..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > İsmail Sarıgene




5 Ağustos 2007
Devrilse de İmla Bozuklukları / Ölme Diyorum Sana  
İsmail Sarıgene
Ölme diyorum sana.. Ölme..Sakın bensiz teslim etme nefesini Azrail’in avuçlarına.. Ben olmadan sakın kanatlanma sakat doğmuş yarınlara...Sehven olsa da bırak adımı adının yazmadan terk etme bu dünyayı..Peltek konuşan bir bebe sevdamızı haykırmadan gitmek yok gündüzleri kanamalı zamanlardan.Yağmurlu bir günde öpüşmeden, gözlerimiz gözlerimizde sevişmeden ayrılmak yok masal yüzlü sabahlardan..Sana diyorum sevgili..Sana…Gitmek yok diyorum..Noktasını koyma cümlelerin..Devrilse de imla bozuklukları üzerine sakın ödünç verme öznelerini.. Ben gelmeden sakın ölme işte.. Ölme diyorum..Ölme…


:AIEH:
“ Arıza çıkarıyor diye hayıflandığın yüreğine…”

Yorgun bir gecenin ardından düşürüyorum tüm satırları. Eteklerinden topladığım deniz kabuklarını diziyorum gözlerimin çıplak yalnızlığına. Dilsiz kelimelerini sarıyorum dudaklarımın uçuk bağlamış yalnızlığına…Kekeme gecelerim sobelemişken beni, sen çöz beni…Sen sustur bana sırt dönmüş suskunlukları. Ulu orta yaz beni satırlara.. İlmekle beni mürekkebinin sevda kokan ucuna..Vur beni yollarına..Öldür beni gecelerinde..Sonra tekrar doğur beni dudaklarının iki yakasında. Sırtını dönmüşken tüm cümleler bari sen tut beni dilsiz öznelerimden...Varlığınla seninle yeniden tanımladığım kirpiklerimden öp beni..Senden uzaklarda gözlerim Kerbela sancısında kavrulurken, sen Yusuf gözlü aydınlıklar bırak demir kapıma. İnleyen sabahıma gözlerini doğur..Yüreğimin kekeme yalnızlığında tel tel yanarken dudaklarım sen yüreğime iliştir öznelerini. Notalarını sadece senin bildiğin şarkıları haykır bana. Kelepçeli olsa da kanatların, sen yüzünü Cennetime çevir..Sınırını bizim çizmediğimiz zamana inat topuklarını vur suskun ayaklarıma. Sesim ol sesimin kanadığı suskunluğumda. Hadi dudaklarında tazeliğimi yitirmeden söz ver bana; kader ne yaparsa yapsın adım dua olsun kıblesi sevda olan dudaklarına..Sürülse de bıçaklar boğazına, gözlerim aydınlığın olsun Züleyha boyu karanlığına..


Limanlarına al beni..Gözlerinin iç denizlerine kabul et beni. Deniz kokularını kat bozkır kurağı dudaklarıma...Adının geçmediği alfabemi yık..Kur yeniden dilimin cümlelerini..Çöz beni karanlıklarımdan. Bana giydirilmiş deli gömleğimi çıkar yüreğimden.. Sevdanı giydir üzerime…Sonra da gözlerini düşür gölgelerime..Öp beni gülüşleri yaralı kirpiklerime..Sarmala beni, yağmala bendeki beni..Düş beni zayi defterlerinden..Vur beni…Kanasa da yalnızlığım, sanadır nefes alışım..Düşürdüm kendimi beli kırık geçmişimden..Kırdım aynadaki basiretsiz gençliğimi..Gayri sana adanmışım.. Gayri sen olmuşsum…Ne önemi var bende olmayan benliğin..

Köklerimi söktüm bedenimden..Şimdi umut zamanı. Yeşerme zamanı..Dallanıp budanma zamanı…Hadi kendimin katili oldum..Gözlerinde temize çek beni…Zanlı geçmişime inat sen al beni kıyılarına..Al Bak işte yüreğim avuçlarımda..Ha düştü ha düşecek…Tut beni..Gayri nefesim, benliğim senin zabtına geçmiştir..Gayri ben SENİNİM..Sadece senin…

" Tüm sorularının cevabını gözlerimde bulan kadın ; "

Gecikmişlerini bırak artık..Benim adıma düşsünsen de bırak ben seni yaşayım..Yorma kendini..Düşünme yarınlarımı..Sen yaşarken ben hep baki olacağım..Dilinin ucunda birikse de özlemin bırak yutkun benli yalnızlıkları..Gözlerinden düşmesin tek bir gözyaşı..Bize reva görülse de üçüncü sayfa cinayeti..Vurulalım be can vurulalım. Düşsek aynı kaldırıma..Üzerimiz gazete kağıtlarıyla ulu orta örtülse..Kanı çekilen ellerimiz birleşmişken direnmesek yaşamak için…Hani hep sana yakıştırdığım beyazı beraber giyinsek..Sonra da sussak..Ölümü kutsasak dudaklarımıza..Öznelerini yitirsek hayatın, devrilsek imla hatası bol cümlelere..Yutsak dudaklarımızda biriken ölüm acısının kutsal matemini..Sonra koşsak denizlerin üzerinde.. Birer birer aşsak uçurumları..Zılgıtlar kulaklarımızı tırmalasa da kızımıza kavuşsak..Bize ithaf edilecek binlerce suçu kabul edilip tüm faili meçhul aşk cinayetleri üstlensek..Kırılsa da kalemimiz, biz özgürlüğümüze kavuşmanın heyecanı ile binlerce türkü yaksak.. Zanlı sandalyesinde infazımız büyütülürken biz sevdanın baş harfine uzansak…Zan altında bırakılsa da sevdamız temize çekmek için tüketmeyelim kelimelerimizi. Bizi “ bizden “ daha iyi bilecek olmadığına göre ne yarar ki tüm bedbin sıfatların bize ithaf edilmesi..Neye yarar ki ölü bedenlere iftira kurşunlarının seferber edilmesi..Biz gökyüzüne iltica etmişken neye yarar ki kanatlarımızın kırılması…Adsız…Tanımsız bir yere gömülmek olsa da kaderimiz…Ellerimiz yan yana..İsimlerimiz ise yan yana…


Ölme diyorum sana.. Ölme..Sakın bensiz teslim etme nefesini Azrail’in avuçlarına.. Ben olmadan sakın kanatlanma sakat doğmuş yarınlara...Sehven olsa da bırak adımı adının yazmadan terk etme bu dünyayı..Peltek konuşan bir bebe sevdamızı haykırmadan gitmek yok gündüzleri kanamalı zamanlardan.Yağmurlu bir günde öpüşmeden, gözlerimiz gözlerimizde sevişmeden ayrılmak yok masal yüzlü sabahlardan..Sana diyorum sevgili..Sana…Gitmek yok diyorum..Noktasını koyma cümlelerin..Devrilse de imla bozuklukları üzerine sakın ödünç verme öznelerini.. Ben gelmeden sakın ölme işte.. Ölme diyorum..Ölme…


Çıkar üzerinden kekeme yalnızlığı.
Giyin üzerine beni…
Soyun dudaklarındaki umutsuzluğun çoğul eklerini..
Haykır bizi…
Susabildiğin kadar sus kangren susmalarında..
Dudaklarımda birikmiş imla hatalarını çöz..
Dilsiz olsa yüreğin,
Sen gözlerinle konuş..


Çöz beni karanlıklarımdan..
Hadi aydınlığına doğur beni..
Vakit dar,
Vakit geç…
Olsun can be…
Kefenle her şeyini..
Ötele sana biçilmiş imla hatalarını..
Bırak cümlelerin öznesiz olsun..
Yaşamak için cümlelere gerek yok ki…
Hayat susarak da yaşanabilir çünkü..

Kapat perdelerini..
Sustur gözlerini..
Güneşi devir gecelerime…
Gözlerini çevir gözlerime..
Dudaklarını vur kirpiklerime..
Öznesiz bir hayatın da yaşanabileceğini göster..
Devrilse de imla bozuklukları,
Ölme sakın..
Ölme..

Kerbela,
Hasan ile Hüseyin’e kavuşmadan
Yitip gitme uzaklara..
Gitme diyorum…
Kudüs’te ettiğin dualara âmin sesi karışmadan
Ölme diyorum sana..
Ölme…

………
Yaşa beni,
Faili meçhul yanımla..
Yaşat beni,
Dilimin ucunda birikmiş
Yusuf yüzlü suskunluğumla…

05 / 08 / 2007 19 : 10

İsmail Sarıgene



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bedelini "" Yüreğimle "" Ödediğim En Masum Günahındım
Gözümü Kapadım / Yakala Beni Ey Aşk!
Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin
Ayyuka Çıkmışken Kekemeliğim / Bir Bıçak Yürür Sol Yanıma
Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Her Gülüşün Dua Olur Yalnızlığıma
Bir Dua Asılı Kaldı Dudaklarımın İki Yakasında
Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
Nüshası Yok Hiçliğimin* / Aslım Sadece Sana Ait

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum
Kendime Virgülsüz Sitemler
Umudum Oldu Gözlerin
Hasretinle Öptüm Yokluğunu
Yokluğunun Yoksuluyum / Düşmesin Mavi Bilyelerim
Umut Ektim Karanlıklarına
Küçüğüm
İmkansızlığınıza Şerh Düşüyorum
Gidiyorum
Yağmurları Giyindik Üzerimize

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğunu Öptüm [Şiir]
Hasretinle Yaşıyorum [Şiir]
Kıyamam Sana [Şiir]
Severken Unutmayı Öğrenemedim [Şiir]
İmkansızlığını Sevdim [Şiir]
Nerden Bileceksin ki [Şiir]
Güllerim Yansın Avuçlarında [Şiir]
Gözlerine Sakladım Cenneti [Şiir]
Hiç Yağmur Üşür Mü Anne? [Şiir]
Unutmak Ölmekti [Şiir]


İsmail Sarıgene kimdir?

Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin. Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında. . Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim. . Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin. . Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin. . Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin.

Etkilendiği Yazarlar:
Acılarımın arasında kalmış yetim düşlerim beni anlatmaya yetiyor


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İsmail Sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.