İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
Sadece Musul, Kerkük değil Suriye’yi de BOP Projesini aşk ve vecd ile alkışlarken kaybettik. Bugün ne yaparsak yapalım Saddam Hüseyin devrilmeden ve Esed’in Suriyesi karışmadan önceki kadar şanslı olmamız mümkün değil. Geçti Bor’un pazarı… BOP projesi Amerika tarafından alenen dile getirildiğinde bölgede yirmi iki ülkenin sınırlarının değişeceği belliydi. Kimsenin bizim gibi çabuk kandırılanlardan bir şey gizlediği yoktu. Yanıbaşımızda Kürdistan adıyla yeni ve İsrail yanlısı bir devlet yaratılacağı biliniyordu. O sıralar biz BOP projesini canla başla desteklemiyor muyduk? Saddam Hüseyin sudan bahanelerle diktatör ilan edilerek ülkesi işgal edilirken biz Türkiye olarak hangi taraftaydık? Tanrılar aşkına Amerika’dan yani Bop Projesini uygulamaya çalışan Amerika’dan yana değil miydik? Neymiş efendim, Saddam diktatörmüş. Dünyada diktatör olmayan bir lider var mı? Diktatörlük bir spor kulübü başkanlığında hatta vakıf başkanlığında bile olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Mesele Esed’in diktatörlüğünde değildi, hatta Saddam’ın biyolojik silah üretmesinde de değildi. Gerek diktatörlük bahanesini, gerekse kimyasal silah masalını dünyanın en büyük mafya yapılanması Amerika suflemişti dünyaya. Ve ne yazık ki dünya devletlerinin sentetik zekalı sözde liderleri zokayı yutmuştu. İşte ne olduysa bu aşamadan sonra oldu. BOP projesi kapsamındaki yirmi bir devlet, yirmi ikincisindeki yangını hipnotize edilmiş gibi özgürlük mücadelesi olarak görmek zorunda kaldı. Ve bu yirmi ikinci sendromu cinsel bir fantezi gibi birinden diğerine geçerek devam edegeldi. Adı geçen ülkelerde yönetimler değişti ama beklenen huzur gelmediği gibi, kaos her birine anakonda gibi çöreklendi. Bugün Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de son noktası konulmaya çalışılan resmin mahiyeti bu. Beğenseniz de beğenmeseniz de durum bu minval üzere cereyan etmektedir. Irak’ta otorite zayıflamış. Yerine üç ayrı yarı özerk bölge fiilen oluşmuş. Bunlardan bizi en çok ilgilendiren Kürdistan bölgesi federatif bir yapı kazanmış. Bölge insanında bağımsızlık filizleri dal budak sararak ağaca durmuş. Benzeri bir senaryo Suriye’de sahnelenmekte. Yakın bir gelecekte Suriye de en az üç bölgeye bölünecek. Diyelim ki bu bölünmeyi engelleyemedik. Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ta olduğu söylenen Türkmenler de Kürtler gibi askeri ve siyasi olarak teşkilatlandırılamaz mıydı? Bırakın teşkilatlandırmayı peşmerge Musul ve Kerkük’teki tapu ve nüfus kayıtlarını imha ederken biz hangi taraftaydık? Barzani bize rağmen bu eylemi nasıl gerçekleştirdi? Barzani’nin Türkiye’nin tehdit kokan çekincelerini dikkate almamasının sebebini bu açmazda aramak gerek. Türkiye bu sorulara mantıklı ve somut açıklamalar getirmedikçe referandum konusunda ciddi ve samimi olduğuna dünya kamuoyunu inandıramaz. Savaş havası vermeye çalışmamız da boşa. Birkaç demode tankla bu işi başaramayız. BOP projesi Amerika’ya göre Tanrısal bir vecibe durumunda. Yıllar önce kararı verilmiş ve adım adım gerçekleştirilmekte. Karşımıza uzay teknolojisine sahip Amerika’yı alarak bu operasyondan başarılı çıkmamız mümkün değil. Dahası cephe gerisinde çok ciddi sorunlarımız olduğunu da unutmayalım. Yani camdan sarayda yaşadığımızı... Zamanında Amerika’ya karşı Saddam, Kaddafi ve Esed’i desteklemek suretiyle en az bir on yıl daha kazanabilirdik. İddialarıma burun kıvırabilir, kibrinizden ya da şartlı refleksleriniz hatta çıkarlarınızdan beslenen hipnotik aldanmanın etkisiyle karşı da gelebilirsiniz. Ama en fazla üç yıl içinde acı ama gerçek sonla karşılaşacaksınız. İşte o zaman olan millete olacak. Ve Anadolu’da muhafazakarlık cephesi akıl almaz bir travma yaşayacaktır. Bu da batının elini bir kere daha güçlendirecektir. Yanılmış olmak dilek ve temennisiyle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © serdar adem işler, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |