Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu |
|
||||||||||
|
Seslenişimdir sanadır / Duy beni… Hangi mevsimde olursa olsun sev beni.Hüzünlerin girdabında olsan da vur beni yüreğinin kıyılarına..Yorgunluğuma, zalimliğime aldırma sen. Sana dair nice hasret cümlesi birikti yüzümün kurak yakalarında. Gel de bitsin bu suskunluk. Gel de sonlasın bana dair yokluk. Sesinle düş münzevi karanlığıma. Perdelerimde zemheri beklerken sen gülüşlerinle baharı doğur gözlerime..Susma ne olur. Kendim kadar kapladığım yalnızlıktan kurtar beni. Çek beni anlamın kutsallığına.Eteklerindeki tüm mucizeleri savur göğsümün bozkır yavanlığına..Seccademde kurumaya yüz tutmuş güllere uzat nefesindeki ab- ı hayatı. Bağırmasan da olur.Fısılda yeter. .Durma öylece. Olur olmadık gülümse bana. Gül pazarlarında aradığım yeter seni, düş imkansızlığıma. Susadığım yeter, avuçlarından akıt dilsiz yüreğimi. Kelimelerim dökülsün gözlerinden. Nefesine gurûb eden sızılara inat sokul sen kokan baharlarıma. Gri’ye bürünmüş kentime gözlerinin rengini bırak.İçimde susturduğum çocukluğuma bayram sevinçlerini bırak. Yüzündeki gülüşlerini ver bana. Giyineyim sonra. Kent kent dolaşayım. Seni anlatayım her bir mahlukata. Avuçlarımdan sızan bayramlık sabahı intiharlarına inat sen yüzündeki Reyhan bahçelerini bahşet yaraları dudaklarıma. Yalpalayan sesimi tut sesinle. Adressizliğimin boşluğunu varlığınla kapat...Sonra da kirli yüzümü gözyaşlarınla sil.Sustuğuma bakma sen. Suskunluğumun her bir zerresinde avaz avaz seni andım..Tükettim dudaklarımdaki tüm kelimeleri. Yüklemim ben. Öznesiz yaşayamam..Seslenişimdir sanadır..Duy beni gizli öznem. Gelişim sanadır../ Kabul et beni.. Gözlerin yollarda biliyorum. Aldırma sen yüreğimde biriken senli cümlelerin tenhalığına. Peçesini ellerimle yırtacağım bir gecenin sabahında kavuşacağım sana. Elimde sana bahsettiğim kırmızı saçlı bez bebek. Avuçlarımda bir miktar gözyaşı. Gözlerimiz gözlerimize kavuşacak o an. O an kirpiklerime uzanacak susuzluğun. Kana kana içeceksin yüreğimin sana vaat edilmiş gülüşlerini..Yırtacaksın suskunluğumu. Bir gelincik toprağı yarıp gökyüzüne ellerini uzatacak. Belki de Musa’nın asasını vurduğu yerden “ güller “ inkişaf edecek duaya durmuş avuçlara..Arala perdelerini. Gözlerini pencerelere yaklaştır. Özenle tara saçlarını..Her zamankinden farklı olarak gözlerini kalabalıklara çevir. Bozkır yüzümü ara içi boş cümlelerin müsvedde kağıt gibi atıldığı duraklarda..Gelemezsem eğer bil ki bir bülbül gözyaşlarını bıçaklamaktadır gülün dudaklarında..Tükettim tüm yolları.Bekleneni ben, bekleyeni sen. Gelişim sanadır. Kabul et beni dudağımdaki son cümlem… Nefesimdir sana / Kat beni kendine.. Bilirsin kendim kadar yalnız, sen kadar kalabalıktır yüreğim. Adından sonra başlar nufüsum. Nefesimdir sana sevgili. Biliyorum şimdi sonbahardayız. Kuru dallarına inat gülüşlerinin tazeliğini getir bana. Sen konuşurken ben sustum. Kapattım tüm cümleleri... Mühürledim sensizliği anan her bir kepengi. Biliyorum suskunluğumun adressizliğindeyim. İçi boş bir kalabalığın içindeyim. Gözlerimdeki grileşen hayatın yorgun sabahındayım. Sabır kuyuların dibindeyim. Aldığım her nefesin sonuna ilmeklediğim seni yaşamaktayım. Yorgun yüreğimin dudaklarında senin adını yakmaktayım. Yüzündeki açan baharları yüzümün gölgelerine savur Aydınlansın içimdeki karanlık. Nefesine kabul et beni. İçine kat ki; arınsın içimde kanayan çocuk..Nefesimdir sana..Ben “ kendimden “ vazgeçtim. Beni bende öldür. Öldür ki; sende doğayım yeniden. Köklerim sende kalsın. Saçlarından ötesini bilmesin ellerim. Gözlerim ise gözlerinden başka yurt edinmesin.Hadi sevgili. ..Sev beni ..Sev ki bende sonlasın amel defterim.Sev diyorum. Kendinden daha çok sev beni..Eğer ki; ıslak kirpiklerini yüreğimle kurulayamasam dudaklarıma ilmeklediğim fatiha’lar sonum olsun..Seccademe sirayet eden gözlerini gülüşlerimle bahara kavuşturamasam nefesime “ La İlahe.. “ lâfzı vurulsun.. Kat beni kendine..Sebebim sensin…Gayri ben yokum sende yaşarken. Ben “ seninim “ gayri.. Öldüm..Öldüm..Sonra sende vücut buldum sırf senin hayatında bir dua miktarı yer tutabilmek için… Bir dua miktarı sevgi istiyorum senden.. Fazla vaktim yok. Hadi uzat ellerini. Duy seslenişimi.. Bekle sabırsızca sana gelişimi.. Kendimin sonunu hazırlarken, Aslında sana doğuyorum… Kökleri sana ait bir hayat istiyorum sadece Daha fazla kurabileceğim cümle de yok.. Nefesime sarıl… Gözetle perdelerin ardından.. Elbet bu karanlık aydınlığa gurûb edecek.. Bilirsin beni.. Kendim kadar yalnızım.. Eğer sen varsan, Ben de varım bilesin… “ Bir dua miktarı olsa da sevginden mahrum etme beni sevgili….” ……… 19.09.2007 22.10 İsmail Sarıgene ( Fani ve bi o kadar sıradan bir âdem )
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İsmail Sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |