..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Özcan Nevres




4 Mayıs 2003
Ne Zaman Öğreneceğiz  
Özcan Nevres
Bunca musibete karşın halen gereken dersi alamamak ne acı. Daha kaç yıl oldu peş peşe iki büyük depremle maddi ve manevi yıkılışımız. Hani bu yıkılan okul ve yatakhane binalarında depreme dayanıklılık


:AEAB:
Ne Zaman Öğreneceğiz
araştırması yapılmıştı. Peki bu dayanıklı denilen binaların dayanıklılığına ne oldu? Ne oldu da böyle iskambil kağıtları gibi üst üste yığılıverdiler. Bu yıkılan binalardan müteahhitten ustasına, inşaat aşamasında kontrolör olanların tümü sorumludur. Geleceğe ders olması için yakalarını bırakmamak gerekir. Hak ettikleri cezayı mutlaka almalıdırlar. Aksi halde gelecekte daha nice yıkımlarla karşılaşırız.
Ya çadır savaşına ne dersiniz? Amaç çadır mı, yoksa ortalığı karıştırmak mı? Akla takılan bir soru var. Askerlerin bir gecede kurduğu çadır kentteki beş yüz evden iki yüz ellisi boşken bu çadır savaşının haklılığından söz edilebilir mi? Neden o çadırlar boş? Bir de çadır dağıtımında ki karmaşa utanç verici. Nedense kimse sıraya girip sırası geldiğinde çadır almayı düşünmüyor. O felaketin içinde çadırlardan rant elde etmeyi düşünenler varsa yazıklar olsun.
Varto depremi sonrası evleri yıkılan bazı aileler Menemen’ gelmişlerdi. O günler deniz kenarına kurmak için bir çadır satın almak istiyordum. Biri bu Vartolu aileleri önerdi. Geçici olarak kaldıkları yeri biliyordum. Gidip satılık çadırları gördüm. Hepsinin üzerinde Kızılay yazısı vardı. Bana gelmez diyerek ayrıldım. Her ailenin elinde üç dört çadır bulunmasının izahı olası mı? Mutlaka o çadırlar bir yağmanın eseriydi.
Bu gibi yüzsüzlerin yüzsüzlüklerine engel olmak için çadır dağıtımının çok dikkatli yapılması gerekir. Çadırlar kapanın elinde kaldı mı? kapamayan açıkta kalır. Çadır alamayanlar sorumluluğu o açık gözlülük yapan vicdansızlara değil de devlete yüklerler. Fevri davranarak polis, asker taşlarlar. Olaylarda hiç günahı olmayan park edilmiş arabaları parçalarlar.
Devlet devlet olmanın gerekliliğini tam olarak yerine getiremiyorsa galeyana gelenlerin parçaladıkları arabaların bedelini öder. Faturasını da görevini yapmayı başaramayan görevlilere çıkarır. Ne valinin gözünün yaşına bakar ne de emniyet müdürünün. Galeyana neden olan provokatörleri de tek tek yakalar yargıya teslim eder. Mağdurlara devletin ödediği bedellerin tamamını provokatörlere ödetir. Ama nerede o devlet. Baş sorumlu vali iken kabak emniyet müdürünün başında patlatılmıştır.
Uzmanlara göre Marmara fay hattı iyice yüklenmiş durumda. Kaçınılmaz olan depremin yaşanması an meselesi. Peki depreme karşı alınması gereken çalışmalar ne durumda? Göstermelik birkaç yüz kontanyerin dışında ne tür hazırlıklar yapılmış. Görünürlerde ne çadır hastaneleri, ne çadır kentler, ne de mutfaklar için hiçbir yer belirtilmemiş. Çadırlar var mı ki yerleri hazır olsun. Olsaydı eğer davul zurnayla gelen bu büyük deprem için iyi kötü birkaç tatbikat yapılırdı. Üstelik İstanbul’un bazı yerlerine konuşlandırılan kontaniyerler korunma önlemlerinden yoksun. Vicdansızlar tarafından ha bire soyuluyorlar.
                         ***
