..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Mehmet Sinan Gür




18 Temmuz 2003
Cola Turka Üzerine  
Mehmet Sinan Gür
Yeni bir ürün fakat eski bir gerçek.


:EDGF:
How is Yenge? Kiss çoluk çocuk for me... gibi sözlerin geçtiği reklamı biliyorsunuz. Evet, Pepsi ve Coca Cola'yı boykot edelim demiştim. İngiliz ve Amerikan mallarına boykot başilıklı yazımı yazdığımda şimdiki gibi bir durumun oluşacağını pek tahmin edememiştim. Sonuçta olan şey çok normal. Bir ürün satışında bir gerileme olursa yerini başka bir ürün doldurur. Ülker'in benim gibilere teşekkür etmesi gerekir. İşleniş biçimini onaylamasam da çok tuttu bu Cola Turka. Benim açımdan farkeden şey ise verdiğim paranın Türkiye'de kalacak olması. (bundan da tam emin değilim. Ülker'in bir İngiliz şirketine satıldığını söylüyorlar, doğruluğunu bilmiyorum)

Bir bakkala girdim, büyük boy Cola Turka sordum. Bakkal öyle talep var ki yetişemiyoruz dedi. Neden olarak bütün insanlarımızda bir amerikan karşıtlığının varlığını da vurguladı.

Dikkat ediyorsanız büyük marketlerde Cola Turka satılmıyor. Yalnız Pepsi ve Coca Cola var. Burger King Coca Cola, Mc Donald's Pepsi satar. Bunlara dikkat edince kurulu tezgahın ne boyutlarda olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Sonuç olarak Ülker de para kazanmaya çalışan bir firma. İstiyecekler tabi. Ancak ne olursa olsun artık kolaya harcadığım paranın Türkiye'de kalacağını bilmek, öyle değilse bile çoğunlukta bu bilincin oluşmaya başladığını görmek beni sevindiriyor. Bu insanın kendi kendine uygulayacağı bir disiplin sorunudur. Sanıyor musunuz ki Amerikalılar veya diğerleri bunu kendilerine uygulamıyorlar? Ellerinden gelse bütün yiyeceklerini yanlarında taşıyacaklar ama artık gerek yok, çünkü kendi ülkelerinin fast food restoranlaır bütün dünyayı sarmış durumda. Bilmelisiniz ki buralardan aldığınız bir yiyeceğe bir gün ödediğiniz para başka bir gün daha fazla olacak. Çünkü paranın bir bölümü bir daha dönmemek üzere Türkiye sınırları dışına çıkacak.

Diyorlar ki bu firmalar eleman çalıştırıyor, istihdam yaratıyor, Türk sığırlarını, Türk sularını kullanıyor. Evet ancak bunlar toplandığında harcamanın yalnız bir bölümünü oluşturur. Türkiye dışına çıkan ve geri dönmeyecek olan para elde edilen kârdır. Siz o parayı başka bir yolla kazanamadığınız için daha sonra alacağınız yiyecek daha pahalıya gelir. Bunun sonu habire çalışmak fakat bir türlü rahata kavuşamamaktır.

İşte sömürü denen şey. Hem de yediğimiz içtiğimiz şeyler üzerinden.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: baykuş bakışı
Gönderen: hakanyurdacan / Adana/Türkiye
10 Ağustos 2009
sermayenin dili imanı milliyeti yoktur. sermye sahibi ister türk ister ister kürt ister yahudi olsun tek amacı satış geliri elde etmek ve büyümek olan bir şirket ya da holding için ya hepsine karşı olmak ya da hepsine tavır koymak gerektiğini düşünüyorum. ki bilmezmisiniz ülker bu ülkede neyi temsil eder kimlere hizmet eder? kapitalizim gericidir kan emicidir kapitalizim ıraktır yugoslavyadır filistindir türkiye cezayirdir örnekleri daha da çoğaltabiliriz ama buna gerek yok. önemli olan bunun karşısın da durabilecek cesareti gösterebilmektir. bırakalım cola turka içenle ya da levis giyen ya da marlboro içenle uğraşmayı da onu bu hale getiren nedenleri ortadan kaldırmaya bakmalıyız bence.

:: Cola....
Gönderen: T Kaya / İstanbul/Türkiye
19 Ocak 2005
başlarım milliyetçiliginize turkocular milliyetçiliginizi düşüneceklerine biraz saglıgınızı düşünsünler turko veya Değil.... cola saglıga zararlıdır.

:: herkesi boykota çagırıyorum
Gönderen: eray / eskişehir
10 Haziran 2004
bazı yorumları okudumki coca-colanın ve pepsinin satısı düsmekte,bu ürünlere boykot yapılmakta ama bunların sonucunda cola-turka adındaki türk sanılan ama gelirlerinin türkiyeye çok az bir miktarı düsen bu kolaya ilgi artmıs.cola-turkanın gelirleri ingiltere ve israile gidiyor..bunun sonucunda verdiginiz paralarla ırak ve filistindeki insanların ölümüne neden oluyorsunuz.A.B.D.-İNGİLTERE-İSRAİL VE ÜLKER COLA-TURKA ÜRÜNLERİNİ BOYKOTA ÇAGIRIYORUM

:: Sadece Cola'mı?
Gönderen: ILGAR / Ankara
3 Nisan 2004
Ekonomisi dışarıya bağımlı olan bir ülkede sadece kolalı içeceklerden elde edilen kar dışarıya çıkmasın diye cola turka içmenin bir mantığını göremedim. Kaldı ki kolalı içeceklerin kar marjı %10'lar civarında. cola turka içmek yerli sermayeyi desteklemekten öte, başka bambaşka oluşumları desteklemek anlamına geliyor. Sevgili Sinan biraz da iyiniyetli bir yaklaşım sergilemiş, ancak büyük resmin görülmesinin gereğini savunuyorum. Tüm ithalatımızın 0 virgüllerle ifade edildiği bir sektörü eleştirerek bir takım sermayedarlara farkında olmadan peşkeş çekmek durumunda kalmamalısınız. Sevgilerimle

:: Biraz dikkat
Gönderen: M. Sinan Gür / İstanbul
6 Şubat 2004
Son arkadaşımız beni kör bir milliyetçi olmakla suçlamış. Anlaşılan Milliyetçilik üzerine başlıklı yazımı okumamış. Kola Turka artık büyük marketlerde de görülüyor. Yazının o bölümünü değiştiriyorum.

:: Taklite övgü ve cahil cesareti
Gönderen: Serdar Sinangil / Seattle/ABD
2 Ocak 2004
Kör bir milliyetçilik uğruna taklit bir ürüne övgü düzmek çok tutarsız. Ayrıca Amerikalıların da sadece kendi malları yiyecek ve içecekleri yiyip içmeye meraklı oldukları savı da tam bir cehalet örneği. Dünyada en fazla yabancı marka yiyecek ve içicek ABD'de tüketiliyor. Milliyetçiliğin insanı kör ettiğinin kanıtı bir yazı bu.

:: tebrikler güzel bir anlatım..
Gönderen: binnaz / ist
28 Kasım 2003
Anlamlı vede doğru aynen katılıyorum düşüncelerinize.. teşekürler..

:: ULU TURKA
Gönderen: Mavi Sayfa / Uğur KÖROĞLU / İSTANBUL / TÜRKİYE
29 Ağustos 2003
Damak tadının da millliyetçiliği olurmuymuş demeyin... Bal gibi de oluyor işte. Esasında firmanın yaptığı zamanlama ve isim çok iyi. Piyasada bilinen kolalar dışında da yan sanayi imali bir çok kola var. Fakat kola tam da milyonlarca insanın amerikaya düşmanlık güddüğü bir dönemde piyasaya çıkınca olanlar oluverdi. Milli maçtan sonra adam vuran bir toplumun evlatları olarak bu ürünü içimize sindirmememiz mümkün değildi tabi. Fakat işin içinde halen ufak bir amerikancılık sezer gibiyim. Neden "KOLA TURKA" değilde "COLA TURKA". Ticari kaygılar mecburen ismine bile vurmuş. Ulan bu kolayı burda satamazsak götürür elin oğluna satarız gibi. Kola'yı anlamazlar ama, Cola'yı anlarlar. Eeee elin oğlu işin Cola'yını bulmuş! Saygılar...

:: Sosyo-rezistif
Gönderen: İdôl / İstanbul
5 Ağustos 2003
Anlıyorum anlatmak istediklerinizi ama neden bu kadar fanatik duygulara beslenir ki kapitalizme karşı? İsimlerini saydıklarınızın hepsi iyi huylu kapitalist kuruluşlar. Hepsi birer ekôl, bir marka. Dünya gerçeklerini reddedemeyiz. Onları bir enstruman olarak belleyip, mutluluk şarkımızı onları etrafında da söyleyebiliriz pekâla. Bakın, ortak bir ses var cümlemde. Komün. Lâkin "her iyi kapitalist gibi" alacağımı alıp çekip gideceğim, bu kesin. Düşünün; 'kendinize' indirgediğinizde bu karakteristikleri daha kolay çözüme ulaşabilirsiniz. McDonald's karakteristiğinde bir kişi hayâl edin: Bence bu adama çıkarcı diyebiliriz -bu bir örnekti. Demek istediğim; sunuyorlar, alıyoruz; olay bundan ibret. Kandırıldığımız falan yok. Sorun şu: Özenç. Sorun iki: Eğitim.

:: Olay!
Gönderen: latin / ist
22 Temmuz 2003
Cola... Dikkat edin, oyuna geliyoruz. Yine en yumuşak yerimizden gıdıklanıyoruz... Yapıcılık... Evet, yapıcı bir yönü oldu. Yıllardan sonra bir şeyleri boykot etme azmimiz yeşerdi. Yıkıcılık... Yine Türk halkı kullanılıyor. Pasta... Kimlerin payı var? Düşüş içinde olan cola... Dünyanın doğusunda kaybettiği pazara kiminle, nasıl yeniden kavuşmak istiyor? E, teori... Saygılar. Unutmadan, ayran reklamındaki ineğin memeleri göründüğü için (10 Numaralı Formayı Giyen İnek) RÜTÜK, durdurma kararı alma teşebbüsündeymiş...

:: Ben de cola içmeye başlayacağım.
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu / Mudurnu
22 Temmuz 2003
Merhaba Sevgili M.Sinan Gür; Ben hiç cola içmem.Tadını bilmem desem, yalan olmaz.Ben kahvekoliğim.......Ama Cola Turka'ya başlasam mı diyorum kendi kendime.Hele yazınızı okuduktan sonra...Ne dersiniz ? Başlayayım mı? Sizin ifadenizle " Yeni bir ürün fakat eski bir gerçek."......Evet , öyle.........Duyarlılığınız için teşekkür ederim.Sevgiler, saygılar....Nice paylaşımlara doğru sevgiyle kalın.......Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sultanahmet Camii Avlusunda Çirkin Standlar
Seçim 2002 Sonuçları ve AKP
Türkiye'de Petrol Var!
Seçim 2007 Sonuçları ve Akp
Fransız Demokrasisine Bakın
İzedebiyatta Yenilikler Tartışması Forum Notları
01 08 Cinayetin Sorumlusu Kim?
R. T. Erdoğan Türkiyeliliği Keşfetti.
01 07 Amerikan Rüyası
Kitap - Af Eski Bir Gelenek

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yemen Türküsü
Kitap - Sevdalinka - Ayşe Kulin
Erbil (Kuzey Irak) 1
Kitap - Karl Marx 32inci Dereceden Masonmuş
Rüya Gibi - Kafkas Halk Dansları Gösterisi
Empati Kelimesinin Anlamını Hrant Dink'ten Öğrendim
Sezen Aksu Konserinin Düşündürdükleri
Film Kitap - Turyetski Gambit ve Plevne Savaşı
Boykot Bütün Dünyada Yayılıyor
İngilizce Eğitim I, ODTÜ ve Oktay Sinanoğlu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nazım Hikmet'ten Çanakkale Şiiri [Şiir]
Ateş ve Ölüm (Bütün Şiirler 16. 07. 2009) [Şiir]
Seni Seviyorum Bunalımı [Şiir]
İncir Ağacı [Şiir]
Bir Dosta E - Mektup [Şiir]
10 Ağustos 1915 Anafarta Ovası [Şiir]
Sevgisizlik [Şiir]
Mor Çiçekler [Şiir]
Eskiden [Şiir]
Bir Ruh Çağırma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayı seviyorum. Bir tümce, bir satır, bir sözcük yazıp altına tarihi atınca onu zaman içine hapsetmiş gibi oluyorum. Ya da akıp giden zamanı durdurmuş gibi. . . Bir fotoğraf, dondurulmuş bir film karesi gibi. Her okuduğunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman aynı tadı veriyorlar. Siz de yazın, zamanı durdurun, göreceksiniz, başaracaksınız. . . . Savaş cinayettir. Savaş olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanları ölenlerin ardından ağıt yakmayı edebiyat olarak kabullenmiş. Yazgımız bu olmasın. Biz demiştik demeyelim. Yaşam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceğimiz, dolarla, altınla ölçülemeyecek bir değer. (Ancak başkaları için değeri olmayabilir. ) Nazım Hikmet’in 25 Cent şiiri gerçek olmasın. Yaşamı ıskalamayın ve onun hakkını verin. Başkalarının da sizin yaşamınızı harcamasına izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karşımıza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldırmamak, bazen savaşa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çıkar. Nasıl oluyor da çoğunlukla siyasi yazılar yazarken bakıyorsunuz bir kedi yavrusu için şiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranışımı yadırgıyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her şey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarını çırpan bir kelebek İtalya’da bir fırtınaya neden olur. Ya da tam tersi. İtalya’daki bir fırtınanın nedeni Çin’de kantlarını çırpan bir kelebek olabilir. Bu düşünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaşır, kaynağına geri gelir. "Düşünüyorum, peki neden yazmıyorum?" dedim, işte böyle oldu. .

Etkilendiği Yazarlar:
Herşeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanık, Tolstoy ilk aklıma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.