Biz Türk Milleti olarak, acayip bir pratik zekâya sahibizdir. Ýddia ediyorum ki, pratik zekâ konusunda bizden teknolojik olarak çok ileride ülkeler bile, bizim ile bu konuda yarýþamaz, onu da geç elimize su bile dökemezler. Aþaðýda anlatacaðým olaylarda milletimiz fertlerinin pratik zekâ örneklerine tanýk olacaksýnýz...

Bir gün böyle Ankara'da belediye otobüsünde giderken, yirmi beþ otuz yaþlarýnda bir delikanlý, ön koltukta oturuyor, kapýlar açýlýnca, duraktan yaþlý bir amca bindi, tam da oðlanýn önüne geldi durdu. Oðlana pis pis bakýyorum ki, kalksýn yer versin amcaya, ama týnmýyor. Önce bir öhö öhö ve de öhööööööö yaptým, yine týk yok delikanlýda. Yanýmda ki bir iki kiþide homurdanmaya baþladý, bir çatayým dedim þuna hafifyollu. ''Delikanlý kalk da bey amcaya yer versene, bak ayakta zor duruyor''dedim. Oðlan umursamaz bir tavýrla gayet sakin cevap verdi ''Amca sen benim yaþýma bakma benim rahatsýzlýðým var raporluyum ben raporlu''Haydaaa! Bir yaþýma daha girdim, oðlan yine ýsrarla''Benim beþ dakkadan fazla ayakta durmam sakýncalý, komalara filan giriyorum sonrasýnda'' ben birazdan komaya sokacaðým seni ama sen yolculara dua et zibidi diye geçiriyorum içimden. Neyse o arada baþka iyiliksever bir delikanlý atik davranýp amcaya yer verdi de olay tatlýya baðlandý...

Yine bir gün büyük marketlerin birindeyim. Adamýn biri tam turnikelerden geçerken, dýt dýt ötüverdi alarm. Görevliler aldýlar marketin içinde kasanýn yanýna, ceplerinde alýnmýþ ve çýkmadan yenmiþ çikolatalarýn kâðýtlarý. Ýzbandut gibi görevli adama dönerek'' Bu yaþta da hýrsýzlýk yapmak neyin nesi beyefendi, bak kelli felli adamsýn'' adam biraz mahcup ''Ben hýrsýz deðilim kardeþim, hastalýk benimkisi hastalýk, kapý gibi de raporum var, hastalýðýmla ilgili ''yine ýsrarla''hastayým ben hastayým kleptomani benim hastalýðým, çalmadan duramýyorum, hanlarým hamamlarým var aslýnda ziyadesiyle, yoksa çaldýklarýmýn iþe yarayacaðýndan deðil.''

Bizim eski apartmanda da bir komþumuz vardý. Çok da severdik kendisini, bizden yaþça da üç beþ yaþ büyük, abimiz, iþi gücü de var. Herkes mersine giderken o tersine giderdi, normal yol da yürümez, çimenlere basa basa gelirdi apartmanýn ön tarafýna, bazen gürültü yapanlara çýkýþýrdý, bazen kýzdýrýrsa kapýcýya. Çocuklarý çok sever, onlara zaman zaman çikolata alýrdý. Abi niye doðru yoldan yürümüyorsun dediðimiz zaman''Doktor bana stresimi atmak için topraða bas dedi topraða raporum bile var, topraða basarsam vücudumda ki elektrik gidiyormuþ anladýnýz mý''diye cevap verirdi bize...

Arkadaþtan eþ den dost tan laf açýlýnca biz de anlatýp duruyoruz dostlarýmýzý, ama refüze etmemek için çoðunun ismini vermedim dikkat ederseniz...

Balýða meraklýyýzdýr arkadaþlarla. Birçoðunu da ben alýþtýrdým balýða, ayakkabýcý arkadaþlarýn, ama biz azaltýnca balýða gitmeyi, onlar haliyle bana yetiþtiler, ''boynuz kulaðý geçer''misali beni de geçtiler. Bizim meslektaþlardan Frezeci Uður ile malzemeci Bülent'e de balýða gitmeyi ben aþýladým bir iki sene önce, ama devreye hanýmlarý girince pek sýk gidemiyorlarmýþ balýða. Bunlara akýl verdim ben de, yine naçizane,''Palavralarý sýkýn hanýmlarýnýza, iþten dolayý bizim stresimiz var, yýpranmamýz çok oluyor, doktorlar kafa daðýtmamýz, stresimizi atmamýz için, bir su kenarýna ya da açýk hava bir yere gitmemizi öneriyorlar deyiverin hanýmlarýnýza''diye söyledim ikisine. Baþtan mýrýn kýrýn ettiler''Nasýl olacak abi''dediler. Sonra planý devreye sokmuþlar. Hastanenin birinden tanýdýk doktor bulup, bir rapor uydurmuþlar. Þimdilerde hiç sýkýntýlarý yok balýða gitmek için, hanýmlarý bu hafta ev de kal çocuklarla ilgilen dedi mi''Bizim raporumuz var hatun gitmemiz lazým balýða''deyip yýrtýyorlar...

En baba rapor olayýný da Almancý bir arkadaþým yaþamýþ, Almanya'nýn Düseldorf Þehrin de, ama daha önceden harbi raporu varmýþ. Bulunduðu þehirde caddede yürürken, Alman kanallarýndan biri, bunu çevirmiþ ''ayn minute ayn minute''(Bir dakka bir dakka) diye, soru sormuþlar.''Almanya Cumhurbaþkaný.............hakkýnda ne düþünüyorsunuz'' diye, bu benim arkadaþým da, o zaman ki cumhurbaþkanýný hiç sevmezmiþ, boþ bulunmuþ o an da''Ya...k, Ý.....e, p....þt gibi bir þeyler söylemiþ almanca, sonra iki tane alman sivil polisi bunun koluna girmiþ, oranýn emniyet müdürlüðüne götürmeye kalkýþmýþlar, arkadaþým''Benim deli raporum var kardeþim, beni Düseldorf Emniyeti'ne götürseniz bile ön kapýdan girip, arka kapýdan elimi kolumu sallayarak çýkarým''demiþ. Polisler kýsa bir telsiz konuþmasýndan sonra arkadaþýmý býrakmýþlar. ''Oh be''diyordu''Ne zamandýr baþta ki siyasilere küfretmek için fýrsat kolluyordum, çok þükür Allah o fýrsatý verdi''

Bu olaylardan sonra raporlu olmak iyi mi, kötü mü siz karar verin artýk…