Bu yıl baharın gelmesi bir hayli gecikti. Hatta bu yıl baharı görmeden yaz gelecek der olmuştuk. Neyse ki bahar düşüncelerimizi yalanlarcasına birden ortaya çıkıverdi. Sıcaklardan şikayetler bile başladı. Meteorolojinin soğuk bir günde, yarından itibaren havanın on on iki derece ısınacağını bildirmesi bazılarınca kuşkuyla karşılandı. Meteorolojinin bir bilim olduğuna inanmayanlardan biri meteorolojiyi terbiyesizlikle suçlayınca, meteoroloji bilimsel tahmin yapar, terbiyesizlik yapmaz. Hava genelde akşam saatlerinde soğur. Oysa bu akşam soğuyacağına ılıdı. Tahmini doğru çıkacak ve yarın güzel bir bahar günü yaşayacağız dediğimde çok kızdı ve beni cahillikle suçladı. O günden beri adamla karşılaşmadım. Belki de terbiyesizliği kim yaptı diye sorarım korkusuyla ortalıkta görünmüyor. Bu gibi insanlar hava hareketlerinin doğa olayı olduğunu ne zaman öğrenecekler bilemiyorum.
Babam koyun sürüsü sahibiydi. Güneşin doğuşundan, batışında, yıldızlardan ve aydan ertesi günkü havanın durumunu çok isabetli tahmin ederdi. Sonbaharda koyunların otlamalarından da kış aylarının sert ve kurak mı, yoksa ılık ve yağışlı mı geçecek tahminini yapardı. Kış kurak ve soğuk geçecekse koyunlar ne bulurlarsa yerler ve vücutlarında yağ depolamaya çalışırlar. Ilık ve yağışlı geçecekse az yerler ve seçici olurlar derdi. Armut nereye düşer? Doğal olarak altına. Babamdan öğrendiklerimle hava tahmin işinde oldukça iyiyim. Geçmişte yağmur duasına çıkanlara boşuna uğraşmayın bu hava yağış getirmez dediğimde yağmur çiseliyordu. Bana inanmadılar. Şemsiyelerle gittikleri yağmur duası yapılan alandan şemsiyeleri kapatıp dönmüşlerdi. Bulutlar tamamen dağılmış ve güneş her yerde sıcak yüzünü göstermişti. Bir başka günde yağmur duasına ön ayak olanlardan birine bu gün yağmur duasına çıkarsanız yağmuru yağdırırsınız dediğimde gök yüzüne baktı. Tek bir bulut olmadığını görünce yüzüme dikkatle baktı ve “sen kafayı mı yedin. Bu havada yağmur yağar mı?” dedi. Yağar dediğimde ise kafayı yediğime iyice inanmıştı ve “onu sen değil sahibi bilir “demişti. . Yaklaşık üç saat sonra başlayan yağmur sağanağa dönüşüp selleşmeye neden olmuş ve iki çocuk sele kapılarak feci şekilde can vermişti. Yağmur sonrası yanıma geldi. Sen yağmurun yağacağını nasıl bildin diye sordu. Sahibinin koyduğu işaretlerden dedim. Anlamadı ama anlar görünmeye çalıştı.
Doğa işlevini yerine getirirken olacaklar için önceden tüyosunu verir. Verir ama doğal olarak anlayana. Marmara depremi için de tüyolar ortada. Peki önlem alması gereken görevliler nerede? Dileğimiz doğa insafa gelsin ve iki parça olduğu tahmin edilen fay hattı daha çok parçalı olsun. Böylece olası deprem tahmin edilenden küçük olur. Yıkım etkisi korkulduğu kadar büyük olmaz.
                    Özcan Nevres ozcannevres@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Baykuş ve Serçeler
ADD nin Uyarıları
Bozuk Orman Arazisi Arıyorum
Bir İstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda İçine Eder Hanım
Küçükçekmece Gölü
Yeni Yıla Bakarken
Dürüst Olabilmek
İşkence Suç Mu

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilim Nereye Gidiyor?
Siyasetin İçinden
Pazar Günkü Gezimiz
Çok Sevmiştim Bu Kenti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acılarla Yaşamak [Şiir]
Özleyiş [Şiir]
[Şiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Şiir]
Sevgiliye [Şiir]
Seni Düşündüm Yine [Şiir]
Alın Götürün Beni Dalgalar [Şiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Şiir]
Bir Rüzgardır Yaşamak [Şiir]
Uyan Be Memet [Şiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.