..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > ismail sarıgene




5 Temmuz 2006
Darağacım Olsun Gözlerin  
ismail sarıgene
Darağacına astığım hasretini gözlerindeki ışıkla, karanlık uykulara emanet diye bıraktığım üşüyen tenimi sesindeki sıcaklıkla gecenin dar vaktinde uyandırmak dileğimle..Yoksa yüreğini yolla nefesimi hayattan kesecek kör bıçağım olsun sevgin.Yoksa gözlerini yolla daracağım olsun kirpiklerin..Yolla ki, senin kollarında ölmeyi yüreğim onur bilsin..


:BJBD:
Yine sabah ezanında uyandım. Duvarlara yaslanıp beni izleyen karanlık ve dün geceden beri yüreğimde konaklayan puslu yalnızlık vardı odamda.. Sessizlik ve sensizliğin içinde suskunluğa bürünmüştü benliğim. Anlamsız girdabın içinde küflü çığlıkların esiri oluyordum.Üzerimdeki battaniyeyi aralayıp ezanı dinlerken seni aradım karanlığın içinde. Seni ve sesini özlemiştim. Gülüşlerini, yüreğini arıyordum gözlerimin mavi denizlerinde. Bulamıyordum sevdaya dair bir nefes. Gözüm bir an cep telefonumu aramıştı.Hala tek bir cevapsız çağrı bile yoktu. Bir cevapsız cağrıya bile razıydım oysa. Yoktu , yoktu işte... Derin sessizliğin içine bıraktım gözyaşlarımı. Islanan kirpiklerimi yine duvarlar silecekti anlaşılan. Yine yorgun gecenin ayazlarda hırpalanmış sabahına uyanacaktım.Off isyanlar yine gebe kalacaktı yüreğimde. Sevdanın içinde yalnızlığa düşecektim yine..Her iki yanı ateşe verilmiş bir mektup gibi yalnızlığın içinde külleniyordu yüreğim....

Ben seni özlemiştim. Dudaklarımın suyu özlediği gibi gözlerini özlüyor, kuru toprağın yağmuru beklediği gibi ılık nefesini bekliyordum. Zaman hala en son konuştuğumuz gecede kalmıştı sanki..Herşeyi ertelemiş senin dudaklarından dökülecek birkaç satıra bırakmıştım kendimi . Sesini, nefesini özlüyordum ; tenini değil..Gözlerini görmek değil; yüreğinin beyazlığında gülümseyen ılık nefesine doğru akmalıydım. Sen yoktun ve herşey karanlıktı..Sesinle aydınlanacak bir kaç cümleye bile razıydım..Tek bir cümle, tek bir satır...Sadece senin ve benim olduğum umut kokan cümleleri özlemiştim..

Hiçbir şeye aldırış etmeden çölün ortasında susuz kalmış göçebe gibi senin hasretini içiyordum. Severken özlemin ateşinde kavruluyordum. Yoktun yine, severken bile özlüyordum seni.Özlemin aldı başını ve nice boşluklar açtı yüreğimde. İsminin geçmediği cümlelerim hep kuraktı. Sesinin çınlatmadığım odam ise karanlığa düşmüş yetim bir cığlıktı. Dalından koparılmış cicek gibi mahzun, yılları devirmiş bir çınar gibi suskundu yüreğim. Nefesini özlüyordum. İçine delicesine çekip iki dudağının arasından hayata ödül diye bıraktığın ılık nefesini arıyordum . Tek bir kelimeden kurulmuş sevdana hasrettim ben. Tek nefesine, tek cümlene hasrettim..

Güneşin avuçlarında eriyen bir buz parçası gibi yavaş yavaş ölüyordum. Oysa ben senin gözlerinde ölmeliydim.Varlığında son bulmalıydı dizlerim.Yapayalnız ölmek istemiyordum. Benin senin gözlerinin çarmıhına gerilip kuru toprağa cansuyu diye kanlarımı sermeliyim.. Yalnızlığın ve karanlığın yollarında yitip gidiyorum. İçimdeki kılcaldamarlar hasretindeki ızdıraba yenik düşüyordu. Oysa senin gözlerin olmalıydı darağacım. Oysa senin yüreğin olmalıydı ayaklarıma ölüm diye sürdüğüm kör bıçağım.. Senin dudaklarına büzülüp senin varlığından kuvvet alıp methiyeler düzmeliyim Azrail' e. Ölümü senin kollarında onur bilmeliydim..Ben senin gözlerinde ölmeliydim....

Kıyısız sahiller gibi yetim, mevsimsiz baharlar gibi öksüzüm sen yokken. Biliyorum sende delicesine seviyorsun beni..Ben de seviyorum seni ama anla ne olur gün geçtikçe içimdeki hasretinin kor alevleri büyüyor. Ben hasretten, seni kaybetmekten değil; karanlığı solurken varlığında ölememekten korkuyorum. Satırlarımı sana sitem diye alma ne olur. Sadece seni özleminin yangınıyla kapına düşüyorum.. Gün geçtikçe büyüyor içimde anlamsız çığlıklar. Üzerimde kalıyor suskun karanlıklar. Geceler devriliyor gözlerime. Altında kalıp ölmekten değil; senin omuzlarından kanatlanıp gözlerinin darağacında ölememekten korkuyorum...

Şimdi zamanı hasretine kurup sabaha ve güneşe kapatacağım gözlerimi. Ve sesini duymadan, nefesini ciğerlerimde solumadabn gözlerinin darağaçlarında hazır bekleteceğim yüreğimi...Metruk zemheriyi sırtlanıp sensiz gecen saatlerin öcünü almak için yalınayak tüm karanlıkları ezeceğim. Yumruklarımı sıkıp karanlığın içinde gözlerini hatırlatan, senin sıcaklığını anlatan birşeyler arayacağım içimde. Bulacağım elbet...Ama sesini duyamamanın soğukluğu içinde yatak bildiğim kaldırım taşlarına sarılacağım. Hasretini üzerime bir battaniye gibi serip seni bekleyeceğim kimliksiz satırların yorgun ağıtlarında. Ve korkularıma sıcak sesinle cevap vereceğin günü iple çekeceğim..

Darağacına astığım hasretini gözlerindeki ışıkla, karanlık uykulara emanet diye bıraktığım üşüyen tenimi sesindeki sıcaklıkla gecenin dar vaktinde uyandırmak dileğimle..Yoksa yüreğini yolla nefesimi hayattan kesecek kör bıçağım olsun sevgin.Yoksa gözlerini yolla daracağım olsun kirpiklerin..Yolla ki, senin kollarında ölmeyi yüreğim onur bilsin..

05.07.2006



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bedelini "" Yüreğimle "" Ödediğim En Masum Günahındım
Gözümü Kapadım / Yakala Beni Ey Aşk!
Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin
Ayyuka Çıkmışken Kekemeliğim / Bir Bıçak Yürür Sol Yanıma
Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Her Gülüşün Dua Olur Yalnızlığıma
Bir Dua Asılı Kaldı Dudaklarımın İki Yakasında
Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
Nüshası Yok Hiçliğimin* / Aslım Sadece Sana Ait

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum
Kendime Virgülsüz Sitemler
Umudum Oldu Gözlerin
Hasretinle Öptüm Yokluğunu
Yokluğunun Yoksuluyum / Düşmesin Mavi Bilyelerim
Umut Ektim Karanlıklarına
Küçüğüm
İmkansızlığınıza Şerh Düşüyorum
Gidiyorum
Yağmurları Giyindik Üzerimize

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğunu Öptüm [Şiir]
Hasretinle Yaşıyorum [Şiir]
Kıyamam Sana [Şiir]
Severken Unutmayı Öğrenemedim [Şiir]
İmkansızlığını Sevdim [Şiir]
Nerden Bileceksin ki [Şiir]
Güllerim Yansın Avuçlarında [Şiir]
Gözlerine Sakladım Cenneti [Şiir]
Hiç Yağmur Üşür Mü Anne? [Şiir]
Unutmak Ölmekti [Şiir]


ismail sarıgene kimdir?

Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin. Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında. . Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim. . Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin. . Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin. . Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin.

Etkilendiği Yazarlar:
Acılarımın arasında kalmış yetim düşlerim beni anlatmaya yetiyor


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ismail sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.