Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Adamın biri, bir köyün yanından geçerken bir köylü ineğiyle beraber otostop çekiyorlarmış. Adam durmuş almış köylüyü ama ineği ne yapacakları meçhul.Köylü: -"Arka tampona bağlarız o peşimizden gelir", demiş. Düşmüşler yola, derken adam gaza asılmaya başlamış, 50 km... inekte tıs yok. 70 km... inekte tıs yok. Köylü de: -"Benim inek iyi koşar", diye övünüyormuş. Adam takmış beşinci vitese... Hız 120 ve inek dilini sallamaya başlamış. Şoför: -Senin inek kesildi, herhalde bak dili bir karış dışarıda, demiş. Köylü de: -"Sen yanlış anlamışsın, o seni sollayacak sinyal veriyor", demiş. ** AVUKATIN MARİFETİ Hakim sanığa sordu: - Karakolda suçunu itiraf etmişsin sen, peki şimdi niye inkar ediyorsun? Sanığın cevabı: - O zaman henüz avukat tutmamıştım. Şimdi suçsuz olduğuma ben bile inandım! ** ŞU İLİŞKİSİ VAR Adam nefes nefese içeri girer: -Doktor bey.der. Midemde şiddetli ağrılar baş gösterdi. Geceleri kıvranıyorum. Ne yapayım acaba? -Hafif yemekleri tercih edin. Daha az sigara için. Bir de gözünüze gözlük takın. -Ama doktor bey, mide ile gözlüğün ne ilişkisi var? -Şu ilişkisi var. Doktor alt katta bulunuyor. Bense AVUKATIM... ** ADEM İLE HAVVA Bir Fransız, bir Alman ve bir Türk müzede "Adem ve Havva Cennet Bahçesinde" tablosunun karşısına geçmişler. Alman: - Şu vücutların mükemmelliğine bakın. Adem ile Havva Alman olmalı. Fransız: - Havva ne kadar dişi, Adem ne kadar erkek. Bu kadar seksi olduklarına göre Fransız olmalılar. Türk: - Yok, yok, bunlar kesin Türktür. Baksanıza, üstte yok, başta yok, elmadan başka yiyecek yok. Zavallılar hâlâ kendilerini cennette sanıyor! ** KAMYONDAKİ MAL Polis, yurtdışına kaçak insan taşıyan kamyon şoförüne sorar: -Ne var kamyonda? Şoför: -Mal var amirim. Bunun üzerine kaçaklardan biri oradan kafasını çıkararak: -Sen kime mal diyorsun lan? der. Polis: -Hani mal vardı, sen kimi kandırıyorsun? Şoför: -Ee mal olmasa kafasını çıkarır mı? ** KONUŞ Dünya Polis Birliği, en iyi polis teşkilatını belirlemek üzere bir yarışma düzenler.Finale Alman, Fransız ve Türk birliği kalır. Ormana bir yaban tavşanı bırakılır ve onu en kısa sürede görevlilere teslim eden birlik yarışmayı kazanacaktır. İlk önce Alman birlik yola çıkar ve tavşanı 5 dakika gibi bir sürede görevlilere teslim ederler. Daha sonra Fransız birlik başlar aramaya ve 3 dakikalık bir sürede görevlerini tamamlar. En son Türk birliği aramaya çıkar. Yarım saat olur yok, bir saat olur yok, aradan iki saat geçer; artık tam bunları aramaya çıkacaklar, bakarlar uzaktan çıkagelir Türk birliği. Yanlarında ağzı burnu dağılmış kelepçeli bir boz ayı vardır. Türk birliğine sorarlar: -Onca saattir nerdesiniz, hani yaban tavşanı? Bunun üzerine bir Türk polis birliği görevlisi boz ayıya dönerek; -Konuş ulan, der. Boz ayı ağlayarak konuşur: -Ben bir küçük yaban tavşanıyım, ben bir küçük yaban tavşanıyım… ** KARINDAN KORKUYOR MUSUN? Adama sormuşlar: -"Karından korkuyor musun"? -"Niye korkacakmışım yahu; bulaşıkları, çamaşırları yıkadım, ütüleri yaptım, yemeği pişirdim, camları sildim, toz aldım ve çocuğun bezini değiştirdim.... İşini yapmayan korksun" ** RÜYA TABİRLERİ -Kocacığım, gece rüyamda ne gördüm biliyor musun? -Ne gördün hayatım? -Akşam gelirken elinde çok güzel bir paketle geliyorsun. --Eeeee.. -Ben de paketi sevinçle açıyorum ve içinden "inci kolye" çıkıyor! Sence bunun anlamı ne olabilir? -Bu akşam anlamını öğrenirsin hayatım.. Akşam olur, adam güzel bir paketle eve gelir.. -Kadın çok heyecanlanır, sevinir ve paketi açar; Kutunun içinde bir kitap vardır ve üzerinde "Rüya Tabirleri" yazmaktadır. ** NİYE KAÇAYIM? Maymunun biri, bir gün ormanın derinliklerine doğru yol alıyormuş, birden karşısına son hızla kaçan bir ayı çıkınca, seslenmiş: - Ayı kardeş, niye kaçıyorsun? - Hiç sorma maymun kardeş. Ormanı maliyeciler bastı. - Eee, ne var bunda? - Eeesi var mı? Bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk. Ben kaçmayayım da kimler kaçsın? Ayı kaçarken, maymun da yoluna devam etmiş, bir süre sonra karşısına hızlı bir şekilde kaçmaya çalışan kaplumbağayı görünce sormuş: - Kaplumbağa kardeş, sen niye kaçıyorsun? - Hiç sorma maymun kardeş. Ormanı maliyeciler bastı. - Eee, ne var bunda? - Eeesi var mı? Bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev. Ben kaçmayayım da kimler kaçsın? Maymun da ormanın derinliklerindeki gezintisine devam etmiş, biraz sonra yırtık uçurtma gibi kaçmaya çalışan leyleği görüp sormuş: - Leylek kardeş, sen niye kaçıyorsun? - Hiç sorma maymun kardeş. Ormanı maliyeciler bastı. - Eee, ne var bunda? - Eeesi varmı? Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık. Maymun gezintisine devam ederken, birden dönüp kendisi de kaçmaya başlamış, bir süre kaçtıktan sonra nefes nefese durmuş ve kendi kendine şöyle demiş: - Ulan ben niye kaçıyorum? Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık!.. ** AVUKATIN MARİFETİ Hakim sanığa sordu: - Karakolda suçunu itiraf etmişsin sen, peki şimdi niye inkar ediyorsun? Sanığın cevabı: - O zaman henüz avukat tutmamıştım. Şimdi suçsuz olduğuma ben bile inandım!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |