..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Deneysel > eyyüp yıldırmış




17 Temmuz 2011
54. Kalas  
eyyüp yıldırmış
Tavandaki kalaslar her günkünden daha bir eğri büğrü göründü gözüne. Üzerlerindeki çatlaklarıyla narin kibrit çöplerine benziyorlardı...


:BDCE:
Tavandaki kalaslar her günkünden daha bir eğri büğrü göründü gözüne. Üzerlerindeki çatlaklarıyla narin kibrit çöplerine benziyorlardı. Ama biliyordu ki onu eğen büken takvim dallarının insafsız ağırlığıydı.

Yine geldi.

Kim?

Ne bileyim!

Aman boş ver dedi, kimse kim.

Eski zamanlardan belki çocukluk yıllarından kalma bir alışkanlıkla tavandaki kalasları saymaya başladı.

-Bir, iki, üç…

-54’ de dur dedi yarı açık kapıdan yaşlı bir ses. 54’ de dur. Şaşırdı, bir süre verecek bir cevap bulmakta zorlandı. Nice sonra,

-Nereden bildin 54 rakamını. Diyebildi.

-Tavanda tam 54 kalas varda ondan. Bunu söyleyip içeri girdi yaşlı adam. Dikkatli bakınca yaşlı adamı nereden hatırladığını anladı; (tavandaki kalaslar). Esmer ve kırış buruş bir yüz. Kalasların arasından sızarcasına parlayan iki göz. Evet, çatıdaki kalaslarla epey bir ortak payda oluşturuyordu.

-Bu evi en iyi ben tanırım, bilirim diyerek sözüne devam etti asırlık çınar. Kapının dibine çömelirken eli ceketinin iç cebinden bir sigara tabakasına uzandı. Yavaş ve yılların verdiği alışkanlıkla bir sigara sarmaya koyuldu. İki dal parçasını anımsatan parmaklarının arasına ince bir kâğıttan bir şilte serdi önce. Bir tutam tütün özenle yatırıldı kar gibi şilteye. Birden şilte yaşlı adamın dudaklarına yöneldi.

-Bu evi ben tamir ettim. Her bir çivi de, tahta da alnımdan akan terin izi var. Kalaslarda aynı terle ıslandı tek tek. Her kalas yerine yerleştikçe bu son derdim. Ama son olmazdı bir türlü. Burası bu eski evin en büyük odasıydı. Gözü ile duvarları yeniden karışladı. Sonra tavana çevirdi kafasını birden tam 54 kalas var yukarda.

Birden kendini kalaslardan biri olarak düşündü. Yıllara meydan okuyan ve belki de ölümsüz bir kalas olduğu fikri onu epey heyecanlandırmıştı doğrusu. Üstünü bir keçe gibi saran ocak isi, evin her süpürülüşte yükselen toz bulutlarından hissesine düşenler neler neler gelip geçti aklından

-Tütüne şarkı söylemek gerekir evlat. Yoksa gevşemez. Hem de kulağının tam ortasından söylemelisin şarkını. Lafı değiştirmek için mi söylemişti son sözleri yaşlı adam bilinmez. Yâda bilirsinizde bilmezden gelirsiniz ya öyle bir hal vardı ortamda.

-Beni buralarda pek sevmezler dedi yaşlı adam aniden.

-Neden?

-Eski evlerin kalaslarını yerinden söker. Üstünü başını temizler yeniden yaşama döndürürüm.

-İyi ya,

-İyi ama her temizlik insanların hatıralarını siler götürür ;( yaşlı adam az önce sardığı sigarayı yine yaşlı bir çakmakla yakar.) Dumanlar aynı insan yüzleri gibi türlü türlü haller de süzülür çamdan dışarı. (Tel tel sigara dumanında eski yüzleri ve hatıraları görür).



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın deneysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ah İsmail Ah

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kızlar Sinisi Efsanesi
Domates Suyu
Biraz Daha Işık!
Angut Kuşunun Vefası
Aramızdaki Hainler (Şahmeran Efsanesi)
Yalnız Bir Yıldız
Ankara' da Nisan
Sonbahar Kıyımları
Galapera da Bir Öykücü Öğretmen Yazar, Aydın Akdeniz
Musa' Yı Sevgi Öldürdü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşık Veysel [Şiir]
Bir Sevdam Var [Şiir]
Coşkun Aral" I Kim Bilmez? [Deneme]
Nöropeptit [Deneme]
Payeleri Onos" Tur Ama Eşek Desen Kızarlar… [Deneme]
Attila József, Şizofren Bir Şair" İn Dizeleri [Deneme]
Hillary Yeni Abd Dışişleri Bakanı [Deneme]
Toplumun Refleksi [Deneme]
Yaklaşan Anneler Günün" de Kadın" A Düşen Yine "Hakk-ı Sükut" Olmamalı [Deneme]
Yaşam Serüvenimiz ve Yaşlılık [Deneme]


eyyüp yıldırmış kimdir?

1959 Divriği/Sivas doğumluyum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eyyüp yıldırmış, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.