Yaþamak ne güzel þey be kardeþim. -Nâzým Hikmet |
|
||||||||||
|
Karabekir Paþa’nýn adýný yazýp internette týkladýðýnýzda onun hayat hikayesi ile ilgili birçok doküman bulabilirsiniz.O nedenle ben bu konuya deðinmeyeceðim.Atatürk ile olan anlaþmazlýklarý da bazýlarýnýn abarttýðý kadar önemli bir konu deðil.Çünkü ikisi de askeri birer deha olan bu kahramanlarýmýzýn birbirlerinden farklý düþüncelerinin bulunmasý gayet doðaldýr.Her konuda ayný düþünselerdi iki ayrý insan olamazlardý. Benim üzerinde durmak istediðim konu Emre Yayýnlarý’ndan 1994 yýlýnda yayýnlanmýþ olan Kâzým Karabekir’in “Birinci Cihan Harbini Nasýl Ýdare Ettik” isimli eserinin üçüncü cildidir.Bu eserin baþlangýç kýsmýnda Karabekir Paþa þunlarý söylüyor: “Cihan Harbi hakkýndaki eserimin üçüncü cildinde tafsilatýyla görüleceði veçhile, Kuvve-i Seferiye Kumandanlýðýyla Ýstanbul'dan ayrýldýktan sonra kuvve-i seferiyemi "Halep"te toplamýþtým. Baðdat üzerinden Ýran'a hareket ede¬ceðim sýrada, Sarýkamýþ felâketi dolayýsýyla üçüncü ordu emrine verildim. Fakat bu aralýk Irak ve Havalisi Kumanda¬ný Süleyman Askeri Bey yaralanmýþ olduðundan "Kuman¬dayý almak üzere Baðdat'a hareket" emrini aldým ve bu su¬retle kuvve-i seferiyemden ayrýlmýþ oldum. Posta arabasýyla ve geceli gündüzlü devam eden seri bir yolculukla Baðdat'a yetiþtim. Ancak o emirden vazgeçilmiþ! Yani bir emirle Ýs¬tanbul'a çaðrýldým; (Kartal-Pendik-Yakacýk) mýntýkasýnda bulunan ve karargâhý Kartal'da olan ondördüncü fýrkanýn kumandanlýðýna tayin olundum. Marmara ile - Þile civarýnda - Karadeniz sahillerinin tahkimi iþini bitirdikten ve birkaç manevra da yaptýktan sonra kolordumuzla Uzunköprü üze¬rinden Çanakkale cephesine sevkolunduk. Cevizdere'de Fransýz'lara karþý fýrkamla üç buçuk ay müdafaada bulun¬dum. Buradan Ýstanbul'daki Birinci Ordu Erkâný harbiye re¬isliðine alýndým; az sonra Galiçya'ya gidecek ordunun erkâný harbiye reisliðine tayin olundum. Fakat - o sefer hakkýndaki nokta-i nazarým dolayýsýyla - bundan vazgeçildi; Irak'taki al¬týncý ordu kumandanlýðýna tayin olunan müþir Fon Dergolç (Von der Goltz)'ün Erkân-ý harbiye reisi olarak Irak'a gön¬derildim. Fon Dergolç'ün vefatýndan sonra ve Kut el-Ama-ra'nýn sükutundan az önce orasý muhasara vazifesi de üzerin¬de bulunduðu onsekizinci kolordu kumandanlýðýna tayin olundum. Bir buçuk yýl kadar Irak cephesindeki vazifelerimi yaptýktan sonra Ýstanbul'da yeni bir vazifeye tayin olunmak üzere merkezden istenildim. Ancak Ýstanbul'a giderken Adana'dan geri çevrilerek Diyarbekir'deki ikinci ordunun, mer¬kezi Lice'de bulunan ikinci kolordu kumandanlýðýna naklo¬lundum. Bir yýla yakýn (Van gölü - Muþ - Çapakçur) cephe¬sinde bulundum. Rus ordularýnýn Bolþeviklik darbesiyle sar¬sýlmasý üzerine Kafkas cephesinin sað cenahýnda bulunan ikinci kolordu kumandanlýðýndan Erzincan karþýsýndaki bi¬rinci Kafkas kolordu kumandanlýðýna geçirildim. Ýþte "Er¬zincan ve Erzurum'un Kurtuluþu" baþlýklý eserime mevzu teþkil eden hadiseler, bu noktadan baþlar. Cihan Harbinde uhdeme verilen vazifeler; beni muhasým bulunduðumuz üç büyük devlet ordularýyla çarpýþtýrmýþ ol¬du: Çanakkale'de Fransýz'larla, Irak'ta Ýngiliz'lerle, Kafkas cephesinde de Rus'larla karþý karþýya bulundum. Yine ayný harp içinde aldýðým vazifeler dolayýsýyla pek uzun mesafeler de katettim. “ Daha sonra eserin birinci bölümünde görev yeri olan Doðu cephesine gitmek için tam bir ay süren zorlu yolculuðunu anlatýyor.Zorlu ,çünkü her taraf karla kaplý ve kimi zaman at sýrtýnda çoðu zaman da yürüyerek gerçekleþtirilen bir yolculuk.Yolculuk sýrasýnda geçtiði yerlerdeki tespitleri de oldukça ilginç bilgilerle dolu.O yörelerde üretilen madenlerden tutun da sokaklarýn temizliðine varýncaya kadar her konu ile ilgileniyor,sorunlarýn çözülmesi için emirler veriyor.Kitabýn birinci bölümü Erzincan’ýn kurtuluþu ile bitiyor. Ýkinci bölüm,Erzurum’un kurtuluþunu anlatýyor.Erzurum’u kurtarmaya çalýþýrken sadece düþmanla deðil ayný zamanda dirayetsiz bazý komutanlarla da uðraþmak zorunda kalýyor.Risk almasýný bilen bir komutan olduðu için inisiyatif kullanýyor,daha doðrusu iþini ,hatta hayatýný tehlikeye atarak Erzurum’u kurtarýyor. Bu eserde,Türk askerinin ve milletinin 1917-18’li yýllardaki imkanlarý daha doðrusu imkansýzlýklarý,ordunun nasýl beslenmeye çalýþýldýðý,Ermeniler’in yaptýklarý sade ve gerçekçi bir dille anlatýlýyor.Paþa’nýn bu eserinde kendini öven bir tek satýra rastlayamýyorsunuz. Zaferlerin tek sahibi olarak Türk askerini ve milletini gösteriyor. Günümüzde Ermeni meselesi bir çok platformda tartýþýlan bir konu oldu.Ermenilerle en çok mücadele eden,onlarý çok iyi tanýyan bu komutan onlar hakkýnda, bu kitabýn en sonunda þöyle bir tespitte bulunuyor: “Ermeniler kendilerinin de orta Asya’dan gelmiþ Turan neslinden olduklarýný isbata çalýþtýklarý gibi bir zamanlar Ýslâm olarak da kaynaþmýþ olduklarýný hatýrlýyorlar. Bunun için vatandaþýmýz olan Ermeniler de politikacýlarýn þu ve bu tesirlerine kapýlmamaða ve Ermeni milletini Türk camiasý içinde kaynaþtýrmaða büyük bir samimiyetle uðraþmaktadýr¬lar.” Karabekir Paþam,BU MÝLLET SANA MÝNNETTARDIR...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |