..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Geçmiþ ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Türkiye > ömer akþahan




15 Kasým 2003
Okulda Veliler Temizlik Yaparsa Ne Olur?  
ömer akþahan
Anayasa’nın 42. Maddesinin 5.paragrafında:”İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.”hükmü yer alır.


:BJGI:


OKULDA VELİLER TEMİZLİK YAPARSA NE OLUR?

ÖMER AKŞAHAN


T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, örgün eğitim kurumları olan İlköğretim ve Liselerin her türlü kurumsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla genel bütçeden ayrılan payı doğrudan ya da Valilikler eliyle kullandırmaktadır. M.E.B., İlköğretimin zorunlu sekiz yıla çıkarılmasının ardından daha önce Ortaokul Müdürüne tanıdığı satın alma, ihale yapma yetkisini, İlköğretim Okulu Müdürlüklerine tanımamış; bu işi İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine bırakmıştır.

Anayasa’nın 42. Maddesinin 5.paragrafında:”İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.”hükmü yer alır. Bu hükme göre, Devletin, zorunlu kıldığı İlköğretim Okullarının her türlü ihtiyacını karşılaması gerekmez mi? Gelin görün ki, zorunlu olmayan ve Bakanlığa bağlı resmi Liselere her yıl Bütçenin ilgili fasıllarından milyarlarca lira ödenek gönderilmekte ve okul ihtiyaçlarını kendi oluşturduğu komisyonlar aracılığıyla çeşitli firmalardan temin etmektedir.

Bu durumda, Devlet zorunlu kıldığı kurumları ödeneksiz bırakıp, zorunlu olmayan kurumlara ödenek sağlayarak, deyim yerindeyse, anayasa suçu işlemektedir.

Kaynak yetersizliğinin yarattığı çarpıcı örneklerden birini, olayı anlamamızda yardımcı olacağı düşüncesiyle yazıma almak istedim. Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğim Antalya’nın merkezindeki İlköğretim Okulu, 2003-2004 öğretim yılı açılışı öncesi tüm medya kuruluşlarında “Bağış yapmayan velilere okulda zorla temizlik yaptırılıyor!”şeklinde manşetten haksız biçimde teşhir edilmiş ve okul müdürü adeta çarmıha gerilmek istenmiştir.

Okul yönetimi yeni bir eğitim öğretim yılına hazırlık amacıyla çevre düzenlemesinin yanı sıra okulun tüm birimlerinin temizliğini okul-aile birliğinin desteği ile gerçekleştirme kararı almıştır. Okula maddi destek sağlayamayacak velilerin de gönüllü olarak temizlik işinde yardım edebileceği ifade edilmiştir.

Veliler belirlenen günde okulu elbirliği ile temizlemeye çalışırken okulu bir anda TV kameraları ve muhabirleri basar. Okul Müdürü o an okuldadır. Tüm saflığı ile okulu Antalya’da her yönüyle örnek okul yapmaya çalıştıklarını, bunun için de velilerle dayanışma içinde hareket ettiklerini TV mikrofonlarına anlatır.

Sansasyonel haber yaratmada dünyada başka bir örneğine rastlamadığımız medya, “mal bulmuş mağribi” gibi olayı yeterince incelemeden çarpıtır ve okul müdürünü olayın en büyük suçlusu gibi gösterir. Bu karalama kampanyası ulusal basında Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerin yanı sıra onlara ait TV’lerde de yer alır. İlginç olan da şu, olay Pazar günü yaşanmaktadır. TV’de haberin yayımlanmasının akabinde Milli Eğitim Bakanı açıklama yapar, “Sorumlular hakkında gereken işlem yapılacaktır!” beylik laflarıyla hassasiyetlerini dile getirir. Milli Eğitim Müdürlüğünün müfettişleri de olay mahallindedirler! Sanırım o okulda –Tanrı Korusun!- üç ölü, beş yaralama gerçekleşmiştir.

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olan Ertuğrul Özkök manşete taşınan okul haberinin ne denli dayanaksız olduğunu anladığında konuyu “İşin Bir de Bu Tarafı Var” başlığı altında ele alıp, bağlı olduğu yayın organının haksızlığını cümle aleme ilan etmek zorunda kalmıştır. Olayın kaynağı olan şikayetçi veli, “okulu temizlediği için gururunun kırıldığını” belirtmiş. Özkök’se yazısında:” Temizlik yapmak, insanın gururunu kıracak iş midir? Bu ülkede ve başka ülkelerde milyonlarca insan hayatını bu tür hizmet işlerinden kazanıyor. Bu işi yapmaktan dolayı ‘gururun kırılmasını’ anlamıyorum. Paris’te öğrencilik yıllarımda aldığım burs, evimizin geçimine yetmiyordu.”diyerek, eşinin ve kendisinin çalışmak zorunda kaldığı ağır işleri anlatıyor. Okula yapılan her işin ancak şerefli iş olması gerektiği fikrini işliyor.

27 yıl severek yaptığım öğretmenlik mesleğinin tam 15 yılını ise kurucu müdürlük yaparak geçirdim. Bu okulu, okulun müdürünü tanıdıktan sonra yapılan haksızlığa isyan eden genç bir öğrenci velisi gibi ben de isyan etmemiz gerektiğine karar verdim. Ne yazık ki, Türkiye’deki tüm ilköğretim okulları ödeneksizlik içinde kıvranmakta ve “Saldım çayıra,Tanrım kayıra.”felsefesiyle yönetilmektedir. Bunu, görüştüğüm her yöneticiden duymaktayım.

Bu konuda söylenecek çok şey olduğunu ancak yaşayanlar bilir. Ben de yaşayan birisi olarak konuyu yeniden gündeme taşımayı bir görev kabul ettim. Ha, unutmadan söylemeliyim, okul müdürü hakkındaki soruşturmalardan aklanmışsa da, bu kez “Basına izinsiz demeç vermekten” soruşturulmakta ve belki de büyüklerimiz öyle istedi diye, ceza alacaktır.

Tanrım, ne garip bir ülkede yaşıyoruz, değil mi?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
2023'e Mektup
Ýlçe Halk Kütüphanesi Var mý?
Mehmet Nasýl Kurtulur?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eleþtiri Ya Da...
Yazar Adaylarýna...
Dilek Kutusu! Peri Olmak Ýstiyorum!
Aforizmalar, Kafka
Eðitim, Ama Nasýl?
Eleþtiri mi Özeleþtiri mi?
Öðretmen Benisa
Seçim Potporisi
Tazlar Köyünden Borusan'a
25'le 35 Kelimelik Bir Yaþam

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hiçliðe Övgü [Þiir]
Kayýtdýþý Þiir [Þiir]
Gece Dokunuþlarý [Þiir]
kalem [Þiir]
Meðer [Þiir]
Güz Yaðmurlarý [Þiir]
Küçük Mariya Ýçin Kar Senfonisi [Þiir]
Giderken Düþürdünüz 'Ben'i Çantanýzdan [Þiir]
Issýz Sokak [Þiir]
ayrılıklar [Þiir]


ömer akþahan kimdir?

Kendini nasýl anlatýr ki insan… Oturup yazýlmaya kalkýlsa, her edebiyat iþçisinin yaþamý kalýn bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdýðým denemelerde ve þiirlerimde yansýtmaya çalýþýyorum. Yapýtlarýmý izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüðümüz, tümcemiz. . Kendimi þiirde ilk keþfediþim beni ayný zamanda büyük bir hayal kýrýklýðý yaþattý ve düzene yenik düþtüm. Yol göstericim de yoktu yanýmda; düzene isyan edeceðime, þiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaþananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldý, bir sonbahar yapraðý gibi Aydýn Daðlarýnýn zirvesine fýrlattý. Yýl 1981. Ve beni yeniden hayata baðlayan sihirli gücün þiir olduðunu orada anladým. O gün bugündür, can yoldaþým, arkadaþým, sýrdaþým ve en büyük sýðýnaðýmdýr ÞÝÝR! Ýnanýyor ve haykýrýyorum; þiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben þuyum diyemez. Tek inancým, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdýrarak da olsa þiire ihanet etmeyeceðim. Aydýn’ýn Ýncirliova ilçesinde, ‘53 yýlýnýn Ocak ayýnda, bir Kova erkeði ve sevgili annemin tek eþinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmiþim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiþ bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öðretmenlik uðraþýmý resmi düzeyde ‘99 yýlýna dek sürdürdüm. Halen özel sektörde iþimden arta kalan zamanlarda, öðrencilere Türkiye’nin hemen her noktasýnda þiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk þiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarýndan öðrenemeyen gençlere yeni Türk þiirinin kapýsýný aralamaya çalýþýyorum. Ýnanýn bu çalýþmalarda þiir adýna öyle ilginç olaylara tanýk oluyorum ki, gözyaþlarýnýzý inanýn tutamazsýnýz. Tüm uðraþlarýmdan edindiðim çok önemli bir gerçeðin altýný kalýnca çizmek istiyorum: ÞÝÝR ÖYLESÝNE SÝHÝRLÝ BÝR ANAHTAR KÝ, AÇMADIÐI BÝR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIÞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde þiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , aný yazýlarýmla yer aldým. ‘90’da Ödemiþ EFE dergisi yöneticiliði, Almanya’da Almanca yayýmlanan GEMEÝNSAM adlý yayýnýn sorumluluðunu yaptým. Almanca þiir, öykü denemelerinin yaný sýra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye þiir kazandýrma çalýþmalarýmý yayýmladým. ‘90’da “Nasýl Çalýþalým? Nasýl baþaralým?” adlý çalýþmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafýndan 3000 adet basýldý. ‘98’de ilk þiir kitabýmý Sivas’ta yakýlan 37 güzel insana adadýðým için yalnýzca 37 þiir içermektedir. Evliyim. Eþim de emekli sýnýf öðretmeni olup, bir oðlum ve bir kýzýmla beraber yaþamýmýzý renklendirmeye çalýþmaktayýz.

Etkilendiði Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ömer akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.