Matematiğe, yalnızca yaratıcı bir sanat olduğu sürece ilgi duyarım. -Godfrey Hardy |
|
||||||||||
|
Önümüzdeki yerel seçimlerde AKP oyları yüzde elliyi geçerse ne olur tartışmaları başlamış bulunuyor. Dileğimiz böyle bir şeyin olmaması ama ya olursa? Demokrat Parti bin dokuz yüz elli dört seçimlerinde o günkü seçim sisteminin avantajıyla CHP yi neredeyse meclisten silip süpürmüştü. Altı yüz milletvekilli meclise yalnızca otuz dört CHP li milletvekili girebilmişti. Bu büyük seçim zaferi sonun başlangıcı olmuştu. Zafer sarhoşu olan Başbakan Adnan Menderes,"ben odunu aday göstersem seçtirirm. Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz" sözleri Hem CHP nin hem de tüm aydınların büyük tepki göstermelerine neden olmuştu. Bin dokuz yüz elli yedi yılında kötüye giden gidişin oyları kötü etkileyeceği korkusuyla bin dokuz yüz elli sekizde yapılması gereken seçimi bir yıl öne alan bir karar almışlardı. Erken seçimde büyük oy kaybetmelerine rağmen seçimi kazanmışlardı. Bu seçimde Demokrat Partiye tepki olarak Profesör Turhan Feyzioğlu başkanlığında kurulan Hürriyet Partisi umulan başarıyı sağlayamamıştı. Daha sonra parti CHP ile birleşti. Üniversiteleri, hukukçuları, öğretmenleri ve memurları karşısına alan Demokrat Parti başlayan çöküşü durdurabilmek için sertleşmeye başladı. Yüksek rütbeli subaylara "hepinizi terhis eder, orduyu yedeksubaylarla yönetirim" deyince ülke darbe girişimlerine sahne oldu. Bunlardan en önemlisi dokuz subay olayıydı. Yarbay Samet Kuşçu'nun ihbarıyla adı dokuz yüksek rütbeli subay göz altına alınıp yargılanmışlardı. Zafer sarhoşluğuyla söylenen gerçekleşmesi mümkün olmayan sözler söyleyenin başını yakmıştı. Başbakan Adnan Menderes'in on yıllık iktidarına son veren yirmi yedi mayıs bin dokuz yüz atmış darbesinden sonra Adnan Menderes Yüce Divanda yargılanmış ve idamı gerçekleştirilmişti. Zafer sarhoşluğuyla söylenen her kötü söz ve girişim aleyhte kötü sonuçlar doğurur. AKP lilerin olası bir zaferde ipin ucunu kaybetmemek için çok dikkatli olmaları gerekir. Zira son pişmanlık para etmez. Her yükselişin bir inişi olduğunu akıldan çıkarmamaları gerekir. *** TGRT de Ekonomi Kulisini izliyorum. Bir kulis yöneticisi nasıl bu denli hükümet yanlısı olur akıl erdiremiyorum. Olayları çarpıtmada ne kadar başarılı. Geçmişteki hükümetin emeklilere bir ocakta geçerli olmak üzere vermiş olduğu yüz milyon zammı AKP hükümetine yamayıverdi. AKP hükümetinin yaptığı zam meydanda. Yüzde onluk zammı yüzde yirmi bir gibiymiş ilan ediverdiler. Oysa verilen zam ikinci altı aylık dönemle birlikte yalnızca yüzde on beştir. İkinci verilecek altı aylık zam yarı yıl için geçerli olduğundan yıl bazında yüzde beştir. Konuşmacı olarak katılan emeklilerden ak sakallı biri, bu hükümet için büyük ümitler beslemiştik. Ne yazık ki ümitlerimizi boşa çıkardı deyince daha fazla konuşmaması için programı kesiverip ikinci bölüme geçti. Sunucu programı kapatırken, halkın ve doğrulukların yanında olduğunu söylemesi beni şaşırttı. Bu mu doğruluk? Doğruyu söyleyeni susturacaksın. Ecevit hükümetinin gider ayak emeklilere yapmış olduğu zammı AKP hükümetine mal edeceksin. *** Türkiye'de büyük bir iklim değişikliği yaşanıyor. Yıllar süren kuraklık bu yıl yerini bereketli yağmurlara bıraktı. Yğmur berekettir ama, sellenmeye karşı önlemler alınmazsa felakete dönüşür. Bu yıl olduğu gibi. Geçmişte bereketli yağmurlar karasulıklara neden olurdu. Tarlalarda göllenme olmaması için her tarlanın kıyısında hendekler vardı. Yağmur ve karasuluk suları bu hendeklerden akar giderdi. Kuraklığın başlamasıyla kırk elli metre karelik bir arazi kazanmak için hendekler doldurulup düzeltildi. Son yıllarda yağışın artmasıyla tarlalarda oluşan göllenmeler tarım ürünlerine zarar verir oldu. Kuraklık yüzünden yatağından taşmayan dere ve çayların taşma alanlarına plansız, programsız konutlar yapıldı. Bereketli yağmurlar geri dönünce akarsu taşma alanlarında yapılan konutlar sel felaketlerine neden olmaya başladı. Bu arada değişen iklim koşulları alışık olmadığımız fırtınalara neden oldu. Sel ve fırtına en çok Akdeniz sahillerini vurdu. Bu felaketlerin tekrarlanmaması için tüm tarıma elverişsiz çıplak alanların çok hızlı bir şekilde ağaçlandırılması gerekir. Özcan Nevres
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |