..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hata! Klavye bağlı değil. Devam etmek için F11'e basın...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Yunus Emre Coşan




9 Haziran 2008
Uludağ'dan Şenlik Geçti  
Yunus Emre Coşan
DağSes Gazetesi Yazıları


:BAED:
Dağ-Der’in Ünidağ ile birlikte Uludağ Üniversitesi Bahar Şenlikleri’nde Yörük Çadırı kurması artık gelenekselleşti.

Hâl böyle olunca ‘bizim’ çadırımızdan başkaca gözleme yapan çadırlar da vardı. Hazır yufkadan da olsa gözleme bu can mı dayanır? Mis gibi kokuyor mübarek. Onların da başı kalabalıktı.

Bu yıl şenliklere Sertap Erener, Hayko Cepkin, Şebnem Ferah, Hüseyin Turan, Duman ve söylemesi ayıp olmasın ben katıldım. Bizim katılmamız ‘iş’ düzeyinde olsa da üniversiteli arkadaşlarla hoşça vakit geçirdik.

Yörük Çadırının otantikliğinde koyun keçi çanları pişen gözlemelere ve acıkan karınlara çaldı.

Türlü konuklarımız oldu. Eğitim fakültesi dekanı ve yardımcısı. Alanda görevli yüzbaşılarımız. Yöreden hocalarımız. Öteki fakültelerden öğretim üyeleri ve birçok değerli insan katıldı.

İçinde yer aldığım Bursa’da 2023 hareketi Genel Sorumlusu Aybars Yılmaz ve yine bu hareketin öncülerinden olan Nurettin Yamankaradeniz hocamızla sohbet etme fırsatını yakaladık. Dağ-Der Genel Başkanı Erkan Aydın, İl Genel Meclis Üyemiz Şaban Fethi Yıldız ve üniversitede elimiz ayağımız olan Kriz İrtibat Merkez Başkanı Ramazan Üzü halimizi hatırımızı hep sordular. Ünidağ Başkanı Mustafa Şahin yorulmak bilmeyen bir koordinatörün ustalığındaydı. Ki ona da bu yakışırdı.

Bursa Gençlik Konseyinden konuklarımız oldu. Eski milletvekilimiz Faruk Anbarcıoğlu’nu konuk ettik. Yöre’ye dair hep bir şeyler konuşuldu kıl çadırın altında. Misafirperverliğimize ve gözlemelerin tadına herkes hayran kaldı. Boş kaldığımızda hep leziz gözlemelerden atıştırdık.

Kocakavacık’tan, Gelemiç’ten öteki köylerden ablalarımız gözleme açtılar. Pişirmelerine yardımcı olduk. Fotoğraf makineleri üzerilerinden hiç çevrilmedi. Belli ki kültüre aç bir gençlik var.

Çadırda yer alan eski usul işlemeler, yazmalar, orak, dirgen vb. aletler Akçader’den temin edildi. Onlara bu güzide eserleri korudukları için teşekkür ediyorum. Hâsılı güzel bir tanıtım oldu. Yöremizi bilmeyenler, merak edenler bizlerden birebir dinleme fırsatına erişti. Kimiz kızlar Yörük kefiyelerini boyunlarına takıp şenlik alanında turladılar. Allı yeşilli Yörük kızlarını az da olsa anımsattılar. Hem de Yörük Türkmen geleneği olduğunu dosta düşmana bir kez daha göstererek.

Kefiye’den bahsetmişken belki ilk kez duyanlar olabilir. Biraz açıklamak da yarar var:

Oğuz Türkleri Orta Asya' dan Mahan bölgesi Merv' den Anadolu' ya göçü başlattıklarında yolda önceden gidenleri tanıyabilmeleri için bir işaret olması gerektiğini düşünürler.

Büyükler bu işaretin ne olabileceğini düşünürken yaz yağmuru yağmaya başlar ve kısa süre sonra diner. Yağmurdan hemen sonra gökte bir gökkuşağı oluşur, içlerinden biri ve "işte parolamız bu renklerden oluşsun "der. Çadırda bulunan ulu aksakallılar bunu kabul ederler ve Gök kuşağında bulunan renklerden kumaşlar dokuyarak her rengin anlamını da açıklarlar

Derler ki;

BEYAZ RENK: Duruluğu, sadeliği ve temizliği ifade etsin.
YEŞİL RENK: İmanımızı, muradımızı ve İslam' ı temsil etsin.
MOR RENK: Hoşgörüyü, affediciliği ve sevgiyi ifade etsin.
KIRMIZI RENK: Bayrağımızın rengini ifade etsin.
SARI RENK: İşi, bolluğu, bereketi, buğday başağını temsil etsin.

300 yıl süren göç müddetince yolda birbirini, bu renklerden dokunmuş kumaşları omuzları üstünde örtülü gören ve tanıyan kardaşlar, karındaşlar, karşılama ve buluşmadan haz duydukları için birbirine tanımaya vesile olan bu parolaya KEFİYE demişlerdir. Ne yazık ki bu TÜRK geleneği olan Kefiye daha sonra ad değiştirerek poçu,poşi gibi isimler almış ve alakası olmayan guruplar ve topluluklar bunu kendilerine mal ederek bu renklerden çeşitli anlamlar çıkartmaya çalışmışlardır. KEFİYE bir Yörük Türkmen geleneğidir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
ve Kozalak...
Bursa'yı Sevmek Bursa'yı Bilmek Midir?
Kanas - Der'den Anlamlı Kutlama
Rektör Umut Verdi
Şenlikler, Hayırlar, Bizler
Dağ'ın Asfaltsız Yolları

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Jandarma Ne İşe Yarar?
Çabalayan Adam Niyazi Çapa
Arabası Dört Teker
Termik Santrale Nereden Bakmalı?
Sadağ Kanyonu
Mustafa Şahin ile Yeniden
Kampus Kent Keles
Kepler Düş'erken
Kpss Gençliği
İrfan Başkan'ın Eğitim Işığı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dedeme [Şiir]
Beşinci Yalnızlık [Şiir]
Şişe Kıran Kız [Şiir]
Geleceğe Mektup Yazmak [Eleştiri]
İnsanı Yücelt ki Devlet Yücelsin [Eleştiri]
Kocayayla Sahipsiz mi? [Eleştiri]
Suya Sabuna Dokunmamak [Eleştiri]
Peynir Yiyen Polis [Eleştiri]
İşgüzar Öğretmen [Eleştiri]


Yunus Emre Coşan kimdir?

Hayatın öğrenciliği, öğremciliğin bir hayat olması asıl hayata karşı bir bakış. . hayatın biteceği yerden hayata başlamak. . Keles'ten Bursa'ya Bursa'dan İzmir'e kıvrılarak ettiğim yolculukların tadı yok 3-5 şeritli yollarda. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Can Yücel, Cemal Süreya, Sunay Akın


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yunus Emre Coşan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.