..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Özcan Nevres




2 Şubat 2004
Olmaz Böyle Şey  
Özcan Nevres
Hükümet emeklilere yaptığı yüzde on zammın bayram öncesi verileceğini açıklamıştı. Sonra da gereken hazırlığı yetiştiremediklerini söyleyerek zam farkının vrilemeyeceğini açıkladılar.


:AECD:
Olmaz Böyle Şey
Hükümet emeklilere yaptığı yüzde on zammın bayram öncesi verileceğini açıklamıştı. Sonra da gereken hazırlığı yetiştiremediklerini söyleyerek zam farkının vrilemeyeceğini açıkladılar. Bu karar beni hiç etkilemez. Ama etkilenen o kadar çok insan var ki. Alacakları maaş farkıyla çok ucuz ayakkabı pazarlayan Çİ mağazalarından hem kendisine, hem eşine, hatta çocuğuna bile birer çift ayakkabı alabilirlerdi. Hesapta olmayan bu maaş farkıyla bayramı yeni ayakkabılarla geçirebilirlerdi. Belki de maaşının farkına güvenen baba, çocuğuna, bu bayram sana yeni ayakkabı alacağım demiştir. Farkı alamadığı için çocuğuna vadettiği ayakkabıyı almayacağını nasıl açıklayacak.?
Beş yaşını iki ay önce doldurmuş olan torunum Can, telefon açıyor ve "dede sana bir şey söyleyeceğim ama kimse duymasın. Bayramda beni buradan al, Büyükçekmeceye götür. Beni deniz kenarında gezdir. Havuzdaki ördeklere ekmek atalım. Beni MAXİ ye de götür diyor. O bile bayram hesapları yapıyor. MAXİ deki çocuk arabaları parkurunda araba ve motorsıklet sürmeye bayılıyor. Çok oldu o zevkten mahrum kaldığı. Henüz altı yaşına yeni girmiş çocuk bunları düşünüyorsa, daha büyük yaştakiler neler düşünmez?
Bin dokuz yüz yetmiş dokuz ve seksen üç yılları arasında kızım Boğaziçi Üniversitesinde okuyordu. Ziyaretine gittiğimde üniversitenin bahçesinde biraz gezindik. Bu ara oto parkındaki lüks arabaları gösterdi. Bir de bu taraftaki oto parkına bak dedi. Baktım en lüksleri Vosvagenler. Hangi parktaki arabalar profesörlerin diye sordu. Soruşundan çıkardığım sonuç lüks arabalar öğrencilerin. Diğer parktakiler ise öğretim üyelerinin dedim. Evet doğru bildin dedi. Bak kızım, o lüks arabaların özlemi herkeste var. Bizim olanaklarımız ne o arabayı almaya elverir ne de lüks bir yaşama. Geleceğin parlak. Kendi ekmeğini kazanmaya başladığında sen de en lüksünü satın alabilirsin. O arabalara bakıp da moralini bozma. Yok dedi. Ben araba almak istediğim için söylemedim. Nasıl bir okulda okuduğumu bilesin diye söyledim. Para sıkıntısı olamazdı. Zira KOÇ grubunun Türkiye genelinde başarılı otuz beş öğrenciye verdiği karşılıksız bursu alanlardan biri de kızımdı.Devletten de burs alıyordu. Babam her tatilde cebini yüklü bir harçlıkla doldurmaktan başka giyim kuşam olarak her istediğini alıyordu. Benim gönderdiğim de eklendiğinde sıkıntı çekmesinden söz edilemezdi. Bin dokuz yüz seksen üç de aynı okulun mezuniyetinde ikinci olan okul arkadaşıyla evlendikten sonra Amerika'ya gittiler. Amerikan Üniversitelerinde araştırma görevlisi oldular.
On altı yaşında olan torunum anne ve babasını bana şikayet ediyor. İkisinde de deve kadar Landrover cip var. İki cip de oluk gibi benzin harcıyorlar. Kazandıkları hep benzinciye. Ehliyet alayım. Hemen bir kamyonet alacağım. Arkasını kapatıp kuşumu ve köpeğimi alıp Alaska üzerinden Türkiye' ye geleceğim diyor. Bir de üniversite öğrenimini Veteriner olmak için yapacağını, zira hayvanları çok sevdiğini, diplomasını aldıktan sonra Türkiye'ye gelip çiftlik satın alıp hayvan yetiştireceğini söylüyor. Boş ver diyorum çiftlik almayı. Çiftlik sahibi bir kız bulur evlendiririz seni dediğimde o da olur diyor. Oysa daha önceleri annesine evlenmem için bana Türkçe kız nereden bullacağız diyordu. Evleneceği kızın Türkçe, yani Türk kızı olması yeterliydi. Kızımsa dediğim gibi lüks ve pahalı bir ciple üniversitedeki görevine gidip geliyor. Amerika dışındaki ülkelere konferansa gönderildiklerinde lüks otellerin kral dairelerinde ağırlanıyorlar. Bunu yazmakta amacım, çocuklara yapılamayacak hiç bir şeyi vaat etmemek gerektiğini anlatmak içindir. Eğer ben kızıma o söyleşide yapamayacağım bir şeyi, yani araba almayı vaat etseydim ve alamasaydım ne ourdu? Uğrayacağı hüsran yüzünden belki de bu başarıyı gösteremeyecekti.
Eğer bir baba çocuğuna alacağı zamma güvenerek bir şeyler almayı vadettiyse, ne yapıp edip vadettiğini almalıdır. Çocuklarının babalarına olan güvenini sarsmamalıdırlar. Eğer çocuğun güveni sarsılırsa, güvensizlik başarısızlığı tetikler. Çocuklar çiçektir. Solmamaları için elden gelen her fedakarlık esirgenmemelidir.
Kansız, kazasız ve sorunsuz güzel bir bayram dileğiyle.
                    Özcan Nevres



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Baykuş ve Serçeler
ADD nin Uyarıları
Bozuk Orman Arazisi Arıyorum
Bir İstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda İçine Eder Hanım
Küçükçekmece Gölü
Yeni Yıla Bakarken
Dürüst Olabilmek
İşkence Suç Mu

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilim Nereye Gidiyor?
Siyasetin İçinden
Pazar Günkü Gezimiz
Çok Sevmiştim Bu Kenti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acılarla Yaşamak [Şiir]
Özleyiş [Şiir]
[Şiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Şiir]
Sevgiliye [Şiir]
Seni Düşündüm Yine [Şiir]
Alın Götürün Beni Dalgalar [Şiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Şiir]
Bir Rüzgardır Yaşamak [Şiir]
Uyan Be Memet [Şiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.