuşuna hayranım. Hem haber sunuşu hem de köşe yazılarıyla Mehmet Ali Birand Türk Medyasının bir duayenidir… Bu dünyada bir tane Mehmet Ali Birand var, inanın ikincisine rastlayamazsınız. Şimdi, “bilinci yerinde ve yoğun bakımda” olduğu söyleniliyor. İnşallah öyledir. İnşallah bir an önce iyileşir ve yine ekranları başındaki biz dinleyicilerine, nevi şahsına münhasır tarzda gülücükler saçarak haberler sunar. Birand, günahkâr bir adam ama inançsız değildir. Son tavırlarında bunu -satır arasında da olsa- deklare etmiştir. 28 Şubat sürecinde yaptıklarından dolayı pişman olduğunu/tövbe ettiğini beyan etmiştir. Bu nedenle, bir Müslüman olarak, umarım tövbesi kabul oluna. Önemli olan da budur. Bir insanın tövbesi Allah katında kabul görülmedikten sonra o tövbenin ne anlamı kalır ki. Allah kabul görmedikten sonra insanlar hangi amelleriyle aklanabilirler ki… Elbette ki her ölüm bizlere Allah’ı hatırlatır/hatırlatmalı da. Ama meşhur insanların ölümleri daha çok insana ölümü hatırlatıyor. Biliyorum, bir ölü arkasından yazılmış bir yazı gibi oldu bu yazı ama önemli olan ölmeden ölümden ibret almak ve tövbe kapıları kapanmadan tövbe dilekçelerimizi Allah’a sunmaktır. Ben bu yazıyı kaleme aldığım sıralarda haber ajansları; “Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın hayatını kaybettiğine ilişkin sosyal medyada çıkan haberler üzerine Amerikan Hastanesi'nden yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Mehmet Ali Birand hastanemizde yatmakta olup, yoğun bakımda tedavisine devam edilmektedir. Sağlık durumundaki gelişmeler basınla yazılı olarak paylaşılacaktır." denildi. Çok sayıda basın mensubunun hastane önündeki bekleyişi devam ediyor.” şeklinde bilgi veriliyordu… Umarım öyledir ama dedim ya, maalesef; ‘ölüm haberleri yalan olmuyor’ Beyin ölümleri gerçekleşen kaç kişi geri dönebildi ki… Türk televizyonun güler yüzlü adama dua etmekten başka bir şey düşünmüyorum. Ve Bakara Suresinin 156. Ayetini hatırlatıyorum: “İnna lillah ve inna ileyhi raciun…” Mealini mi istediniz, buyrunuz bir kez daha hep birlikte okuyalım: “Onlar ki, kendilerine bir musîbet isabet ettiği zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O'na ulaşmak ve teslim olmak için yaratıldık) ve muhakkak O'na döneceğiz (ulaşacağız).” derler.” Bir başka ayette de; “Her nefis ölümü tadıcıdır” der… “Her nefis ölümü tadıcıdır.” âyetini tefsir eden alimler, bedenin fânî, ruhun bâkî olduğuna dikkat çeker ve bir şeyi tadanın onu tadarken var olması gerekmekte olduğu gerçeğine vurgu yapar… Allah, ölümden korkanlardan değil Müslüman olarak ölebilen kullarından eylesin bizleri….
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |