Yeni yýlýnýz kutlu olsun.

Yeni olaný severiz ve ona sahip olmaktan, onu yaþamaktan doðal olarak heyecan duyarýz hepimiz.

Ve hatta « Eskisi þöyle dursun, can kurban yeni yâre » diye türküler bile söyleriz.

Yeni bir yaþ, yeni bir aþk, yeni bir iþ, yeni bir gün, yeni bir mülk, yeni bir kariyer, yeni bir yýl, yeni bir düþünce ve yeni bir hayat… ! Hepsi ve daha niceleri bizlere ve hayata dairdir.

Her yeninin bir hikayesi vardýr oysa. O öyle durup dururken ve kendiliðinden birden doðmaz. O eskinin içinde varolup geliþir, eskiden beslenir büyür ve eskiyi reddederek doðar, hayatýn tam ortasýna.

Onun geliþini, engelleyemeyiz. Yeninin kaderi, eskinin içinde önceden belirlenir. Eskinin dünyasýnda çatýþan iki zýtdan birinin zaferidir yeni.
Yeni eskinin güçlü olan tarafýdýr. Her eski geçmiþteki yeni, her yeni gelecekteki eskidir.

Bir meyvenin içindeki tohum gibi, bir annenin acýyla gerçekleþtirdiði doðum gibi, solup dökülenlerin yerini alan yeni gül yapraklarý gibi, gecenin içinden karanlýðý yýrtarak dünyamýzý aydýnlatan güneþle gelen yeni bir gün gibi… !

Ya biz, her an, her gün ve her alanda bizi bekleyen ve çevreleyen bu yenilikleri kabule, onlarla uyumlu yaþamaya, onlarý dostça kucaklamaya hazýr mýyýz ?

Yeniye hazýr deðilsek eðer, üzerimize gelen yenilikleri, suratýmýza birer tokat gibi yiyebiliriz.

Gelen yeniyi önceden hissederek, oluþumuna katký sunup, kendimizi ona hazýrlayarak, geliþini hoþ karþýladýðýmýzda, onlarý yaþamýn yanaklarýmýza kondurduðu birer buse gibi algýlayýp, onlarla yeni heyecanlara kapýlabiliriz.

Yaþamýn doðal dengesini bozanlara, kaderimizi kanlý kalemleriyle geçici de olsa yazanlara karþý, insanýn, doðanýn ve doðal olanýn saflarýnda yer alarak, ortaçað karanlýðýndan bugünlere nasýl geldiysek, hayal ettiðimiz aydýn yarýnlara da öyle gidebiliriz.

Yenilikleri yaratan bizler deðiliz. Doðumu kaçýnýlmaz olan yeniliklere ya karþý gelir engellemeye çalýþýr ve yenilenmeyi reddedip yeniliriz ve yok oluruz. Ya da yeniye taraf olup, önünü açarak onun bir parçasýna dönüþüp yeninin içinde tekrar varoluruz.

Adýmýz sanýmýz kim olursa olsun, ünümüz ve ünvanýmýz ne olursa olsun bu böyledir. Bu kural karþýsýnda boynumuz kýldan incedir. Çünkü asýl olan yaþam ve doðadýr. Biz bu kocaman kâinatýn içinde küçücük birer zerre, bu sonsuz evrenin içinde gizlenen sýr ise, zerre de olsak, bizdedir.

Biz ki, yarýnlarýn aydýnlýk, adil, insancýl ve doðayla barýþ içerisinde yaþamý savunanlar ;

Ýþte bu bilinçle ve inançla, yeni yýlda yeniden yapýlanmaya adým atýyoruz.

Geçmiþimizden yeniden doðarak, bugünümüze tutunarak, yarýnlarýmýzý hazýrlamaya soyunuyoruz. Bu yeni yýlda, oturup sorunlarýmýzý uzun uzun tartýþmak yerine, baþarýlarýmýzý ve yeni ortak hedeflerimizi belirlemenin yolunu seçiyoruz.


Gerçeðin demine hü… !


Strasbourg, 01 Ocak 2009