Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
Süleyman Çelebi’nin yazdığı Mevlid 1700’lü yıllarda İslam bilginlerinden Ahmed-i Hâni (Ehmede Xane) tarafından Kürtçe’ye çevrilmiştir.Bu Mevlid’in dili o dönemlerin diğer Kürtçe şiir ve kasidelerinde olduğu gibi Osmanlı Türkçesinde çoklukla kullanılan Farsça ve Arapça kökenli terimlerle süslenmiştir.Bu dönemde Bosna’dan Çin’e Güneyde de Afrika içlerine kadar ortak bir dil kullanıldığının bariz bir örneğidir Kürtçe Mevlid.Hem de bu Mevlid Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inden çeviridir.Hatta Ahmed-i Hani’den çok önceleri Baba Tahir Hemedani, Faki-yi Tayran, Molla Ceziri, Nâli, İdris-i Bitlisi vb. şair, yazar ve alimlerin de iştirak ettikleri, geliştirdikleri ortak bir medeniyet edebiyatı oluşmuştu.Terimlerden pek çok kelimeye varana kadar büyük bir benzerlik vardı.Demek ki bu dönemde Kürtler ve Türkler bugün olduğu gibi kardeşçe yaşıyorlardı.İşte bu kardeşliği her fırsatta hatırlamamız ve bununla da iftihar etmemiz gerekmektedir.Bu kardeşliği bozmak isteyenlere birlik ve beraberliğimizi koruyarak cevap vermeliyiz. Şunu da ifade edelim ki iki dilde var olan bu kardeşlik sadece Mevlitle sınırlı değildir.Bilhassa Osmanlı Türkçesi ile Kürtçe arasında halen büyük benzerlikler vardır.1928’den önce hatta 1940lı yıllara kadar kullandığımız Arap Harfleriyle (İslam Dönemi Harfleri ile) yazılan Türkçe ve Kürtçe metinlerde yazılışları birbiriyle aynı olan binlerce terim ve kelimeyle karşılaşırız.Bu gün ise Kürtçe ve Türkçe arasında yazılışta görünen farklılıkların sebebi kelimenin nasıl telaffuz ediliyorsa öyle yazılmasıdır.Mesela “Nevruz” kelimesini ele alalım.İslam Dönemi Harfleri kullanıldığı zamanlarda Türkçe ve Kürtçe’de bu Nevruz kelimesi aynı harflerle yazılıyordu.Yani sırasıyla iki dilde de “nun, vav, ra, vav, ze” harfleri kullanılıyordu bu kelimeyi yazmak için.Bugünse Newroz-Nevruz farklılaşmasını iki dilin farklılığına yoranları gördükçe insanın gülesi geliyor.Kelime aslında aynı kelimedir.İki dildeki bu Newroz-Nevruz kelimelerinin farklı iki dilin kelimeleri olduğunu iddia etmek bilgisizlikten ileri gelmektedir.Düşünün bir kere Karadeniz’de yaşayan vatandaşlarımız telaffuz ettikleri şekilde yazmaya kalkışsalardı, ya da Türkiye’nin herhangi bölgesinde yaşayan bir vatandaşımız yöresel aksanıyla yazmaya kalksaydı o zaman farklı farklı diller mi doğmuş olacaktı?Mesela “oraya celeyrum” şeklinde konuşan birisi aynı konuştuğu şekilde yazmaya kalksa ve de bu farklılığı farklı bir dile sahip olmasına bağlasa ne kadar gülünç olurdu değil mi? Biz şunu inkar etmiyoruz.Elbette Türkçe ve Kürtçe arasında Gramer yönünden bilhassa ekler, kelimelerin çekimleri yönünden farklılıklar var.Bu noktada Kürtçe’de bir farklılık görülüyor Türkçe’den.Ama iki dil sistemi birbirinden farklı gramer yapılarına sahip diye bilhassa Osmanlı döneminde oluşan benzerlikleri görmezlikten gelmek, iki toplumun da bir dönem ait olmakla öğündükleri “ortak kültür ve medeniyetten” bahsetmemek, bunları ortaya koymamak biraz garip değil mi?Yani yıllarca gramer eğitimi alıp Kürtçe’deki “Zevece” kelimesinin Türkçe’ye yine Arapça’dan geçmiş, “Zevce, zevc, izdivac” gibi kelimelerle benzer anlamlarda olduğunu söyleyememek, bu kelimeyi sanki o dilin asli bir unsuru gibi kabul etmek biraz yanlış olmuyor mu?Ya da “Teşekkür dikım” kelimesi ile “Teşekkür ederim” kelimesi arasındaki benzerliği ifade etmekten neden kaçınılıyor?Daha bunlar gibi binlerce kelime ve terim var ki ortaktır.Bu kelimelerin ortaklığı bizi beyinlerin, kültürün, olaylara bakış açısının hatta tarihi beraber yazmanın ortaklığına kadar götürür bizi. Samimi olmak ve bu milletin kardeşliği için samimane gayret etmek gerekiyor.Elbette ki her kültür, lehçe, dil yaşanacak, yaşatılacak.Ancak kardeş topluluklar arasındaki benzerlikler de ortaya konacak ki sevgi ve barış kötülüğü yensin.Lafı uzatmadan konuya geçelim isterseniz. Şimdi size Türkçe ve Kürtçe Mevlitlerde var olan kelime ve terim kardeşliğini örneklerle göstermeye çalışacağız. Şunu da ifade edelim ki iki dilde var olan bu kardeşlik sadece Mevlitle sınırlı değildir.Yukarıda bu konuyu geniş olarak izah ettiğimden bu konuya tekrar girmeyeceğim. Allâh adın zikredelim evvela Vacib oldu cümle işte her kula Allâh adın her kim ol evvel anâ Her işi âsan eder Allâh anâ Türkçe Mevlitteki bu beyitlerin benzeri Kürtçe Mevlidin başlangıcında üstelik de aynı kafiye ve aruz ölçüsüyle karşımıza çıkıyor. Ez bı bısmıllahi ibtıda kena, Razıqê 'aman u xasan piya kena. Dikkat ederseniz şâir kafiyeleri bile bilhassa “ana” seslerine benzetmeye çalışmış.Aruz ölçüsü ise iki Mevlit de de “Fâilâtun/Fâilâtun/Fa’lun, Fâilun” tarzında ..Tabii ki Kürtçe Mevlit genelde sözlü kültürle devam ettiği için vazinde bazı bozulmalar olabilir.Nitekim Türkçe mevlitte de bildiğimiz kadarıyla bazı eklentiler ve çıkarımlar olmuştur.İki beyitte de mana aynı “Ez bi bismillahi ibtida kena” (Ben ibtida yani evvela bismillah ile yani Allah adıyla başlarım) İki Mevlitte de “Allah adını” anmak sayesinde işlerin “âsan” olacağı açıkça ifade ediliyor.Manadaki ve şekildeki benzerliklere her beyitte bir örnek bulmak mümkün.Her bir beyiti incelemek de uzun bir metni oluşturacağından okuyucunun sıkılabileceğini düşünüyor ve bu belirgin örnekle yetiniyoruz.Fakat “kelime ve terimlerdeki ortaklığa da” değinmemiz gerekiyor.İki Mevlitte de ortak olan kelimeleri, terimleri yazacağım şimdi.Ancak şunu söyleyeyim ki elimdeki Kürtçe Mevlid’in başka varyasyonları da incelense ki mesela elimdeki Mevlitte “Merhaba” faslı yok, ortaya daha büyük benzerlikler de çıkacağı kesin.Mesela Merhaba faslı olan Kürtçe Mevlidi, Türkçe mevlitten ayırt etmek neredeyse imkansız..Sadece beste de bir farklılık var.Kürtçe Mevlit daha hızlı okunurken Türkçe mevlit daha bir ağır makamda okunuyor.İlgililere buradan seslenerek şunu da sormak istiyorum, Türkçe Mevlid’in bu ağır makamı değiştirilemez mi?Bu mevlit aslından fazla da uzaklaştırılmadan yeniden bestelenemez mi?Bu meseleyi de ehline bırakıyor; Kürtçe Mevlitte var olan, Osmanlı Türkçesinde ve Türkçe Mevlitte de kullanılan ortak bazı terimleri, kelimeleri yazmaya başlıyorum.Bu araştırmamızı, Mevlidin Kurmançça’nın Zaza lehçesindeki versiyonuyla yaptığımı da ifade edelim: Hamd Şükr Vâcib Her Nefes Şefi’ Muhammed Mustafa Mevlud Lazım Şerbet Ru=Yüz Adem Günah Hasetsen Dünya Eğer Küfr Biguman(şüphesiz) Hesab Defter Edeb Kamu Kalb Feyz Nur Hem Bedel Rahmet Keyf Sürur Meclis Cevab Kabir Sual Hazreti Sıddık Kelam Cennet Mudam(devamlı) Tazim Faruk(Hz.Ömer) Kadr(kıymet) Ahmed Osman (Hz.Osman) Bedr Huneyn Şehid Şeyh Uhud Rab Çünki Fahr-i Râzi (Fahreddin-i razi, İslam Bilgini) Habib(sevgili, Hz.Muhammed) Kur’an-ı Kerim Kerim Medih(övme) Rahmetellil alemin(alemlere rahmet) Halas(kurtulma) Tamam Esselatu vesselam (Dua ve selam Hz.Muhammed’e olsun) Evvel Hallak(Yaratıcı) Zaman Mekan Hüküm Şah Ekber (En büyük) Hikmet Kadir Hak Cihan Aşık Meani (Manalar) Harf Savt (ses) Cihet (yön) Menzil Hidayet Bahr (Deniz) Merhamet Vücut Nısf (Yarım) Hakikat Arz Kürsü Kalem Mekke Sebep Heybet Vakit Merhaba Evet Kürtçe mevlitte ve Türkçemizde ortak olarak kullanılan bütün bu kelimeler, bizlere ruhlardaki, beyinlerdeki o kardeşliği hatırlatmıyor mu?Ne dersiniz, bu vatanın insanlarını bölmek, birbirine düşürmek, kötülüğü, nefreti yaymak isteyenlere karşı Mevlit (Mevlud) Kardeşliğini başlatmaya? Evet bizler Mevlit Kardeşiyiz.Doğumumuzda, düğünümüzde ve ölümümüzde aynı ortak kelimeleri, terimleri kullanan ortak bir medeniyetin fertleriyiz.Siz de bir Türkçe ya da Kurmanç lehçesindeki bir Mevlidi alın okuyun.Ortaklıklarımızdan öte, etle tırnak gibi bir bütün olduğumuzu fark edeceğinize eminim. Yaşasın Mevlid kardeşliğimiz!!!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |