..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Özcan Nevres




30 Eylül 2002
Küskünler  
Özcan Nevres
Küskünler olarak adlandırılan millet vekilleri, büyük bir işgüzarlıkla, seçim erteleme çabalarını sürdürürlerken, ne hikmetse, kameralara yakalanmama çabası içerisindeler


:AFHF:
Küskünler olarak adlandırılan millet vekilleri, büyük bir işgüzarlıkla, seçim erteleme çabalarını sürdürürlerken, ne hikmetse, kameralara yakalanmama çabası içerisindeler. Oysa en olmayacak işlerde, kameraların kendilerini daha iyi görüntülemesi için ön sıralarda yer kapmaya çalışırlardı. Merak ediyorum. Seçim erteletme çabalarını yüz kızartıcı olarak algılıyorlarsa, seçim olsun diye verdikleri oylarının arkasında niye durmuyorlar. Oysa içlerinde oldukça genç olanlar var. Bu dönem seçilememekle, dünyaları yıkılmaz. Aslında bu seçimin arkasında yeni bir seçim görünmektedir. Zira bu seçimde taşların yerine oturması pek olası değil. Seçilmediği için seçmenden kopmazsa, eski bir millet vekili olarak halkın sorunlarıyla yakından ilgilenirse, bir sonraki seçimde niye seçilmesin. Yeter ki alnına dönek diye bir damga yemesin.
Postacı kapıyı iki kere çalar derler. Ne yazık ki millet vekillerimiz postacı kadar olamıyorlar. Günlerdir çalmadık kapı bırakmadılar. Hezimete uğradıkça, çalabilecekleri yeni kapılar buluyorlar. Halk yeni seçime umutla bakıyor. Üç yıldır kendilerini perişan ettiklerine inandıkları bu seçilmişlerden bir an önce kurtulmak istiyorlar. Dikkat edin. Tuzu kurular halkın arasına karışmışlar, göğüslerini gere gere oy istiyorlar. Diğerleri ise, halka rağmen Ankara’dan bir türlü kopamıyorlar. Seçildiklerinden beri hiç aramadıkları seçmenlerden korktuklarından olacak, bir türlü, seçmenlerinin arasına katılıp üç yıldan beri süre gelen başarısızlıklarının nedenlerini anlatacak yürekten yoksunlar.
Özelleştirmeyi nedense mirasyedi hovardalığı olarak algılarım. Mirasyedi hiç tükenmeyecek gibi atalarından kalan mirası ha bire tüketir. Bir gün sap gibi ortada kalakalır. Zira artık satacak hiçbir şeyi kalmamıştır. Tüm devlet yatırımları özelleştirilsin, devlet küçülsün diyenlere sormak isterim. Satılabilecek her şey satıldıktan sonra neyi satacaksınız? Bu güne kadar özelleştirme adına peşkeş çekilen tesislerin kaçı, satılış amaçlarına uygun olarak çalıştırılmakta. Bildiğim kadarıyla çoğu kapatılıp, çalışanları kapı önüne konulmuş, fabrikaların kapladığı alanlar, yap satçılara arsa olmuşlar.
Özelleştirme ve devleti küçültme adi altında yapılan satışlardan ne kadar gelir elde edilmiş. Elde edilen gelirlerle ne kadar iç ve diş borç ödenmiş? Özelleştirilip de devlet desteğiyle ayakta durabilen Tedaş ve Telekom’a işi düşenler, abone olurken, aboneliklerini iptal ettirirlerken yaşadıkları rezaleti çok iyi bilirler. Saatlerce beklemekten, bekleyenlerin ayaklarına ve bellerine kramplar girer. Hani devlet hantaldı? Hani kıvrak bir yapılanma için özelleştirme tek umardı? Bu mu özelleştirilmenin kıvraklığı?
Dün Beylikdüzü Telekom müdürlüğüne ttnet’e abone olmaya gittim. Saatler süren kuyruktan sonra abonelik bedelini yatırmayı başardım. Son işlemi yapan memurun çay keyfi saatiydi. Bu nedenle olacak bana kullanıcı kılavuzu vermedi. Sadece saat on yediden sonra açılacağını söyledi. On yedi otuzda telefon açıp bağlantım yapıldı mı? diye sordum. Dosyanın on sekizde geleceğini söylediler. On sekiz otuzda yine sordum. Yarın açılacak dediler. Bu gün yine sordum. Dosyamdan haber yok. Oysa bu aboneliği devlet desteği olmayan bir İnternet şirketine yaptırsaydım, abone bedelini anında kredi kartımdan öder, en geç on dakikada işlemlerim tamamlanır, bağlantım hemen yapılırdı. Muhatabım da ağzından bal akan memur ya da memureler olurdu.
Saat on bir. Yine Telekom’u arıyorum. Aboneliğim henüz ne fakslanmış, nede sisteme tanıtılmış. Gayrettepe Telekom’undan görüşmem için iki telefon numarası veriyorlar. 5147336 ve 5147267 Ayrı ayrı arıyorum. Dakikalarca çaldırıyorum ama, çay keyiflerinin üstüne denk gelmiş olacak ki, iki telefondan da yanıt alamıyorum. İşte özelleştirmenin diğer adı. REZALET Paramı kaptırmışım bir kere. İster istemez bu rezalete katlanacağım. Bundan böyle de elimden geldiğince özelleştirilmemiş kurumlarla iş yapacağım.
Günlerdir Kanal 6 ve Star televizyonlarında Cem Uzan’ın propaganda gezilerine geniş şekilde yer veriliyor. Ne de olsa patronları. Yapılan kamera oyunlarını halkın yutacağını sanmıyorum. Osman Bölükbaşı’nın dediği gibi “harman büyük ama tane yok” Seçime çok az bir zaman kaldı. Sandıklar açıldığında, tane var mı, yok mu? Hepimiz birlikte göreceğiz. Kalabalıklara bakarsanız Genç Partinin baraj sorunu yok. Kendi gazetelerinin yazdıkları anketlerde de bu böyle. Aslında halk eski liderlerden umutlarını kesmiş, yeni arayışlar içinde. Halkın arasına çekinmeden girebilen bu yeni lidere, halkın umut bağlamasını olağan karşılamak gerekir. Abartılar eğer kendisine puan kaybettirmezse, barajın altında kalıp ezilmez.
Özcan Nevres
29 Eylül 2002



.Eleştiriler & Yorumlar

:: Merhaba.
Gönderen: Bir hakiki dost / TC.
28 Ocak 2003
Her yazar,beyanlarındaki üslub ile AYAN olur. Bazısı ağlatır,bazısı güldürür, Bazısı\'da insanı kahrından öldürür. Değerli Nevres ağabey,sen ise hayatı sevdiren lerdensin. Son nefese kadar hayatı yaşamak,güzel ve iyi yaşamak..,ve erdemleri ile.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Baykuş ve Serçeler
ADD nin Uyarıları
Bozuk Orman Arazisi Arıyorum
Bir İstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda İçine Eder Hanım
Küçükçekmece Gölü
Yeni Yıla Bakarken
Dürüst Olabilmek
İşkence Suç Mu

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilim Nereye Gidiyor?
Siyasetin İçinden
Pazar Günkü Gezimiz
Çok Sevmiştim Bu Kenti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acılarla Yaşamak [Şiir]
Özleyiş [Şiir]
[Şiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Şiir]
Sevgiliye [Şiir]
Seni Düşündüm Yine [Şiir]
Alın Götürün Beni Dalgalar [Şiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Şiir]
Bir Rüzgardır Yaşamak [Şiir]
Uyan Be Memet [Şiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.