Özyaşamöyküsü başka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eşsiz bir araç. -Philip Guedella |
|
||||||||||
|
Pencere "Ne kadar büyük bir pencere..." diye düşündü. Aslında ofisin en dar duvarındaydı pencere, yine de onun için çok büyüktü. Bina iki yolun tam birleşme noktasında yer alıyordu, bu sebeple bir kenarı oldukça kısa olan bir dörtgen biçiminde tasarlanıp inşa edilmişti. Dörtgenin bu daralan ucunda bulunan odasından, neredeyse tavana kadar yükselen pencerenin arkasından hayatı seyrediyordu. İçindeki durgunluğun adını henüz koymamıştı. Sebebini bilmiyordu, merak etmiyordu, sadece onu bunaltmasına izin veriyordu. Ruh halini bir silikon yastığa benzetti. Bu fikir birden aklına düştü, nereden geldiğini düşünemedi bile. Kendisiyle ilgili ne varsa onları benzetmelerle açıklamayı tuhaf bir şekilde huy edinmişti. Batur'un, bu benzetmeleri kabul etmemesini, önceleri kısa cevaplarla, sonra sessiz gülümsemelerle tepki vermesini hatırladı aynı anda... Silikon yastık... Ruhu, ona dokunan, çarpan, saran, sıkan ne varsa üzerinde bıraktığı anlık etkiye teslim oluyor ve o "şey"in şekli üstünde kalıyordu. Kısa bir an için de olsa... Tek başına kaldığında dirayeti bir yerlere uzaklaşırdı. Hayata ait ne kadar düşünce ve kaygı varsa hepsi başının üstünde görünmez bir bulutta toplanıp üzerine saldırmaya hazırlanan bir kara sinek ordusu gibi bekleştiklerini düşündü. Müthiş bir gitme arzusu içinden çıkmaya çalışıyor, beyin hücrelerini zorluyordu... Elindeki fincanı hatırladı. Kalan son yudumu almak için ağzına götürdü.. Kahvenin dilinde bıraktığı acımtırak tadı ile silkindi. Birkaç damlayı dudağının ucundan aşağıya düşmek üzereyken yakalamıştı. Zamanı yakalayamadığını düşündü... Zaman kavramını yitirdiğini... Her şey dışarıda yaşanıyordu, camın diğer tarafında. Ya burada?.. Ya o?.. O neredeyi?.. Zamanın neresindeydi?.. Masasına doğru döndü; alt çekmeceyi açıp içinden küçük bir makyaj çantası çıkardı. Rujunu tazeledi. Bunu günde birkaç kez yapıyordu. Sebebini hiç sormamıştı kendine. Ne alımlı olma kaygısı vardı içinde ne de birilerini etkileme arzusu. Bu hareketiyle kimliğini değiştirmek ister gibiydi. Birkaç dakika önceki halinden sıyrılmak, kaçmak... Rujun dudağında bıraktığı parlak ıslaklığı hissetmeye ihtiyacı vardı. Acaba, yüzüne geçirdiği bir maskenin arkasına gizlenmek isteği miydi?.. Yoksa saklamak istediği başka bir şey mi?.. Pencerenin dışında olanları izlemek, düşüncelerin doldurduğu bir çukura atlamaktı. Atlayıp kaybolmak... Vızır vızır işleyen yola düşüp herhangi bir arabanın içinde kendini bulabilir miydi?.. Bilinmeyen bir yöne gidebilse keşke... Düşünceler öyle bir süratle değişiyorlardı ki, yetişemiyordu, yakalayamıyordu hiç birini... Çukurun içinde ezilip kalmaktan korktu. Nefes alamayacağını sanıp cama iyice yaklaştı. Aşağıyı görmeye çalıştı. Bina girişinin önündeki taş zemine düştüğünü gördü. Her tarafa dağıldığını... Düşüncelerini duydu, bozuk paraların zeminde çıkardığı metalik ses ile yuvarlandıklarını gördü... Düşerken gözlerinde kalanlara baktı; lila rengi bir parça gökyüzü... Başı dönüyordu. Koltuğun arkalığına sımsıkı tutundu. Parmaklarının sızısını hissedene kadar, gözleri kapalı, öylece bekledi, bekledi... Ne kapının açıldığını ne de ayak seslerini duymuştu... 18.05.2005 eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |