..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Ortamsal > Mudi Beya




2 Mayıs 2010
Abdülrezzak Holding (Yedinci Bölüm )  
Mudi Beya
Güldane, konuşmak için ortamın uygun olup olmadığını kontrol etmek için, laf olsun diye, “ Haçca!... İrem!... Hadiyin gızlar, babağıza okkalı bir de çay demleyin bakeyim. ” dedi. Abdülrezzak, “ He vallah!... Çok eyi olur!...” diye destekledi. Güldane, ortaya sofra serildiği için somyanın kenarına sıkıştırılmış yıpranmış sehpayı Abdülrezzak’ ın önüne koyarken, “ Böğün haber salmışlar, gel hafta esastan geleceklermiş Haçca’ ya. Sağa telifon etmeyçün aradım ikidir, açmadın telifonu!.. ” dedi. Buymuş!...


:AIJJ:

Çarşıdan eve ulaşıncaya kadar geçen zamanda kafasında olgunlaştırarak uygulama aşamasına getirdiği proje ile ilgili konuşmayı şöyle bağladı: “ Altını bi defa daha çiziyem; Abdülrezzak holdingin temeli bu ağşam atıldı; bu temelin hayırlara vesile olmasıyçün duva edin, o kader!...”
Abdül Rezzak’ ın konuşmasının ardından sessizlik oldu, bir süre… Sessizliği Abdülrezzak bozdu gene: “ böğün ne gazandığız getirin bakeyim.” diye sordu. Güldane, koynundan içinde para olan zarfı çıkarıp uzatırken, Hatçe ile İrem’ e seslenerek sofranın hazırlanmasını söyledi. Ümmühan’ ın getirdiklerinden alelacele hazırlanan sucuklu yumurta, yoğurt, hazır çorba, domates salatalık ve bolca ekmeğin bulunduğu yer sofrasının başına dizilerek bir halka oluşturdular!... Bu aile bireylerinin pek alışık olmadığı bir durumdu… Bundan herkes hoşnut oldu. Abdülrezzak, gün içinde yaşadığı gerilimli saatlerin etkisini üstünden attı.
Güldane, konuşmak için ortamın uygun olup olmadığını kontrol etmek için, laf olsun diye, “ Haçca!... İrem!... Hadiyin gızlar, babağıza okkalı bir de çay demleyin bakeyim. ” dedi. Abdülrezzak, “ He vallah!... Çok eyi olur!...” diye destekledi. Güldane, ortaya sofra serildiği için somyanın kenarına sıkıştırılmış yıpranmış sehpayı Abdülrezzak’ ın önüne koyarken, “ Böğün haber salmışlar, gel hafta esastan geleceklermiş Haçca’ ya. Sağa telifon etmeyçün aradım ikidir, açmadın telifonu!.. ” dedi. Buymuş!... Abdülrezzak, ayağa kalktı hışımla!... “ Ülen ben size ne deyim, siz ne ediysiğiz!...” diye bağırarak önüne yanaştırılan sehpayı kaptığı gibi, Güldane’ nin ensesine indirmek için havaya kaldırmıştı ki, sehpa tavandan sarkan ampule çarptı!.. Ortalığı koyu bir karanlık kapladı!
Bu koyu karanlıkta sehpanın kime indiği anlaşılamadı ama, boşa gitmediği çıkan seslerden belli oluyordu. Hane halkının tüm bireyleri kendilerini yaman bir kavganın içinde buldular!... Kimin kime vurduğu belli değil!... Bu sırada içlerinden birisi cep telefonu ekranının ışığını kullanarak ne olup bittiğini görmeyi denedi!... Bir başkası çakmak çaktı!... Ortalığın bir anda seçilir olmasıyla yeni bir hedef belirlenerek atak geliştirildi!.. Gürültü, patırtı beş dakika kadar sürdü!... Dökülüp kırılan, devrilen neler oldu kim bilir? Sabah olmadan hasar tespiti yapmanın olanağı yok elbet! Hırıltılar, iniltiler duyuldu ara ara… Üstelik her kafadan bir ses de çıkmıyordu!... Kavganın başında Abdülrezzak, bir iki kere bağırdı mağırdıysa da, onun da sesi çıkmaz oldu. Bir çakmak daha çakıldı, öncekine göre aydınlanma biraz daha uzun sürdü… İçlerinden birisi telefonu açınca, telefon ekranından yayılan ışık da çakmak aydınlatması denli olmasa da işe yaradı gene…
Kavganın başlamasından beri en anlaşılır ifade Güldane’ nin ağzından döküldü: “ Zıbar!... Zıbarasıca!... Haçca’ ya ’ a düğürcü gelecek diyik, elde yok avuçta yok!... Bunun çeyizi var, çemeni var!... Haçca’yı iki bicik bir .mcık gelin idek de başına kakınç mı ossun bir ömür? Sandıksız sepetsiz gelin olma eveli zamandı!... Ha deyincek ardından üçü, dördü birden gelii!... Sen bunları düşüneceğine, bir de üste çıkarak saçını bıyğını boya ‘Adamım, diye insanların arsına karış, he mi ? Yetmedi!... Bir de dövmeye kalk!... Çoluk çocuğu kır geçir!... Bu da yetmedi çocukları sokağa sal, boktan boyadan işlere bulaştır!... Bu sağa az bile oldu!... Gusura galma ”

……/…… Devam edecek
…………………………



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın ortamsal kümesinde bulunan diğer yazıları...
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Fanfinfon Çorbası
Abdülrezzak Holding 2
Abdülrezzak Holding (Altıncı Bölüm )
Abdülrezzak Holding
Abdülrezzak Holding
Abdülrezzak Holding 3
Ay Işığında Bir Temmuz Gecesi
Abdülrezzak Holding (4. Bölüm )

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Akşamdan Yazılan Mektup Sabahleyin Yazanı Tarafından Okunur Mu
İşte Geldi 8 Mart Bakın Neler Olacak
Ereğli Çamlıyayla 2015 Toroslar Geçişi
Öylesine Bir 8 Mart Yazısı
Kalleş Avrupalı!
Abdülrezzak Holding 1
Kriz Ortamında Ekonomik Garantili Konuk Ağırlama Önerileri
Genç Politikacı Adaylarına Öğütler!
Günlük: Kırkbirkere Maşşşahlah Tüüü! Tüüü! Tüüü!
Ona Öyle Demezler Peynir Ekmek Yemezler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sıradışı Bir 8 Mart Kutlaması [Deneme]
Rabbiş Teyzemin Fanfinfon Macerası [Deneme]
Zevat Zerzevat Fiyat Vesaire… [Deneme]
Tezek İthalatı! [Deneme]
Muhteşem Bir Operasyon! [Deneme]
Günlük: [Deneme]
Milli Piyango Milyonerleri [Eleştiri]
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü [Eleştiri]
Gaz Bombası ve Basınçlı Su İle Saldırılması Olası Eylemlere Katılacak Olanların Dikkâtine! [Eleştiri]
Anlaşıldı Vehpi' Nin Kerrakesi veya Eşekten Düşen Karpuz [Eleştiri]


Mudi Beya kimdir?

Bilgisayar edinip İnternet ile yakından ilgilendiğim zamana kadar ülkemde okurdan çok yazarın varlığını düşünür ve bundan büyük kaygı duyardım. . . Uçsuz bucaksız olanakları bulunduğumuz odaya, ayağımıza getiren İnternetle tanııştıktan sonra, ülkemde okurdan çok yazarın olduğunu düşünmüyor, çok net biliyorum böyle olduğunu. Bunu bilmem, yukarıda sözünü ettiğim kaygılarımın katlanmasına neden oluyor. İçinde debelenmekte olduğumuz sorunların temelinde, okumayan bir toplum oluşumuzun katkısı sanıldığından daha daha çok diye düşünüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Jack London, Ernest Hemingway, Gogol, Zola, Aziz Nesin, Nazım Hikmet ve daha başkaları...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mudi Beya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.