Sevginin bulunmadığı yerde us da arama. -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Aylardır Sayın Bülent Ecevit’in sağlık sorunlarının nedeni olan belirsizlik, birden önü alınamayan bir patlamaya neden oldu. DSP içinde adım adım bir bölünmeye doğru gidildiği gün gibi ortadaydı. Önceleri dokuzlar diye adlandıran bir grup yumuşak bir başkaldırıda bulunmuştu. Oldukça yumuşak olan bu başkaldırıyı DSP nin tek hakimi sayın Rahşan Ecevit umursamadı bile. Belki de bu yumuşak başkaldırı danışıklı bir dövüştü. Eskiden yeni evlenen çiftlerde erkek ataerkil yapıya uygun bir aile ortamı yaratmak için evin kedisini gözdağı vermek için parçalayıverirmiş. İşte bak bu kedinin halini gör. Bana karşı çıkarsan seni bu kediden beter ederim. Mesaj yerini bulur ve erkek evin tek hakimi olurdu. Belli ki sayın Rahşan Ecevit bu senaryoya uygun bir senaryoyu sahnelemek istemişti. Bu durumda birini, yada birilerini kurban etmek istiyordu. Birkaç kurban yerine bir tek kurban seçmeyi yeğlemişti. Bu öyle bir kurbandı ki, bir daha DSP içinde hiçbir milletvekili ve partili, hiçbir şekilde başkaldırmaya cesaret edemeyecekti. Parti içerisinde eşinin en değer verdiği yardımcısı Hüsamettin Özkan’dı. Üstelik bazı çevreler Ecevit çekilsin derken onun adını başbakan ve partinin başkan adayı olarak telaffuz etmeye başlamıştı. Bu ortamda en caydırıcı olacak kurban şüphesiz Hüsamettin Özkan’dı. Gerekçe hazırlandı ve karar Özkan’a iletildi. Hüsamettin Özkan belli ki bu senaryoya oldukça hazırlıklıydı. Mesajı alır almaz hem Başbakan yardımcılığından, hem de DSP den istifasını açıklayıverdi. Belki de Sayın Rahşan Ecevit hesaplarında Özkan’ın tepkisini partisinden istifa etmeye kadar götüreceğini ummamıştı. O Ecevit’in yalnızca sağ kolu değil, evladı konumundaydı. Başbakan yardımcılığından istifa eder, bir kenara çekilir ve yeniden görev verilmesini beklerdi. Oysa Özkan, Rahşan hanımın restini görmekle kalmamış daha sert bir restle karşılık vermişti. Kartlar açılmış ve kozlar ortaya serilmişti. Artık dönüşü olmayan bir yola girilmişti. İki taraf bu restleşmenin DSP yi bitireceği hesabını yapamamıştı. DSP nin bu denli fire verebileceğini kimse aklından geçirmemişti. Özkan giderken peşinden bu kadar çok milletvekilinin gelebileceğini tahmin etmemişti. Bizimle gelir diye hesap ettikleri milletvekillerinden çok fazlasını hesapta olmayanlar oluşturdu. Bu durumun kaçınılmaz bir hükümet krizine neden olacağı aşikardı. Bu da CHP nin geçmişte içine düştüğü durumdan daha beterine neden olacaktı. Sayın İsmail Cem’in istifası süreci daha da hızlandırdı. Bu nedenle Sayın Derviş’in kararlı istifası, Cumhurbaşkanımızın girişimiyle askıya alındı. İstifa hesaplarının çok ince, kılı kırka yararak yapılması, borsa ve para piyasalarında olumsuzluklara neden olmaması sağlandı. Bırakın olumsuzluğu, borsada hisseler değer kazanırken dolarda düşüşler yaşandı. DSP den ayrılanların yeni parti kuracaklarını açıklamaları ülke genelinde olumlu tepkilere neden oldu. DSP nin il ve ilçe kurulları, belediye başkanları istifa kervanına katıldılar. Bu arada partilerinden umudunu kesmiş alanlar da bu yeni oluşuma katılmakta gecikmediler. Başbakanın sağlıksız yaşamı nedeniyle siyasi misyonunu bitirdiği gerçeği, DSP içinde her an bir patlama beklentisine neden olmuştu. Bu patlama olacaktı ama, ne zaman ve nasıl? Bu denli büyük bir patlama ise umulanın ötesindeydi. Öyle bir patlama oldu ki; hem Ecevit'lerin siyasal yaşamını, hem DSP nin sonunu getirecek gibi. Görünen o ki bu durum bazı partileri de büyük ölçüde etkileyecektir Bu gün sabah yürüyüşüne çıktığımda çöp bidonunun yanına atılmış oldukça yeni görünümlü bir bez gözüme takıldı. Türk bayrağı mı diye bakmadan edemedim. CHP nin flamasıydı. Anlaşılan onu oraya kurulacak yeni partiye geçmeye karar vermiş olan bir CHP li atmıştı. İstifaların başladığı gün İnternet’e Anet/siyasete bir mesaj atmıştım.. “Solun tek bir adreste toplanması için en büyük görev CHP Genel Başkanı sayın Deniz Baykal'a düşmektedir. Olağan üstü kongre kararı alarak genel başkanlıktan istifa etmelidir. Yeni katılanların önünü açacak, onlara da yönetimlerde görev almalarını sağlayacak yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Yeni delegelerle yeni yönetimler, genel başkan ve genel yönetim seçilinceye kadar parti geçici bir başkanın yönetimine verilmelidir.Böylece solda parti kuranlar ve kurmak isteyenlere solda yeni adrese gel çağrısı yapılır. Gelmemekte direnenlerse sonucuna katlanır Bu durumda solda bütünleşmek isteyen her partili neme lazımcılığı bırakıp elini taşın altına sokmalıdır. Çalışan kazanır. İyi çalışmayanlar ise sonucuna katlanır. Kimsenin kazanamadım diye gücenmeye hakkı kalmaz” . Parti kurmak deyince aklıma bir soru takılıyor. Siyasi partilerin tümüne devlet hazinesinden önemli oranda para yardımı yapılıyor. Ben Halkçı Partide, parti başkanlığı yapmıştım. Parti genel merkezinden tek kuruş yardım almadık. Diğer ilçe başkanlarının da aldıklarını sanmıyorum. Bu paralar il ve ilçe kurullarına dağıtılmıyorsa nerede kullanılıyor? Yalnızca afiş, bez flama ve benzeri harcamalarda mı kullanılıyor bunca para. Yoksa genel merkez saltanatında mı kullanılıyor. Genel merkez saltanatı mıdır bunca partilerin kurulmasına neden olan? Uzan’ın kurduğu Genç Parti kırk beşinci. Seçime kadar yetmişi, sekseni bulur mu bilemem.Bakalım sayın Cem’in kuracağı parti kırk altıncı mı olacak? Yoksa fırsat bu fırsattır diyenler çıkıp yeni partiler kuracaklar mı? Seçim pusulası bir metreyi aşıyormuş. Eskiden okur yazar olmayanlara, ata bas, kazığa bas, başağa ya da horoza bas derlerdi. Okuma bilmeyenlerin seçme sorunu bu şekilde çözülürdü. Bundan böyle oyunu şuraya bas demek olası mı? Elliyi aşkın partinin amblemini kim aklında tutabilir. Eskiden parmak bastı demokrasisi diyorduk. Anlaşılan bundan sonra şansına bastı demokrasisi diyeceğiz. Ne diyebiliriz ki, seçim ülkemize hayırlı olsun. Özcan NEVRES 12 Temmuz 2002
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |