Ankara yine bildik akþamlarýndan birine hazýrlanýyor. Aylardan nisan, nisanýn daha ilk günleri... O ani hava kararmalarýnýn, fark edene dek sýrýlsýklam olduðunuz deli ikindi yaðmurlarýnýn, hüküm sürdüðü aydayýz yani. Neden böyle yapar, niye çýlgýnca yaðar hiç anlayamadýðým o malum yaðmura inat yine tedbirsiz yoldayým. Ankara nýn nisanýnda, akþamüstü dolaþmanýn keyfi bir baþkadýr. Hafif bir rüzgâr, adýný bilmediðim tatlý bir esinti genç kýzlarýn saclarýný daðýtýr. Üþümekle, üþümemek arasýndaki çizgide gider gelir, biraz titrer, ceketinizin yakasýný biraz daha kaldýrýrsýnýz. Anlarsýnýz az sonra hava iyice bozacak. Eskiden olsa aldýrmadan sýrýlsýklam olduðunuz yaðmur, þimdi sizi biraz korkutur. Hýzlý bir adýmla eriþebileceðiniz bildik bir kahvehane arar gözleriniz. Farkýnda olmadan dar bir kapýdan girip, bir üst kata çýkar, yoðun sigara dumaný ile sizi karþýlayan ortama girersiniz. Gözünüz her zaman oturduðunuz masayý arar ama doludur bu kez. Biraz canýnýz sýkýlýr, baþka bir masaya geçerken oyuncaðý elinden alýnan bir çocuðun ruh hali yüzünüze vurur. Boþ bir masa bulup bir çay söylersiniz garsona. Son iki sigaranýzdan birini yakar, çayýnýzý yudumlarsýnýz. Dýþarýda yaðmurdan kaçan, ýslanan insanlarý görür acýrsýnýz hallerine, az önce dýþarýda olan siz deðilmiþçesine. Gök gürler, ýþýk yansýr çama. Yeni kararmaya baþlayan hava, yaðmur bulutlarýyla iyice kararýr. Sokak lambalarýnýn yandýðýný fark edersiniz. Aklýnýza kim geldiyse gözleriniz buðulanýr aniden. Sýhhiye tarafýndan acý bir tren çýðlýðý duyarsýnýz onca gürültü arasýndan ya da size öyle gelir.
Ankara bildik akþamlarýndan birine gebedir yine. Bu hýrçýnlýðý, gözyaþý yeni bir gecenin doðumu içindir.