İnsanların arasında yaşadığımız sürece, onları sevelim. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Kulaktan Dolmalar İnternet'te Anet'in siyaset grubunda bir gencimiz Köyenstitüleri nedir, neden kapatıldı diye soruyor. Dolma tüfeğin biri aklınca enfes bir yanıt patlatıyor. Komünist militan yetiştirdiği için. İnsanın bilmediği bir konuda susması erdemliliktir. Ne yazık ki bu kavramı yitireli yıllar oldu. Ağzı olan konuşuyor. Başkaları üzerlerine alınmasınlar diye soruyu soranın adını belirterek, Köyenstitüleri gerçeğini kaynağından öğrenmeniz için size Muğla Endistrü Lisesinden emekli olmuş edebiyat öğretmeni Bahattin Uyar'ın Tonguç'un Eğitmenleri adlı kitabını öneririm. Kitabı henüz ben de okumadım ama içeriğini biliyorum. Yazarı bana gönderecekti. Elinde hiç kalmamış. İkinci baskısı yapıldığında gönderecek. Eğer kitabı bulamazsanız verdiğim telefon numarasından kitabı nereden bulabileceğinizi öğrenirsiniz. Köyenstitüleri ülkemizin gerçekleri, öğretmen ve sağlık personeli gerekliliği göz önüne alınarak kurulmuş bir eğitim düzeniydi. Rahmetle andığımız Hasan Ali Yücel'in desteklediği Hakkı Tonguç'un eseriydi. Tüm dünyanın kabul ettiği olağanüstü bir eğitim sistemiydi. Bu okullara alınan öğrencilerin yüzde sekseni köylü çocuklarıydı. En fakir köylerden olanlar tercih nedeniydi. O okullar yalnızca öğretmen ve sağlık memuru yetiştirmiyordu. O okullarda yetişenler yalnızca öğretmen ya da sağlık memuru değillerdi. Marangoz, demirci, tarımcıydılar. Daha doğrusu atandıkları köylerin her şeyiydiler. Tanıdığım Köyenstütüsü mezunları içerisinde öyleleri var ki yaşamları ibret panolarıdır. Muğla'nın Yatağan ilçesinde iki dönem belediye başkanı seçilmiş olan, ikinci döneminde geçirdiği kalp krizi yüzünden Muğla Devlet Hastanesine götürülürken ambulansın yaptığı kaza yüzünden yitirdiğimiz sağlıkçı Ahmet bey başkanlığı döneminde bile mesai sonrasında yanından çantasını eksik etmezdi. Çağrıldığı her hasta için olağan üstü çaba harcardı. Karşılığında ise hiç bir şekilde ne ücret alır, ne de hediye kabul ederdi. O da bir köy çocuğuydu. Bahattin Uyar. Yatağan'ın şerefli köyünden. Eğitimci. TÖBDER'in eski genel başkanlarından biri. Yazar. Bir gün bana, ne güzel soranlara Menemenliyim diyebilitorsun. Ama ben Şerefliyim diyemiyorum dedi. Nedenini sordum. Yeğeni bir meyhaneye oturup içmeye başlamış. Masada bulunanlarla sohbet koyulaşınca biri nerelisin diye sormuş. O da Şerefliyim deyince soran çok alınmış. Sen şereflisin de ben şerefsiz miyim diyerek önündeki şişeyi kafasına patlatmış. Diğerleride vay sen bize şerefsiz dedin diye yeğenini çok kötü hırpalamışlar. Bu nedenle soranlara ne olur ne olmaz diye, uzun uzun Yatağan'ın Şerefli köyündenim demek zorunda kalıyorum. O da herkesin yardımına koşmayı seven bir arkadaşımızdı. Osman Kaya. Menemen'in (şimdilerde Aliağa) Karakuzu köyündendi. Köy Menemen'in en fakir köylerinden biriydi. Yirmi beş haneli bir köydü. Uzun yıllar köylerde sağlık memuru olarak çalışmıştı. Ebe olan eşiyle gece gündüz gözetmeden hizmete koşmuşlardı. Ancak emekli olduktan sonra Karşıya'ka da ESHOT sokağında bir daire alabilmişlerdi. Ev üç oda bir salondu. Kendilerine konuk gelen köylüsü, üç oda ve bir salon evin büyüklüğüne hayran kalmıştı. Köyüne döndüğünde Osman Kaya'nın akrabalarına, Osman'ın öyle büyük bir evi var ki, tren istasyonundan vapur iskelesine kadar uzanıyor. İçinde kayboluyorsun diye anlatıyor. Ne yapsın gariban? Hayatında köyünün tek odalı evlerinden başka ev görmemiş ki? Osman Kaya ancak emekli olduktan sonra doktorların narkozötörlüğünü yaparak para kazanır olmuştu. Yine de iğne çantasını koltuğunun altından eksik etmez, çağrıldığı yerlere ücretsiz giderdi. Bu listeyi Fakir Baykurt'la, Dursun Akçam'la ve daha niceleriyle sayfalarımıza sığmayacak kadar uzatabiliriz. Bu mu koministlik, bu mu militanlık? Bu gençlere Köyenstitüleri mezunlarının köylerde ışık, bilgi kaynağı olduğunu, kapatılması ile çok büyük bir hata yapıldığını nasıl anlatabileceğimizi bilemiyorum. Biraz da öğrenciler öğrenmeye çaba harcasalardı ne güzel olurdu. Özcan Nevres ozcannevres@portakalofis.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |