"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Bir ara, nane lâzım oldu . Evde kuru nane var ama, hemen bitişiğimde oturan kayınvalidemin bahçesinden taze nane koparayım dedim. Sokak kapısından çıkar çıkmaz, kayınvalidemin bahçesinde buldum kendimi. Allahallah ! Ne çabuk geldim buraya! Kayınvalideme yakalanmamam gerek. Şimdi lâfa tutar beni. Çok işim var dedim ya. Boş bir zamanımda lâflarız sevgili kayınvalidemle. Severim kendisinin sohbetini fakat, bugün onu dinleyecek zamanım yok. Hiç ses çıkarmadan başladım nane koparmaya…Usul usul, sessiz sessiz….Şişşşşt ! Sakın ses etmeyin. İyice de eğildim, hatta çömeldim görünmemek için. - Tak tak tak! ( Kayınvalidemin penceresi takırdıyor. Eyvah !Yakalandık. Devekuşu misali başımızı toprağa gömdük ama, arkamız açıkta afedersiniz.) - Efendim anne! - Bana mı seslendin? - Hayır! NANE koparıyorum. ( Görüyor aslında ama, canı sıkıldığı için konuşacak birini arıyor anlaşılan.) - Şangır şangır! ( Bu, pencere şangırtısı.Bastonuyla kırarcasına vuruyor pencereye.) - Kemraan! - Efendim! ( Elindeki bastonuyla, avuç içi kadar bahçenin duvar dibini gösteriyor.) - Şu yandaki NANELER ta ( daha ) gözel, ur’ dan al. - Tamaaaaaaam…( Bir yaprak, bir yaprak daha, bir yaprak şuracıktan, hadi bir yaprak da buracıktan.) - Kemraan! - Efendim. - Seher Hanım temizliğe geldiği gün immana ( çok ) NANE topladı. Bi’ gözel yıkadı . Ben de guruttum NANELERİ. Sana da ve’m mi? - Hayır hayır, istemem. Az sonra: -Kemraan! -Efendim. - Neye istemeyon NANE ? Kışın ilâzım olur. - Bende var, marketten aldım. - Emme ( ama ) bu NANELERİN tadı başka. Suni gübre o’madığı uçun mis gibi gokuyo bizim NANELER. - Olsun, istemem…( Ocakta yemek var, yanmasa bari.) Bir dakika geçmeden: -Kemraan! - Efendim. - Çokça NANE gopar, çokça……Annengile de eletiver ( götürüver) NANE…Bu sene nece gözel o'du NANELER. - Bir ara götürürüm. Şimdi işim var. Sonunda pencereyi açtı. - Kemraan! - Efendim. - Baltacıların Ayşe Hanım tembeh etti. NANELERİN hepsini bitire koymayın , bana da ilâzım, tarhanaya NANE gataca’ m dedi…Tarhananın bol NANELİSİ çok gözel olur.(Ya sabır.) - Hıımmım! - Kemraan!....İsmet Hanım, NANELERİN kökünden istiyo. O da baçcasına dikecekmiş. Gocaman baçcası va’, bazardan NANE alıyo ele güne garşı. - İyi, veririz kökünden. - Seneye senin baçcaya da NANE dike’m Kemraan. Aniden ilâzım olur, hazırca koparıveririsin. - Tamam anne. Uçarcasına bahçeden çıkıp evimin merdivenlerini eksiltirken, arkamdan seslendi: - Kemraan ! Boş bi’ gavanozun va’ mı? - Var, ne olacak ? ( Yemek yanmamıştır umarım.) - Gelip geçerken getir de, guruttuğum NANEDEN sana guyver’im. - Peki peki. - Baçcaya hiç kedi köpek sokmeyom...NANELER çok temiz, merak etme. Yirken, için rahat olsun. Eve geldim. Az sonra telefon çaldı. Baktım kayınvalidem. Ses tonumu yumuşatmaya, sıktığım dişlerimi gevşetmeye çalışarak: - Gene mi NANE ? - NANE mi ? - Evet , NANE . - Ne NANESİYMİŞ o ? - Bildiğimiz NANE işte. Bana NANEYLE ilgili bir şey mi diyeceksiniz ? - Aman Kemraan ! Ne NANESİYMİŞ ? Şimdi NANE de nerden çıktı ?...Abin’ i deyverecektim. ( Kayınbiraderimden söz ediyor.) - Ne olmuş abime ? - Hiihhhh ! Bir şey mi olmuş abine ? - Allahallah ! Ben size soruyorum n’ olmuş diye . - Hee ! Anladım. Bişey o’ duğu yok. Ne olacak...Telefon etti de. - Eeee? - Enes gitti mi?(Torundan söz ediyor.) - Anne, bırakın Enes’ i. Ocakta yemeğim var. - Bugün hiç dışarı çıkmadı da. Hasta mı yoksa dedim . Ben de patadis pişirece’ m şinci. - Hayır, hasta değil çok şükür. - Kemran, ezan mı okunuyo ? Bi’ ses duydum. - Bilmem, duymuyorum. - Ben de hiç duymeyon. Geçen gün ikindi ezanını beklerken, baktım akşam olakalmış. ...Bu telefon da nece cazırdeyo. Seninki mi bu cazırdayan, benimki mi ? - Ben cızırtı duymuyorum. Abimden söz ediyordunuz ? - Heee ! Abin selâm etti sana. - Aleykümseleâm - Selâmı üstümde kalmasın dedim. Onu söylemek uçun telefon ettim…NANELER az geldiyse, gel acık daha kopar. - Yete yeter, çok bile topladım. - Alperler'e ( bizim çocuklara) NANE toplattıraca’ m. Şinci (şimdi) Seher Hanım geldi. Gelmişken NANE toplayıverim hacıanne dedi. - İyi, toplasın…Hadi iyi günler - İyi günler Kemran, iyi günler. Bak hele, ben sana boş gavanoz buldum NANE guymak uçun. Sen gavanoz aracam deye yorulma. NANE istemem dedin emme( ama) içim ırahat etmedi. NANESİZ ev olur mu? Ve kapattı telefonu….Ohhhhhhhhh ! Bu ne mutluluk böyle ! Anlatılır gibi değil. Tam bu sırada kopardığım NANELERLE göz göze gelmeyeyim mi ! Bir daha o bahçeye nane koparmaya gidersem; Allah benim iyiliğimi versin, iki gözüm de kör olmasın inşallah ! Kimse bana NANE demesin lütfen. Yoksa, vururum vallah ! Kâmuran ESEN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Kâmuran Esen, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |