..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Emine Pişiren




19 Haziran 2010
Dandini Dandini Dastana, Danalar Girmiş Bostana...  
Emine Pişiren
Ya şimdi? Eğitim ve Öğretim Kalelerimiz... Adalet ve Emniyet Kalelerimiz... Sağlık ve Sosyal Kalelerimiz kimlerin elinde? Söyler misiniz, bu nasıl bir fetih?


:BJDI:
Yine uyuyamadım dün gece. Nasıl uyuyabilirim ki? Beyaz mı beyaz koyunları saymaya başladım önce, yok olmadı; ne yaptıysam bir türlü uyku tutmadı gözlerimi. Sonuncu beyaz koyun da çitten atlayınca bir baktım, büyük danalar atlamaya başladı. Yok, bu danalar Avusturalya'dan özel uçakla gelen Angus danaları da değildi. Farklıydı görüntüleri. Tanımlamak adına kıçlarına baktığımda, her biri dolar ve euro işaretleri ile dağlanmıştı. Ardından gür sesiyle şimşek gibi sözleriyle kulaklarımın içinde akisler yaptı.
"-Hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız, çalışacağız, memleketi kurtaracağız! "
Bu sözler;1919 senesinde Bandırma Vapuru ile Samsun-a doğru yol alan Mustafa Kemal Atatürk'ün yürek sesi değil miydi?
Ya şimdi?
Güzel yurdumun tüm kaleleri fethedildi mi?
Bir zamanlar da Osmanlı Sultanı ve Osmanlı Paşası bir Lejyon Dö Nör Nışanı uğruna Girit Adamızı vermedi mi?
Belki tarih sayfalarına bakmakla uyanırız gaflet uykumuzdan. Tekerrür ediyor sanki tarihimizdeki o kareler:
"Sultan Abdülaziz, Paris’te açılan 1866-1867 sergisi münasebetiyle yaptığı seyahatte Keçeci-zade Fuat Paşa’yı refakatine almıştı.Bu seyahat sırasında Compte de Montauban de Palitan Üçüncü Napolyon’un başvekili idi.Üzerinde seraskerlik vazifesi de vardı. Üçüncü Napolyon Süveyş Kanalı’nı açtırmak, Girit’i Yunanistan’a vermek istiyordu.Sultan Aziz’le Ali ve Fuat Paşalar ise Fransa Kralının hassaten ikinci arzusunun tahakkuk ettirilmemesi taraftarı idi. Compte de Montauban de Palitan ile Fuat Paşa arasında mühim siyasi görüşmeler oldu.Nihayet bu konuşmalar sırasında bir gün Compte de Montauban Keçeci-zade’ye;
-Neye beyhude ısrar ediyorsunuz? Hangi kuvvetinize güveniyorsunuz? Osmanlı Hükümetinin ne derece zaafa düştüğünü görmüyor musunuz? Dedi. Fuat Paşa derhal mukabele etti:
-Hayır Kont! Hayır!.... Türkiye hiçbir zaafa düşmemiştir.Bütün kuvvetini muhafaza ediyor ve edecektir.Türkiye en kuvvetli, en dayanıklı devletlerden biridir.Üç yüz senedir siz dışarıdan, biz de içeriden yıkmaya çalıştığımız halde bir türlü yerinden sarsamadık!...
Fransız başvekili ister istemez kahkahayı salıverdi.Koca bir Girit meselesi bir nükte ile halledilmiş bulundu.
Fransız başvekil bir kahkaha ile Grit Adasını satın alabileceğini anlamış ve sormuş:
-Giriti kaça verirsiniz peki?
Fuat Paşa bu soruya hiç düşünmeden şu yanıtı vermiş.
-ALDIĞIMIZ FİYATA! "
Nasıl alındığı onlar için önemli mi? Alınmış işte...Kan akmış, canlar feda edilmiş, bir karış toprak binlerce cana feda olsun, diye mi?
Ya şimdi?
Eğitim ve Öğretim Kalelerimiz...
Adalet ve Emniyet Kalelerimiz...
Sağlık ve Sosyal Kalelerimiz kimlerin elinde?
Söyler misiniz, bu nasıl bir fetih?
Halkın yüreği kanıyor, şehit cenazelerinde:(((
"Yaşarken ölmekten beter" olan, özgürlükleri kısıtlanmış demokrasinin koruyucuları, neden hala Silivri-de çürümekte?
Ben kendi kendime böylesi söyleştiğimde, bu soruların yanıtlarını alamıyorum.
İçim acıyor, yüreğime milyonlarca oklar batıyor sanki, sancılar giriyorken nasıl uyuyabilirim?
Günlerce yazarlar yazıyor, halk isyan edip duygularını paylaşıyor; peki bu paylaşımlar, bu gerçekler, bize ne veriyor, bizden ne götürüyor?
Anladım ki, kimimiz uyuyor, kimilerimiz de gözleri uyku tutmuyor.
Gerçekler acıtacak diye, acıyla yüzleşmek bazılarımızın da o tatlı uykusundan uyanmak işlerine gelmiyor. Benim de anladığım buydu.
O halde, bu hikayenin finalini; Amerika ve İsrail ninnilerini dinleyerek, BOP kalelerinin inşaasını düşlerimizde görelim...
Hani analarımızın bizi ayağında sallarken, bir türküsü vardı;

Dandini dandini dastana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı sen onu
Yemesin bizim kavunu

Uyu yavrum uyu
Büyü yavrum büyü

Dandini dandini dananmış
Mevlam neler yaratmış
Anası oğlunu beklerken
Gül benzini sarartmış

Uyu yavrum uyu
Büyü yavrum büyü

Karanfil oylum oylum
Uyur mu benim oğlum
Eğer oğlum uyursa
Şen olur benim gönlüm

Uyu yavrum uyu
Büyü yavrum büyü

Yavrum gözün tavanda
Çift öküzler tavanda
Yavrum baban yabanda

Uyu yavrum uyu
Büyü yavrum büyü
***
Biz bu ninnileri dinledik ama büyüyemedik, maaşallah bizlere!


Sevgi ve ışıkla

Emine PİŞİREN/Edremit-Akçay
15.06.2010

.Eleştiriler & Yorumlar

:: ninni
Gönderen: emine demir / , Türkiye
10 Temmuz 2010
Candan erçetinin ninni şarkısıyla aynı temayı taşıyor.

:: ninni
Gönderen: emine demir / , Türkiye
10 Temmuz 2010
Candan erçetinin ninni şarkısıyla aynı temayı taşıyor.

:: Su gibi olmak lazım.
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
19 Haziran 2010
Sabırla, usanmadan bağırmaya devam. Sonunda uyanmak zorunda kalacaklar, Emine Hanım. Saygılar.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sükut İkrardan Gelirmiş...
Günah Keçisi Seçmeyelim
Ben Şimdiden 2023 Yılının Hayalini Kuruyorum

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Değerli Yazım Dostumuz Sayın...
Yarım Somun Yemek İçin Orospuluk
Entellektüel Kadınlar Nasıl Bir Erkek Arar?
Yoksa Canınız Hoşaf mı Çekti?
Allah'ın Laneti Üzerlerine Olsun!..
Eh, Burası Türkiye
Her İkisi de Bir Şairin Asil Yüreğine Sahiptiler
Havada Bok Kokusu Var Baba
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Hadi Yıkayalım Ruhumuzu!..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Adamdan Saymışız [Şiir]
Ah Ulan Istanbul! [Şiir]
7. Didim Şiir ve Şairler Buluşması [Şiir]
Çekinme Söyle [Şiir]
Yağmur Kuşu Suskunluğu [Şiir]
Hangi Dua İle Sana Gelelim? [Şiir]
İsterdim [Şiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Şiir]
Madem ki... [Şiir]
Git Demene Gerek Yok [Şiir]


Emine Pişiren kimdir?

Yazmayı, okumayı ve birikimlerimi paylaşmayı seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köşe yazarıyım. Bazı web sayfalarında da edebiyat adına paylaşımlarım yayınlanmaktadır. Sevgi ve ışık sizle olsun.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvın Yalom, Dale Carneige, Doğan Cüceloğlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Emine Pişiren, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.