Bildiğiniz gibi Haziran ayında seçimi yapılacak Avrupa Parlamentosu vatandaşını arıyor: Çoğu Avrupalı, AP’ nin nerede olduğunu bile bilmiyor. Siyaset bilimi uzmanları, Avrupa’ya ilgisizliğin neden olabileceği sonuçlar konusunda uyarıyor.

Avrupa Parlamentosu seçimleri 4 ile 7 Haziran tarihleri arasında yapılacak. Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin milletvekili adayları, siyasetçiler seçim bölgelerinde sürdürdükleri kampanyalarla halkı sandık başına çağırıyor. Ancak yapılan kamuoyu yoklamaları, AB vatandaşlarının Avrupa Parlamentosu'ndan kendilerini uzak hissettiğini ortaya koyuyor. Çoğu Avrupalı, Haziran ayında seçimlerin yapılacağını bile bilmiyor ve AP ile ilgili tartışmaları izlemiyor.

Varsın onlar yaşananlardan habersiz olsunlar yâ da kendi iç meselelerini umursamasınlar. Biz hem kendi iç sorunlarımızı tartışır hem de Sarkozy ve Merkel’ le başa çıkabiliriz. Berlin’de genç siyasetçilere hitap eden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu bir kez daha vurguladı. Almanya Başbakanı Merkel, AB’nin artık sınırlarını çizmesi gerektiğini söyledi. Haklılarda biz her ne kadar inkâr etsek de Avrupa’nın gerçek sınırı Türkiye’yi içine almıyor. Biz ne zaman bunu anlayıp kendi iç dinamiğimize önem vereceğiz zaman gösterecek.

Daha önceki yazılarımızın birinde (AB olmadı Akdeniz Birliği Verelim) yine bu iki ismin bir önerisi üzerine fikirlerimizi size aktarmıştık. Şimdi yine aynı ikili sanki tüm AB adına İmtiyazlı ortaklık önerisi yapıyorlar.

Angela Merkel, başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) gençlik kolu olan ''Genç Birlik'' tarafından düzenlenen toplantıdaki konuşmasında, Almanya ve Fransa'nın güçlü ve işleyen bir Avrupa Birliği için birlikte çalıştıklarına vurgu yaparak, ''Türkiye'yle imtiyazlı ortaklığa 'evet', AB üyeliğine 'hayır' diyoruz'' dedi.

Alman Hristiyan Demokrat Parti'nin ''Genç Birlik'' Başkanı Philipp Mißfelder, Berlin'deki etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'ye yönelik eleştirel ifadeler kullanarak, ''Avrupa'nın ortak değerler temelinde kurulmasını istiyoruz. Türkiye'nin burada yeri yok'' şeklinde konuştu. Mißfelder, Sarkozy'ye de bu konudaki ortak tutumundan dolayı teşekkür etti.

Genç siyasetçi, 7 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Türkiye konusunun, CDU’nun seçim kampanyasının temel unsurlarından biri olması gerektiğini savundu.

Onlar bizi içlerine almasalar bile biz zaten onların hep gündemindeyiz. Bence AB yetkilileri seçim kampanyalarını Türkiye’den başlatmalı. Belki o zaman kendi ülkelerinde sağlayamadıkları ilgiyi de sağlamış olurlar, ne dersiniz?