Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Arkadaşlarla buluşmak üzere iskeledeki çayevine gittim. Kimse yoktu. Beklerken bir çay içeyim dedim. Neyse içtik. Parasını hemen almadılar. Giderken çaycıyı buldum, sordum: “Bir çay ne kadar?” “Ney?” “Çay ne kadar?” “Hııı?” “Ne kadar?” “Nasıl?” “Ne kadar?” “Dört yüz bin.” Ohh... Parayı ödedim. Ödedim ama düşünmeye başladım. Orası bir çayevi. Ben müşteriyim. Çaydan başka bir şey içilmiyor. Çaycıya başka ne sormuş olabilirim? Kadıköy minibüsüne bindim, Kadıköy’e gidiyoruz. Arkada oturuyorum. Parayı önümde oturan kişiye verdim; “Bir kişi Kadıköy” dedim. Para elden ele gidiyor, herkes Bir Kadıköy Bir Kadıköy deyip duruyor ve şoförün eline ulaşınca son veren de aynı şeyleri söylüyor. Şoför soruyor: “Bir milyon kaç kişi?” “Bir kişi” “Neresi?” “Kadıköy” “Neresi?” “Kadıköy” “İki kişi mi?” “Hayır bir kişi.” “Hıı?” “Bir kişi Kadıköy...” “Bir kişi Kadıköy mü?” “Evet.” “Kadıköy bir kişi...” “Evet.” İnsanı kanser ederler. Minibüs Kadıköy’den başka yere gitmiyor. Bu kelimeler her gün belki binlerce kez söyleniyor. Ama adam bir türlü anlamıyor. Ben şimdi biraz kısa yazdım. Bunun daha bir sürü varyasyonu var. Bir şahin marka arabam var. Çoktandır otoparkta duruyor, yıkanmıyordu. Kuzenim de evlenecekti. Götürdüm araba yıkayıcısına yıkasınlar diye. Yıkanma sırasında oranın görevlileriyle aramızda geçen konuşmalara bakın: Ben: “Merhaba” “Merhaba. İç dış mı?” “Evet iç dış.” “Hasan, bakıver. İç dış.” Hasan geldi, bana sordu. “İç dış mı?” “Evet iç dış.” Araba yıkanmaya başladı. Dışı yıkandıktan sonra içinin yıkanacağı yere çekildi. Orada başka bir adam: “İç dış mıydı abi?” “Evet iç dıştı.” İçi de temizlendi. Sıra para ödemeye geldi. Başta benle konuşan adama sordum: “İç dış ne kadar?” “İç dış mı?” “İç dış.” “Hüseyin parayı al.” Hüseyin parayı almak için geldi. “İç dış mıydı?” “Evet iç dıştı.” “Dört Milyon.” Parayı ödedim. Adamların bahşişlerini verdim. Arabayı aldım. Eve giderken kafamda iç dış yankılanıyordu. Bu ülkede kafayı üşütmeden yaşamak birkaç şekilde zor. 1.Temmız.2002
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |