Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
Bu konuya bu derece dikkatle eðilmem yukarýda saydýðým birçok “ilk” olma özelliðini bünyesinde barýndýrýyor olmasýndan baþlar. Ayrýca siyasal hayatýmýzda bolca deneyimlediðimiz ve bu bolluk içinde þanslý sayýldýðýmýz (!) darbe kültürümüzün oluþmasý da bu dönemle baþlar. Her açýdan dikkate deðer olduðu kadar, bu noktasý bile yeterince önem taþýmaktadýr. Demokrat Parti dönemi çalýþýrken karþýlaþtýðýnýz ilk þey; halkýn yoðun sevgisi ve desteði, geniþçe arka çýkýlan – doðru ya da yanlýþ uygulanmýþ – politikalar ve “halka inme” nin ne derece baþarýyla gerçekleþtirildiðidir. Demokrat Parti’nin 1950 seçimlerini kazanmasýnýn sebebi, CHP iktidarýnýn 27 senedir yapamadýklarýný yapmýþ olmasýndan ileri gelmektedir. CHP, halk partisi olarak görünse ve halkçýlýk söylemini altý oku arasýna yerleþtirse de; halka inememiþ, “Halk için halka raðmen” sloganýný kullanmýþ, halkýn yeterince bilemeyeceðini düþündüðü kararlarýn alýnmasýnda yardým beklediði elitleri tüm aþamalarda kullandýðý için elitist bir oligarþi kurmakla suçlanmýþtýr. CHP kadrolarýndaki bu yüksek kesimlerin aksine, Demokrat Parti içindeki isimler, öncelikle, halk arasýndan gelen kiþiler olduklarýndan halkla bütünleþmeleri çok daha kolay gerçekleþmiþtir. Halkýn onlarda gördüðü þey, tek kelimeyle ifade edilmek gerekirse “samimiyet” olmuþtur. Demokrat Parti iktidarý döneminde dikkat çeken temel þey, yatýrýmlar konusunda çok ciddi adýmlarýn atýlmýþ olmasýdýr. Demokrat Parti, tek parti CHP’sinin devletçi düzenini deðiþtirmiþ, görece liberal adýmlar atýp özel sektöre kapýlarýný açmýþ, buna yardým etmek için son sürat altyapý yatýrýmlarý yapmýþ, KÝT’lere aðýrlýk verilmeye baþlanmýþ olsa da aslýnda görülüyor ki; bu notada hedeflenen þey Smith’çi bir liberalleþme deðildir. Burada devlet tüm heybetiyle köþede durur, her adýmda onun onayý istenir, oyunun kurallarýný o koyar; fakat öte yandan da devletçi politikalardan daha liberalleþmiþ bir ortam yaratýlýr. Demokrat Parti’nin otoritesini saðlamlaþtýrmak adýna on senelik iktidarý döneminde kullandýðý þey “popülizm” olmuþtur. Bu kavram, CHP halkçýlýðýnýn, halkýn destekleyeceði bir formatýný oluþturmuþtur. “Demokrat Parti’nin baþarýsý halkçý ideolojiyi popülist bir biçimde yeniden yorumlamasýnda yatar.” DP’nin popülist söylemini kurmasýnda, o dönem Türkiye’sinde sýnýfsal farklýklýklarýn göze batar bir þekilde ayrýþmamýþ olmasýnýn da büyük etkisi vardýr. Bu ayrýþmamýþ gruplarý bütünlükçü bir söylemle bir arada tutmak bu açýdan çok daha kolay olmuþtur. Ayrýca halk bloðu – bürokratik elitler kutuplaþtýrmasý da, CHP’nin elitist tavrýndan yýllarca çekmiþ olan halký DP’ye yaklaþtýracak bir olay olmuþtur. DP’nin popülizmini destekleyen bir baþka mekanizma ise patronaj iliþkileri çerçevesinde kazancýn yeniden bölüþtürülmesi meselesidir. “Patronaj sistemi kaynak daðýlýmý ve gelir bölüþümü politikalarýný siyasal desteðe yönelik bir biçimde etkileyen bir yaklaþýmdýr.” Halkýn DP’ye yaklaþmasýný saðlamýþ bir baþka nokta ise, isteklerinin gerçekleþtiriliyor olmasýný somut bir þekilde görmeleridir. Demokrat Parti, tek parti CHP’si döneminden sonra kendini ve ekonomisini olduðu gibi geliþmeye yöneltmiþtir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduðu birçok iþletme,kuruluþ, KÝT,.. bu dönemde açýlmýþ ve partinin bu amacýný gerçekleþtirmesi yolunda hizmet etmiþtir. Bu geliþme tablosunda öne çýkan þey ise, plansýz bir büyüme gerçekleþtirilmesi, ve bir süre sonra ekonominin týkanmasýdýr. Popülist bir politika izlenmesi sonucu, parti ileri gelenleri kalkýnmanýn ihtiþamýna kendilerini kaptýrmýþlar ve bu yüzden duraksamanýn yanlýþ olacaðýný düþünmüþlerdir. Dýþ borç probleminin ortaya çýkmasý ve o noktadan sonra da DP’nin korumacý ve baskýcý politikalara baþlamasý da burada gerçekleþir. Yani DP’nin son dönemlerinde görülen baskýcý politikalarý, ekonomideki týkanmaya baðlamak gerektiðini söyleyebiliriz. Yaptýðý iþ kötüye gitmeye baþlayan her insan gibi, DP ve vekilleri de, düþüþe geçen tablo hakkýnda eleþtiri duymak istememiþlerdir. Demokrat Parti ve onun iktidar dönemi, bugüne aktarýlan hatalarýyla, miras býraktýklarýyla, Türkiye’ye tanýttýðý popülizm uygulamalýyla, tesisine yardým ettiði demokrasi ile ve yaþadýðý darbe ile siyasi hayatýmýzda önemli bir yerde duran, temel taþlardan biridir. DP’yi anlamak için popülizmi, patronaj iliþkilerini, dönemin koþullarýný, halkla iliþkileri, liderlerin kiþiliklerini - hýrslarýný - ve tek parti döneminin eksikliklerini iyi bilmek gerekir. Bu konu incelenirken yapýlan en büyük hata ise; bugünün gözlükleri, bakýþ açýsý ve konjonktürü ile analiz yapmaya çalýþmaktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © nazlý usta, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |